Güncelleme Tarihi:
"En İyi Yabancı Film" dalında Oscar’a aday gösterilen "Satıcı" filminin İranlı yönetmeni Ashgar Farhadi, ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı, 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarına yönelik vize yasağı kararnamesi üzerine bir açıklama yaptı.
Oscar törenine katılmama kararı aldığını belirten Farhadi, şunları söyledi:
"Bu açıklama ile Akademi Ödülleri Töreni’ne katılmamaya karar verdiğimi, törende sinema camiasından dostlarımın yanında yer almayacağımı üzülerek bildiriyorum. Bu konudaki kararım, geçtiğimiz birkaç gün içinde göçmenler ve ABD’ye seyahat eden bazı ülkelerin vatandaşları için ortaya çıkan adaletsiz koşullara rağmen değişmemişti. Törene katılacak ve oradaki basına bu koşullarla ilgili görüşlerimi ifade edecektim. Törene katılmamak, bir itiraz mahiyetinde boykot etmek gibi bir niyetim yoktu. Zira Amerikan sinema sektöründe çalışan pek çok kişinin ve Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin günümüzde her zamankinden daha yaygın hale gelen fanatizm ve ekstremizme karşı olduğunu biliyorum.
Adayların açıklandığı gün ABD’deki dağıtımcıma, görüntü yönetmenimle birlikte törene katılacağımı bildirdiğimde bu büyük törende hazır bulunacağıma halen inanıyordum. Fakat şimdi görünüşe göre bu törende yer alma olasılığımın önünde engeller söz konusu ve bu durumu kesinlikle kabul edilemez buluyorum; benim seyahatim için bir istisna sağlanacak olsa bile.
Dolayısıyla ABD’ye gitseydim basına ifade edecek olduğum şeyleri bu açıklama ile paylaşmak istiyorum. Bağnazlar, milliyetleri, politik iddiaları ve verdikleri savaşlar farklı da olsa dünyayı aynı şekilde algılar ve anlarlar. Dünyayı ancak ‘biz ve onlar’ zihniyetiyle anlamlandırabilirler ve bu zihniyetle ‘onlar’a dair korku verici bir imaj yaratır, kendi ülkelerinin insanlarına korku aşılarlar.
Bu sadece ABD ile sınırlı değil, benim ülkemdeki bağnazlar da aynılar. Yıllar boyunca okyanusun her iki tarafında bağnazlar kendi halklarına başka toplumlar ve kültürlere dair gerçeklikten uzak ve korku dolu imajlar sunmaya çalışarak farklılıklarını fikir ayrılıklarına, fikir ayrılıklarını düşmanlıklara, düşmanlıkları da korkulara çevirmeye çalıştılar. İnsanlara korku aşılamak dar görüşlü bireylerin ekstremist ve fanatik davranışlarını meşrulaştırmak için kullanılan önemli bir araçtır. Fakat ben bu dünya üzerindeki insanlar ve coğrafyalar, kültürler ve inançlar arasındaki benzerliklerin farklılıklardan çok daha üstün olduğuna inanıyorum.
Bugün ülkeler arasındaki pek çok düşmanlığın altında yatan nedenlerin birbirlerine karşı geçmişte güttükleri aşağılayıcı tavırlarda aranması gerektiğine ve elbette bugün başka ülkelerin aşağılanmasının da yarının düşmanlıklarının tohumunu ektiğine inanıyorum. Bir ülkeyi korumak bahanesiyle bir diğer ülkeyi aşağılamak tarihte yeni bir olgu değildir ve her zaman gelecekteki anlaşmazlıkların ve düşmanlıkların temelini atmıştır. Bu vesile ile bazı yurttaşlarım ve ABD’ye yasal yollarla giriş yapmak isteyen diğer 6 ülkenin vatandaşlarına dayatılan adaletsiz koşulları kınıyor, içinde bulunduğumuz durumun ülkeler arasında yeni anlaşmazlıklara yol açmamasını ümit ediyorum."