İnsan Çağı’na giriyoruz

Yoğunluğu git gide artan sera gazı miktarından okyanuslarda yüzen balıkların midesine kadar ulaşan mikroplastiklere kadar tüm işaretlerin, ‘Antroposen’ yani İnsan Çağı’na girildiğinin kanıtı olarak ortaya kondu.

20’NCİ YÜZYILDA BAŞLADI

Antroposen Çalışma Grubu’na on yılı aşkın bir süredir başkanlık eden İngiliz jeolog Jan Zalasiewicz, kırılmanın 20’nci yüzyılın ortalarında başladığını ifade ederken 1945’te başlayan nükleer silah testlerinden kalan izlerin, geride daha önce hiçbir şeye benzemeyen bir radyoaktif varlık bıraktığının altını çizdi.

TAVUK KEMİĞİ KANIT OLDU

Zalasiewicz, bu radyonüklidlerin 70 yıl önce Antroposen çağının başlangıcını işaret eden belki de en keskin sinyali temsil ettiğini söyledi. Buna ek olarak, çalışma grubuna göre insanlar, 1950’den bu yana geçen süreçte, önceki 11 bin 700 yıllık geçmişte kullanılandan daha fazla enerji tüketti. Araştırmacılara göre bir diğer kanıt ise tavuk kemiği oldu. Modern tavukların iskelet yapısının insan müdahalesi sonucu kalıcı şekilde değiştiğine dikkat çeken uzmanlar, bunu doğaya insan müdahalesinin sıradışı bir kanıtı olarak gösterdi. 8 bin yıl önce Güneydoğu Asya’da evcilleştirilen tavuk ile bugün kitlesel bir şekilde tüketilen tavuğun arasında iskelet, kas ve genetik açıdan çok farklı olduğu belirtiliyor. Antroposen Grubu’nun ‘İnsan Çağı’na dair bugün bir açıklama yapması bekleniyor.

SIRRI CRAWFORD GÖLÜ ÇÖZECEK

Kanada’nın Ontario eyaletinin Milton kasabasında buluna Crawford Gölü’nün, dünyadaki değişimi ortaya çıkarmada anahtar rolü oynayacağı belirtildi. Suya düşen her şeyin, göl tabanına çöktüğü ve buradaki çamur tabakalarının içine hapsolduğu vurgulanırken, bu durumun Crawford Gölü’nü asırlar boyunca dünyada yaşanan değişimlerin izlerinin saklandığı bir kasa haline getirdiği vurgulandı. Gölün tabanından örnekler toplayan bilim insanları, tarihte bin yıldan fazla geriye gitmeyi başardı. Son 70 yıllık döneme dünyada yaşanan değişimlerden ötürü ‘Antroposen (İnsan Çağı)’ denebileceği belirtiliyor.