İran, göçmenleri Türkiye’ye böyle gönderiyor: Korkmayın; Türk askeri kadın, çocuk öldürmez
Güncelleme Tarihi:
Meclis Göç ve Uyum Alt Komisyonu’nun Göç İdaresi yöneticileriyle yaptığı toplantıda çarpıcı bilgiler paylaşıldı. Sınırda inceleme yapan milletvekilleri, İranlı yetkililerin Afgan göçmenleri, “Türk askerinin doğasında kadın, çocuk öldürmek yoktur, korkmayın” diyerek Türkiye sınırına yönlendirdiğini anlattı...
KABİL-VAN 55 GÜN
Atay Uslu (Komisyon Başkanı-AK Parti Antalya Milletvekili): Kaynak ülkelerde istikrarın sağlanması, göçle mücadele kadar önemli. Yoksa bu insanlar her koşulda yolculuğa çıkıyorlar. İşte, Van’da dinledik: “Afganistan Kabil’den 55 günde ancak Türkiye’ye geldik” diyorlar. 55 günlük yolculuğa kim çıkabilir?
ŞEREF DUYUYORUM
Nurullah Sazak (MHP Eskişehir Milletvekili): İran’da göçmen kaçakçıları kadınları, kızları, çocukları bize gönderiyor. Van’ı ziyaretimizde (göçmenler ve yetkililerin) söylediklerini hep beraber duyduk. Dediler ki; Türk askerinin, Özel Harekât’ın kadına, çocuğa silah çekmediklerini söylüyorlar; “Gidin” diyerek teşvik ediyorlar. Hani bizim Türk’ün doğasında olan insani geleneği kullandıklarını hep beraber duyduk. Sınırı korumak için görevli olan insanımızın böyle bir yapısının olduğunu, İranlıların bizzat bunları söylediklerini sizlere söylemekten şeref duyuyorum.
DÜKKAN AÇTIK
Ramazan Keskin (Düzensiz Göçle Mücadele Daire Başkanı): Düzensiz göçte yakalananların uyruklarına baktığımızda 3’ün Afganistan, Suriye, Pakistan olduğunu görüyoruz. Amaç kişinin kaynak ülkeden çıkışını bir şekilde engellemek. O ülkede gelir getirici küçük çaplı esnaflıktır, terziliktir, bu gibi dükkanları TİKA, Kızılay ve Dışişleri Bakanlığımız sağlayarak, şahsın geçimini orada sağlayıp, göç etmesini engellemek üzere bir mekanizma kuruldu. İlk olarak mart ayında 44 Afganistan uyruklu gönüllü dönüş yaptı.
DUVARA KARŞI ÇÖZÜM
Servet Ünsal (CHP Ankara Milletvekili): Kapımızın önüne duvar çekmişiz. Ama orada (Van’da) -arkadaşlar da duydular- kaçakçılar: “Bu duvarı ördünüz ama bitirin de biz çözümlerimizi bulalım” diyorlar. Alttan mı geçeriz, üstten mi geçeriz gibisinden. Dolayısıyla yerinde çözüm çok önemli. Yoksa sınırlarımıza duvar çekmeyle bu işler çözülmez.