Güncelleme Tarihi:
İran'da, Batı ile ilişkileri geliştirerek ülke ekonomisini iyileştirme vaadiyle seçilen reformist cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan tarafından atanan Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Batı'yı nükleer ile tehdit etti.
İran Dışişleri Bakanı Arakçi, 2015 yılında BMGK üyeleri ile imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma ile kaldırılan yaptırımların yeniden uygulanması tehditlerine cevap verdi.
Dışişleri Bakanı Arakçi, Batı'nın tüm BM yaptırımlarını yeniden uygulama tehdidini sürdürmesi ya da uygulanması halinde İran'ın nükleer silah sahibi olma yasağına son verebileceğini söyledi.
Arakçi, İran'ın İran'ın halihazırda nükleer silah üretme kabiliyetine ve bilgisine sahip olduğunu ancak bunun güvenlik stratejisinin bir parçası olmadığını belirtti.
Arakçi, İran'ın binlerce yeni, son derece gelişmiş makineyi sisteme sokmaya karar verdiğinin altını çizdi. Arakçi, bu durumun arka planında Batı'nın baskısının olduğunu vurguladı.
Başta İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, İran'ın BM nükleer denetleme kurumu Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapmayı kabul etmemesinin ardından İran hakkında gensoru önergesi verdi.
Arakçi, UAEA Direktörü Rafael Grossi'nin, İran'ın uranyum stokladığına dair verilen ve kabul edilen gensoru önergesini engelleme sözü verdiğini iddia etti.
Arakçi, Grossi'nin gensoru önergesinin engelleme konusunda başarısız olduğunu “Başarısız oldu çünkü Avrupalılar karşı karşıya gelmeye karar vermişti” sözleriyle belirtti.
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ise, Cenevre'de İranlı ve Avrupalı müzakereciler arasında yapılacak toplantı öncesinde Lizbon'da bir konuşma yaptı.
Pezeşkiyan, İran'ın doğru tarafla konuştuğundan emin olmadığını söyleyerek toplantı hakkında kötümser düşündüğünü açıkladı.
"İŞBİRLİĞİ ARAYIŞINDAYIZ"
İran'ın uranyum zenginleştirmesini yüzde 60 saflıkta sınırlandırdığına değinen Arakçi, "Yüzde 60 sınırını nötesine geçme niyetimiz yok" dedi.
İran'ın hala işbirliği arayışında olduğunu söyleyen Arakçi, “Bu soruna onurlu bir çözüm bulmak için işbirliği yolunu seçtiğimizi bir kez daha vurgulamak isterim” açıklaması yaptı.
Arakçi, İran'ın nükleer programının Batı ile yapılan anlaşma ile garanti altına alınmadığını ifade etti. Arakçi, İran'ın politikalarının Batı'nın isteklerine göre şekillendiğini ancak yaptırımların kaldırılmadığını belirtti ve "Belki de politikamızda bir yanlışlık var" dedi.
Arakçi, "İran'daki halk arasında bile nükleer doktrinimizi değiştirip değiştirmememiz gerektiği konusunda bir tartışma var. Çünkü, pratik anlamda yetersizliği kanıtlandı" ifadelerini kullandı.
Arakçi, "BMGK, İran'a yeniden yaptırım uygularsa nükleer doktrinimizin yanlış olduğu konusunda herkes yüzde 100 ikna olacaktır. Bu yüzden geri adım atılırsa bir kriz yaşayacağımızı düşünüyorum" dedi.
“Nükleer silahların güvenlik hesaplarımızda yeri yok” açıklamasını tekrar eden Arakçi, İran'ın nükleer silah sahibi olmasının önüne geçen fetvanın sadece İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney iptal edilebileceğinin altını çizdi.
MOSKOVA İLE İŞBİRLİĞİMİZ MEŞRU
Arakçi, İran'ın Rusya'ya balistik füze tedarik ettiği iddialarını yalanladı ve İran'ın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğini belirtti. Ancak Arakçi, Tahran'ın Moskova ile yakın askeri işbirliği yapmasının meşru olduğunu söyledi.
Arakçi, Rusya'ya İHA ve teçhizat tedarik etmelerinin İran'ın Avrupa ile ilişkilerini kötü yönde etkilediğine değindi.
Ancak Arakçi, Avrupa'nın bu durumdan şikayet edebilecek ahlaki ya da siyasi bir konumda olmadığını vurguladı. Arakçi, Avrupa'nın, Ukrayna'ya ve Filistinlileri öldürmeleri için İsrail'e silah sattığını belirtti.
İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkes anlaşmasına da değinen Arakçi, Hizbullah'ın talep etmesi halinde silah tedarik etmeye devam edeceklerini söyledi ve İsrail'in “başarılı olamadığı” için ateşkesi kabul ettiğini ifade etti.
Arakçi, “İsrail neden şimdi Lübnan'da ateşkese hazır? Çünkü başarılı olamadılar. Başarılı olmaları mümkün değil. Hizbullah hala sapasağlam" dedi.
NETANYAHU İDDİALARINI ALAYA ALDI
Arakçi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Lübnan'da ateşkesi istemesinin İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemeye odaklanmak istediği için kabul ettiği yönündeki iddialarını alaya aldı.
İsrail'in İran ile geniş çaplı bir savaşa girmesinin Lübnan ile ateşkesin ardından gerçekleşmesinin kulağa mantıklı gelmediğini belirten Arakçi, İsrail'in İran'a karşı geniş çaplı bir savaş başlatmasının bir felaket olacağını söyledi.
Arakçi, İsrail ile savaş istemediklerini ancak savaşa hazırlıklı olduklarını vurguladı ve "Denemek istiyorlarsa buyursun denesinler" dedi.
HAMAS İLE ATEŞKES YENİLGİ ANLAMINA GELİR
Hizbullah ateşkesi kabul etmesinin doğru bir karar olduğuna inandığını söyleyen Arakçi, ancak bu ateşkesin Gazze'de de bir ateşkes zemini hazırlayacağı konusunda şüpheleri olduğunu belirtti.
Arakçi, “İsrail Hamas ile ateşkese gidemez, çünkü Hamas ile ateşkes İsrailliler için tam bir yenilgi olur. Gazze'ye, Hamas'ı yok etmek için gittiler. Şimdi Hamas ile bir anlaşma yapmak zorundalar. Bu da hedeflerine ulaşamadıkları anlamına geliyor. Dolayısıyla Gazze'de ateşkes çok karmaşık bir mesele" dedi.
Tahran'da gerçekleşen Hamas lideri İsmail Haniye suikastına da değinen Arakçi, "Dışişleri Bakanı olarak göreve başladığım günün ertesi sabah suikast gerçekleşti. Dışişleri Bakanı olarak ilk 100 günümü kapsamlı bir savaşı önlemeye çalışarak geçirdim" açıklaması yaptı.