Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler 65. Genel Kurulu için gittiği New York’taki yoğun medya mesaisini sürdürüyor. Gül, ABD’nin saygın gazetecilerinden Charlie Rose’un PBS TV kanalında yayınlanan programına konuştu. “ABD adına İran ile konuşuyor musunuz” sorusuna Gül, “Bir şeyler oluyor, yavaş ilerliyor ama oluyor. İran’ın değişik bir rejimi var. Bu meseleyi diplomatik yollardan çözme kapasitemiz bulunuyor” yanıtını verdi. Gül, Washington Post gazetesine verdiği röportajda da, özellikle İran konusunda ABD kamuoyuna yönelik önemli mesajlar verdi. Lally Weymouth imzalı söyleşide Gül, şunları söyledi:
“İran Cumhurbaşkanı ile görüşme yapacağım. Hiçbir ülke onlara Türkiye gibi hitap edemez. Bunun yeterince takdir edilmediğini düşünüyorum. Zaman zaman bizi dinliyorlar. Onlara daha uzlaşmacı olmalarını söyleceğim. Sanıyorum ABD de meselede yardımcı olma kapasitemizin farkında, bu yolda devam etmemizi istiyorlar. İran’ın, Batı kamuoyunun zihninde oluşan soruların yanıtlarını mutlaka vermesi gerekir.”
İsrail özür dilesin
Gül, PBS TV kanalında İran dışında Türkiye’nin anayasa referandumu, PKK, Avrupa Birliği ile ilişkiler gibi pek çok konuda açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin, Batılılaşma hedefinden sapmadığının altını çizen Gül’ün açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- İsrail özür dilemezse bu onlara bağlı, o halde bölgede Türkiye’ye ihtiyaçları yok demektir. İlişkilerimize değer vermiyorlar demektir.
- Uzun süredir reformları AB paralelinde benimsiyoruz. Bazı üye ülkeler iç siyasetlerindeki kaygılar için zaman zaman tavır değiştiriyorlar. Ama, hiçbiri görüşmelerin durmasını istemiyor. Görüşmeler devam ediyor.
- Referandumda bütün maddeler halkın önünde konuldu. Bunlar AB ile ilgili ve onun çerçevesindeydi. Bu reformlar pozitif etki yaptı. Oy kullanmayalar bile reformlara destek verdiler ve değişikliklerden memnun kaldılar.
Bölgeye ilham veririz
- Türkiye, emsalsiz bir pozisyonda, her şeyden önce AB ile tam üyelik için görüşüyoruz. Türkiye, siyasi ve demokratik olarak AB ülkeleri seviyesine yükseliyor. Müslüman ülke olarak bunun anlamı çok büyük. Bu, Türkiye’yi uysal güç (soft power) yapar. Bölgeye de ilham verir.
- Obama, Müslümanların düşüncelerini değiştirdi. Bu çok önemli. Onun verdiği mesajlar çok şey değiştirdi. Onun konuşması, mesajları dünyayı değiştirdi.
- Türkiye, laik ve demokratik bir devlet. Türkiye, AB hukukunu, AB standartlarını benimsiyor. Türkiye’nin yolu açıktır. Bizim d eğerlerimiz modern değerlerdir.
- Demokratik standartların yükseltilmesiyle insanlar mutlu. Şikayetleri çözüldü. Ama terör, daha çok iş yapmamıza engel oluyor. Burada bir terör örgütü var. Sivil halkı öldürüyorlar.
- PKK hükümet için değil, bölge için, Irak için tehlikeli.
Türkevi’nde 40 dakika
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, ABD’nin eski Dışişleri bakanlarından Madeleine Albright’ı kabul etti. New York’taki Türkevi’nde yaklaşık 40 dakika süren kabulde, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ve Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da hazır bulundu. Albright her zamanki tarzını bozmamış, bu kez de yakasına kurbağa şeklinde taşlı bir broş takmıştı.