Güncelleme Tarihi:
CELAL TALABANİ
Ülke tarihinin ilk Kürt Devlet Başkanı olan Celal Talabani, devrik lider Saddam Hüseyin'in bir numaralı düşmanları arasındaydı. 72 yaşındaki Talabani, hayatını Saddam Hüseyin döneminde Kürtlerin haklarını savunmaya adadı. Başkent Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Kalkan köyünde dünyaya gelen Talabani, Kürt milliyetçisi Mustafa Barzani'den etkilenerek çok genç yaşta siyasete atıldı. Her zaman kravat takan ve takım elbise giyen Talabani, sadeliği ve mizah severliğiyle tanındı.
“Kapım bütün Iraklılara açık” felsefesini benimseyen Talabani, Kerkük'te yetişti. Doktor olmak isteyen, ancak siyaset yapmak için hukukta karar kılan Talabani, 1952'de Bağdat'ta sömürge karşıtı bir gösteriye katılmasından sonra eğitimine ara verdi ve ancak 1958'de krallık devrildikten sonra devam edebildi. Askerliğini yaptıktan sonra 1946'da kurulan Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) katılan Talabani, 1961'deki ilk büyük Kürt ayaklanması sırasında dağlarda savaştı.
Barzani'nin 1964'te özerklikten vazgeçerek Bağdat ile bir anlaşma imzalamasından sonra İran'a giden Talabani, 1974'te anlaşmanın ihlal edilmesiyle birlikte KDP'den ayrılarak 1975'te daha solda Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) kurulduğunu ilan etti.
KDP ile KYB arasındaki rekabet Kürt siyasi hayatına damgasını vururken, 1980'li yıllardaki ayaklanma Saddam Hüseyin tarafından kanlı şekilde bastırıldı. 1991'de Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal etmesi ve ardından Batılıların müdahalesiyle Iraklı Kürtler özerk bir yönetim kurdu.
İki parti arasındaki rekabet sürerken 1993'te Talabani KDP'nin tekelini kırmak için kuvvete başvurdu. 1996'da ateşkes, 1998'de de barış anlaşması imzalayan taraflar, 2002'de gerçek anlamda birbirine yakınlaştı.
Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra da Talabani devlet başkanı oldu. Seçimlerde Kürt listesinin başında yer alan Talabani evli ve 2 çocuk babası.
MESUD BARZANİ
Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başındaki Barzani, ulusal birlik, Kürtlerle Arapların kardeşliği ya da Kürtler arasında birlik için hiçbir çaba sarf etmeyeceğini açıkça söylerken, Kürt haklarını savunanlarla ittifak yapabileceğini belirtiyor.
15 Aralık'taki seçimlere katılmayacağını açıklayan Barzani, geleneksel kıyafetlerinden vazgeçmiyor. Gençliği dağlarda geçen Barzani, peşmergelerin dağıtılması ya da görevlerinin yeniden tanımlanmasına karşı çıkıyor.
İbrahim Caferi hükümetinin yemin ettiği sırada metinden ”federal” ibaresinin çıkarıldığını görünce bir skandal çıkarmaktan geri durmayan Barzani, metnin değiştirilmesini de sağladı. İsrail ile Kürtler arasında ilişki kurulmasının bir suç olmadığını söyleyen Barzani, Mahabad'da doğdu. Mahabad, Saddam Hüseyin rejimi tarafından bombalanan ve buldozerle yerle bir edilen bölgede bulunuyor. Kürtlerin önemli lideri Mustafa Barzani'nin oğlu olan Barzani, babasının 1979'daki ölümünden bu yana KDP'nin lideri.
İYAD ALLAVİ
Saddam Hüseyin sonrası ilk hükümet başkanı olan Allavi, laiklik yanlısı bir alternatif olarak öne çıkıyor. Seçilmesi halinde bütün toplumlarla çalışacağı sözünü veren Allavi, Sünni liberaller ve komünistlerle birlikte hareket ediyor.
Ulusal birliği ön plana çıkarmak isteyen ve Amerikalılar sayesinde iktidara gelen 60 yaşındaki Allavi, 1958'de devrilen kraliyet ailesine birçok üst düzey yetkili veren bir aileden geliyor. Aslında Saddam Hüseyin'in yol arkadaşı olan Allavi, sonradan yolunu ayırarak İngiltere'ye gitti.
1991'de Suudi Arabistan ve Ürdün'de yaşayan eski Baasçı subaylarla Ulusal Uzlaşı hareketini kuran Allavi, Mart 2003'te Amerikan müdahalesinin önemli savunucularından olmakla birlikte, sivil Amerikan yönetimi tarafından Baas üyelerine karşı alınan önlemleri eleştirdi.
MUKTEDA SADR
Amerikalılara karşı silaha sarıldıktan ve kanlı bir ayaklanmaya önderlik ettikten sonra, radikal Şii lider Mukteda Sadr, mücadelesini siyasi alana kaydırdı.
Saddam Hüseyin döneminde öldürülen babası Muhammed Badık Sadr'ın saygınlığını miras alan 30'lı yaşlarındaki Şii lider, inatçı ve bazen sinirli haliyle tanınıyor.
Ocak ayındaki seçimlere katılmayan Sadr, Iraklıları kitle halinde bu seçimlere katılmaya çağırdı.
Yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini isteyen Sadr, genç yaşına ve siyasi tecrübesizliğine rağmen kitleleri peşinde sürükleyebilen bir ağırlığa sahip bulunuyor.
