Ä°ran Rusya'dan füze sözünü tutmasını istedi

Ä°ran Genelkurmay BaÅŸkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, S-300 füzeleri anlaÅŸmasıyla ilgili olarak Rusya'dan taahhütlerini yerine getirmesini beklediklerini söyledi.Â

Tümgeneral Firuzabadi, İran hava savunmasını güçlendirecek S-300 füzelerinin alımı konusunda Rusya ile anlaşma yapıldığını hatırlattı ve "S-300'lerin teslimi için öngörülen sürenin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen Rusya, niçin bu konuda gerekli izni vermiyor" diye sordu.
"Rus stratejistler, bu ülkenin emniyeti konusunda İran'ın jeopolitik önemini dikkate almıyorlar mı" ifadesini kullanan Firuzabadi, dostça hatırlatmalarının Rusya'yı S-300'lerin tesliminde teşvik etmesini umduklarını söyledi.

Savunma Bakanı Ahmed Vahidi ve Meclis Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi de bir süre önceki açıklamalarında, "Rusya'dan anlaşmayla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmiş, aksi halde iki ülke ilişkilerinin bundan zarar göreceğini" belirtmişlerdi.

TARAFLARIN AÇIKLAMALARI BİRBİRİNİ TUTMUYOR

İran ve Rusya'nın gelişmiş uzun menzilli hava savunma sistemleri S-300'lerin alım satımıyla ilgili 2007'de Kremlin'de anlaşma imzalamalarının ardından taraflarca yapılan açıklamalar birbirini tutmuyor.

Anlaşmanın uygulanmasına yönelik sıkıntılar üzerine dönemin İran Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar, şubatta Moskova'ya yaptığı ziyarette Rusya Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov ile S-300'ler konusunu yeniden ele almıştı.

İran'ın, olası İsrail ve ABD saldırısına karşı hava sahasını güçlendirmek için S-300 savunma sistemi konusunda Rusya'yı ikna çabalarından istediği sonucu henüz alamadığı belirtiliyor.

Tahran yönetimi, anlaşmayı hatırlatarak Rusya'dan yükümlülüklerini yerine getirmesini beklerken, Rus makamları aksi yönde açıklamalarda bulunuyor.

Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Birinci Başkan Yardımcısı Aleksandır Fomin, bir süre önceki açıklamasında, savunma sistemlerinin İran'a satılmayacağını belirtmiş ve bu konudaki söylentilere ilişkin olarak da "Bir şey olmuş değil, S-300'ler İran'a teslim edilmedi" ifadesini kullanmıştı.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev de açıklamasında, S-300 füzelerini İran'a satmanın söz konusu olmadığını söylemişti.

"Savunma Bakanlığı, gelişmiş hava savunma sistemi S-300'lerin İran'a satılmasının ülke gündeminde olmadığını açıklamıştı" diyen Kosaçev, Rusya ile İran arasındaki askeri işbirliğinin, Moskova yönetiminin uluslararası taahhütleri doğrultusunda olduğunu belirtmişti.

DENGELER ALT ÃœST OLUR

İran ve Rusya'nın 800 milyon dolarlık 5 adet S-300 sistemi üzerinde anlaşmaya varması ABD, İsrail ve Batılı ülkelerce yakından takip ediliyor.

Batılı askeri uzmanlar, İran'ın bu sistemleri edinmesi halinde muhtemel bir ABD ve İsrail saldırısına karşı stratejik hedefleri şemsiye altına alıp koruyabileceğini belirtiyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da Rusya'nın S-300'leri İran'a vermesi halinde, Ortadoğu'daki dengelerin alt üst olacağı uyarısında bulunmuştu.

İsrail ordusu ise gelecekte yapılacak muhtemel saldırılar için bu sistemlerin engel teşkil edebileceğini belirterek, İran'ın S-300'lere sahip olmasının bir şekilde engellenmesi gerektiğini açıklamıştı.

Ä°SRAÄ°L RUSYA'YA SIKI MARKAJ UYGULAMIÅžTI

Tel Aviv'in, cumhurbaşkanı, başbakan ve genelkurmay başkanı düzeyinde Rusya'ya belli aralıklara yaptığı ziyaretlerde de konunun öncelikli olarak ele alındığı basına yansımıştı.

İran'a yönelik askeri saldırıyı en üst düzeyde dillendiren Washington ve Tel Aviv yönetimlerinin, S-300'ler konusunda Rusya'ya yaptığı baskıların ve çeşitli vaatlerde bulunmasının bu füzelerin İran'a teslimini geciktirdiği yorumları yapılıyor.

Bilinen en gelişmiş hava savunma sistemlerinden biri olan S-300 füzeleri, yaklaşık 150 kilometre mesafeden Cruise füzeleri ile savaş uçaklarını etkisiz hale getirebiliyor.

Karadan havaya aynı anda 100 hedefe kilitlenebilen S-300'ler, hedefe doğru saniyede iki kilometre hızla hareket edebiliyor.

Saddam Hüseyin döneminde Irak ile 8 yıllık savaşın ardından yerli savunmayı öncelikleri arasına alan ve savunma alanında dışa bağımlılıktan kurtulmayı ilke edinen İran'ın, bu sürede belli oranda da olsa hedefine ulaştığı belirtiliyor.

Avrupa ülkeleri ve ABD'nin askeri alanda da ambargo uyguladığı İran, son yıllarda yerli savunma sistemlerine ağırlık vererek, ordunun ihtiyaçlarını yerli üretimle karşılamaya çalışıyor.

Savaş uçakları, taarruz helikopterleri, orta büyüklükte denizaltı, savaş gemileri, tank ve elektronik harp malzemesi üreten İran, yaklaşık 2 bin kilometre menzilli Şahap-3 ve Siccil-1 füzelerine sahip.

ABD ve İsrail'in saldırı tehditlerini her fırsatta bir seçenek olarak masada tuttuklarını açıklaması, Tahran yönetimini, hava sahasını güçlendirmeye yöneltti.

İran'ın Rusya'dan 2007'de 700 milyon dolar karşılığında orta menzilli hava savunma sistemi olan Tor-M1 füzelerini satın alması ve S-300'lerle ilgili anlaşma bu önlemlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Rusya ile oluşan güven problemi nedeniyle de hava savunma sistemlerinin üretimini yerli savunma programına dahil eden Tahran yönetimi, 6 Haziranda "Şahin" adlı yerli orta menzilli hava savunma sistemlerinin seri üretimine başladığını ilan etti.

Tamamen yerli teknoloji ve uzmanlarca üretilen hava savunma sistemlerinin, füze, radar, elektronik donanım, fırlatma üniteleri gibi karmaşık bir yapıdan oluştuğu, 40 kilometre uzaktaki düşman uçak ve helikopterlerini etkisiz hale getirebildiği belirtilmişti.