Güncelleme Tarihi:
BİRLEŞMİŞ Milletler’in 71 yıllık tarihinde ilk kez düzenlenecek olan ve evsahipliğini BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı Dünya İnsani Zirvesi (DİZ), 175 ülkeden 6 bin kişinin katılımıyla yarın İstanbul’da başlıyor. Ülkelerden 60’ının devlet ve hükümet başkanları düzeyinde temsil edileceği zirvede, 500’ün üzerinde ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşu ile tüm dünyadan 345 özel sektör temsilcisi de yer alacak. Zirve, dünya liderleri, iş dünyasının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve insani krizden etkilenen kesimleri bir araya getirip, kriz bölgelerine daha fazla ve daha etkili insani yardım iletilmesi yönünde somut sözler verilmesini amaçlıyor.
Zirveye, aralarında BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Thani’nin de bulunduğu çok sayıda liderin de katılması bekleniyor. Zirveye katılan liderlerden bazılarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında ikili görümeler de gerçekleştirilecek. Rusya’nın ise zirveye ‘Dışişleri Bakan Yardmcısı’ seviyesinde katılacağı öğrenildi. İlk kez dünya liderlerinin, insani krizden etkilenen kesimlerle bir araya geleceği zirvede, Kızıl Haç gibi insani sistemde etkin rol oynayan uluslararası sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün temsilcileriyle, sistemin geleceğine ilişkin acil sorulara yanıt aranacak.
TÜRKİYE’NİN ÖNCELİKLERİ
Dünyanın bundan sonraki insani yardım stratejilerinin ve politikalarının belirleneceği tarihi buluşmada, Türkiye’nin öncelikleri ise Suriye krizinde uluslararası yük paylaşımı yapılması, sürdürülebilir bir uluslararası yardım sistemi kurulması, Türkiye’nin açık kapı politikasının tüm ülkelerce benimsenmesi ve sığınmacılara ilişkin farkındalık ve bilinç artırımı yapılması konularının gündeme taşınması olacak.
130 MİLYON MUHTAÇ
Hürriyet’e bilgi veren BM Dünya Zirvesi Sözcüsü Herve Verhoosel, dünyada 130 milyon kişinin insani yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek, “2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en kötü insani krizle karşı karşıyayız. Zirveye katılan aktörlerden bireysel söz vermelerini bekliyoruz” dedi. BM’nin liderlerden beklediği en büyük taahhütlerden biri de “Direnç İçin 1 Milyarlık Koalisyon” başlıklı yardım kampanyasına katılmaları. Verhoosel, bu kampanya kapsamında; önümüzdeki 10 yıl boyunca dünyada 1 milyar kişinin sağlık, güvenlik ve refah seviyesinin iyileştirilmesinin amaçlandığını söylüyor. Suriye’deki iç savaşın 6’ncı yılına girdiği ve Avrupa’nın 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük mülteci kriziyle karşı karşıya kaldığı bir döneme denk gelen BM zirvesinde, en önemli konu başlıklarından birini de mülteci sorunu oluşturacak.
BM Genel Sekreteri: Türkiye, Suriyelileri cömertçe ağırlıyor
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, A.A.’ya yaptığı açıklamada Türkiye’nin 3 milyondan fazla Suriyeliyi çok cömert şekilde misafir ettiğini belirterek, “Türkiye ile birlikte Suriyeli sığınmacıları misafir eden diğer komşu ülkelerin çok büyük bir sorumluluğu üstlendikleri açık ve bu ülkeler uluslararası toplumun daha fazla desteğini hak ediyorlar” dedi. Bu kriz karşısında şefkat ve dayanışmanın ön plana çıkması gerektiğini ifade eden Ban, “Türkiye’nin 3 milyon sığınmacının barınması konusunda yaşadığı güçlükle ilgili AB ile Türkiye arasında bir anlaşma var. Bu anlaşmanın içtenlikle uygulanmasını dilerim. En önemlisi Suriye sorununa diyalog içinde politik çözüm bulunması. Uluslararası Suriye Destek Grubu ile yakın işbirliği yaparak bunu sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Toplantının Türkiye’de gerçekleştirilmesi kararına da değinen Ban, “Türkiye’nin, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’nun kalbinde stratejik bir konumu var. İstanbul’un elverişli konumu ve oldukça gelişmiş alt yapı imkanları da bu düzeyde bir etkinliğin yapılması için önemli avantajlar. Doğal afetler yaşayan ve 3 milyondan fazla sığınmacıyı misafir eden Türkiye, insani krizlere cevap verme konusunda tecrübe, bilgi ve geleneğe sahip” dedi.
BM BAYRAĞI ÇEKİLDİ
Küresel insani yardım politikalarının belirleneceği BM Dünya İnsani Zirvesi öncesi dün bayrak töreni düzenlendi. BM ve Türkiye bayrağının göndere çekildiği törene, BM Genel Sekreteri Yardımcısı ve İnsani İşler ve Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O’Brien ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. Bayrak çekilmesiyle zirve alanı sembolik olarak “Birleşmiş Milletler bölgesi” ilan edilmiş oldu. Törende konuşan Bakan Çavuşoğlu, zirvenin esasen dünyada insanlığın karşılaştığı sınamalara karşı hangi çözümlerin üretilebileceği anlayışı ve arayışının neticesi yapıldığını söyledi.
İnsani yardımda birinciyiz
Çavuşoğlu, “İnsani yardım konusunda rakam olarak dünyada Amerika ve İngiltere’den sonra üçüncüyüz ama milli gelire oranla dünyada birinci sıradayız. Bu anlayışımız devam edecek. Bu zirvenin gerçekleştirilmesinde BM ve yöneticilerinin çok büyük emeği var. Dışişleri Bakanlığımız ve ülkemizin değişik kurumlarından temsilcilerimizin, yöneticilerimizin de çok büyük katkısı var. Ben şimdiden hepsine çok teşekkür ediyorum. Başarılı bir zirve olacağına dair inancımız tamdır.”
ZİRVE NOTLARI
AB’den geniş katılım: Mülteci sorununun AB’nin gündemini de uzun süredir işgal etmesi nedenle zirveye, AB kurumlarından da geniş katılım olacak. Zirveye aralarında Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kristalina Georgieva’nın da bulunduğu Avrupa Komisyonu’ndan en az üç AB komiserinin katılması bekleniyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar gelmiyor: Dünyanın en büyük insani yardım kuruluşlarından Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF), “Suriye, Yemen ve Sudan gibi savaş ve çatışma bölgelerinde çalışan MSF doktorlarının maruz kaldığı şiddete karşı herhangi bir adım atılacağına dair bir umutları olmadığından dolayı” zirveye katılmama kararı aldıklarını açıkladı. Örgüt, yaptığı açıklamada, “devletlerin zirvede verdikleri sözleri yerine getireceklerine inanmadıklarını” da vurguladı.
Hollywood ünlüleri de zirvede: Zirvede Ashley Judd ve Daniel Craig gibi Hollywood’un önde gelen oyuncuları da insani yardıma dikkat çekmek amacıyla birer konuşma yapacaklar. Dünyadan yaklaşık 800 gazeteci toplantıyı izleyecek. Zirvenin sonunda hazırlanacak olan rapor, eylül ayında New York’taki BM Genel Merkezi’nde BM Genel Kurulu’na sunulacak.