Milis gücü Mehdi Ordusu 2004'te resmen silah bıraktı. Babasının ve iki kardeşi Moamel ile Mustafa'nın silahlı kişilerce öldürülmesinden çok etkilendiğini söyleyen Sadr, yabancı dil bilmiyor ve yaşamı boyunca sadece bir kez seyahat etti: 2003'te Ayetullah Humeyni'nin ölüm yıldönümüne katılmak için İran'a gitti.
AYETULLAH ALİ SİSTANİ
Irak'ın en saygın Şii din adamı Sistani, 15 Aralık seçimleri için tarafsızlığını ilan etti, ancak Iraklıları küçük listelere oy vererek oyları dağıtmamaya çağırdı.
Yabancılarla pek görüşmeyi kabul etmeyen, 70 yaşını geçmiş Ali Sistani, siyah türban takıyor. 5 yaşında Kuran öğrenmeye başlayan, sonra da İran'ın Kum kentinde dini eğitimine devam eden Sadr, 1952'te Irak'taki kutsal kent Necef'e yerleşti. 1992'de Merci'nin başına seçilen Sadr büyük Ayetullah oldu.
İmam Ali türbesi yakınındaki büro-evde yaşayan Sistani, her türlü silahlı mücadeleye karşı olmakla tanınıyor ve bir Müslümanın bir başka Müslümanı öldürmesinin yasaklanmasını istiyor.
Sertlik ifadesi gri sakallı Sistani, din adamlarının kamu idaresi işlerine karışmadan tavsiyelerde bulunmasından yana olduğunu ifade ediyor.
ABDÜLAZİZ EL HEKİM
Irak'taki başlıca Şii partinin başındaki El Hekim, ılımlı bir dini lider. Irak'ta birlikten yana olduğunu belirten El Hekim, ülkenin herhangi bir sebeple dağılmaması için mücadele verilmesi gerektiğine inanıyor.
Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi (IİDYK) lideri El Hekim, uzun yıllar İran'da sürgün hayatı yaşadı.
“Irak'ın İran olmayacağını” söyleyen El Hekim, Irak'ın yeni anayasasını da savunuyor. Peygamber soyundan gelenlerin taktığı gibi siyah türban takan El Hekim, İran'dan döndükten sonra Saddam Hüseyin'in başbakanı Tarık Aziz'in Bağdat'taki evine yerleşti.
Ocak'taki seçimlerde Ali Sistani'nin desteğiyle parlamentoda 140 sandalye kazanan, ancak bu seçimlere desteksiz giren El Hekim, aynı listenin kazanacağına inanıyor.
Ülkedeki yabancı birliklerin hükümetin talebi doğrultusunda Irak'ta bulunduğunu ve hükümetin istemesi halinde gideceklerini düşünen El Hekim, kardeşi Muhammed Bagır El Hekim'in 2003'te öldürülmesinden sonra siyasete atıldı.
Şiilerin önemli dini liderlerinden Muhsin El Hekim'in oğlu olan Abdülaziz El Hekim, iki kez bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıdan kurtuldu.
İBRAHİM CAFERİ
Irak'ta Birleşik Şii İttifakı'nın adayı olan Başbakan İbrahim Caferi, büyük bölümü İran'da olmak üzere sürgünde yaşadığı 20 yıldan fazla sürede Saddam Hüseyin karşıtı muhalefetin liderliğini yaptı. Dava Partisi'nin lideri Caferi, 1979'da kaçtığı İran'da 1990'a kadar yaşadı ve bir yandan Kum kentinde teoloji okurken diğer yandan da sınırdan yapılan saldırıları organize etti.
ABD'nin 2003'teki işgalinden sonra Irak'a dönen Caferi, Dava Partisi'nin de içinde bulunduğu Birleşik Irak İttifakı'nın önemli üyelerinden biri oldu.
Irak'ta 30 Ocak'ta yapılan seçimlerin ardından meclis tarafından başbakanlığa seçildi. Caferi hükümeti, İçişleri
Bakanlığı'na ait bir yerde 173 kişiye işkence yapıldığının ortaya çıkmasıyla büyük zarar gördü.
GAZİ EL YAVER
Irak geçici devlet başkan yardımcısı olan Gazi El Yaver, etkin Şammar aşiretinin önde gelen Sünni üyesi. Basra Körfezi bölgesinin en güçlü aşiretlerinden biri olan Şammar, Şiileri de içeriyor.
Musul doğumlu 45 yaşındaki El Yaver, ABD'de Georgetown Üniversitesi'nde ve Suudi Arabistan'da çalıştı. İlk geçici hükümette devlet başkanlığı görevini üstlendi.
AHMED ÇELEBİ
Şii kökenli laik bankacı. Eskiden ABD'nin gözdesi, Iraklı sürgünler ile Kürtleri ve Şiileri kapsayan Irak Ulusal Kongresi'nin lideriydi. İran'a bilgi sızdırdığı iddialarıyla Washington'ın gözünden düşen Çelebi, halen başbakan yardımcılığı görevini yürütüyor.
ADNAN EL DULEYMİ VE TARIK HAŞİMİ
Irak Genel Konferansı lideri Duleymi, önde gelen bir Sünni politikacı. Irak Halk Birliği ve Irak İslam Partisi ile ittifak oluşturdu.
Haşimi, Irak'ın en büyük Sünni Arap partisi Irak İslam Partisi'nin lideri.