İnovasyon ve Parti Kapatma -I-

Güncelleme Tarihi:

İnovasyon ve Parti Kapatma  -I-
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2008 10:43

Ajanslara geçen hafta düşen bir haber, uluslararası basında geniş biçimde kullanılmasına rağmen, belki de insanları intihara teşvik edebileceğine dair sorumlu bir tedirginlikle, Türk basını tarafından fazla büyütülmedi.

Haberin Devamı

Karmaşık bir “intihar makinesi”nin planlarını internetten indiren Avustralyalı yaşlı bir adam, inşa ettiği ölüm düzeneğiyle kendisini birkaç metreden tabancayla vurmuş ve kendi eseri olan robotun “cinayeti” sonucu hayata gözlerini yummuştu.

 “Araştırma ve deney sonucu yaratılan araç veya süreç; bir şeyi zihin dünyasından çıkarıp insanlığa ilk kez sunmak” anlamına gelen ve “yenilikçilik” olarak Türkçe’ye tercüme edilen –aslında belki de “buluşçuluk” diye çevrilmesi gereken- güncel bir kavram olan inovasyonun, Batılı birey tarafından nasıl içselleştirildiğinin aşırı uçta, trajik bir örneğiydi bu haber.

Yine aynı günlerde çıkan bir başka haber, İngiltere’de cenaze evlerinin, ölen kişinin cenaze törenine gelemeyen yakınlarını mutlu edecek bir gelişmeyi bildiriyordu: Artık cenaze evlerinde “webcam” denen internet kameraları çalıştırılacak ve uzaktaki akrabalar sanal ortamda canlı yayınla törene katılabileceklerdi.

Haberin Devamı

Bu tür haberlerin bizde çok da ilgi çekmemesi, basının bunları pek büyütmemesi, belki de editöryel sorumluluktan çok, toplumsal yapımızla, neleri gerçekten umursadığımızla ilintilidir.

Osmanlı’nın kuruluşundan, en parlak çağlarına; gerilemesinden, çöküş dönemine dek tarlayı karasabanla süren bir toplum olduğumuzdan (aynı dönemde Avrupa’da tarımsal verimliliği artıran onlarca buluş yapılmış, teknik alabildiğine geliştirilmiştir), değil ölüm anında, hayatlarımızın tam ortasında bile yeniliğe pek yer olmadığı açıktır.

“Aman, sen de; icat çıkarma şimdi” der geçeriz.

“Eski köye, yeni âdet” mi getireceğiz?

Batı dünyası, modernleşme hareketiyle birlikte inovasyonu yaratırken, yâni “keşfetme yollarını keşfederken” ve “buluş yapmanın yöntemini icat ederken”, bugünkü ekonomik üstünlüğünün temellerini atıyordu.

Biz ne yaptık? “Eşeği sağlam kazığa bağladık”; çünkü biz, “babamızdan böyle gördük.”

Bir tür teselli olur mu, bilemem; ama o kazık başında yalnız da sayılmayız.

Sözcüklerin tarihi izini sürdüğümüzde, örneğin, Arapların da bizden pek farkı olmadığını görüyoruz. İnovasyonun Arapça karşılığı “bidat”tır ve orijinal anlamı çok daha geniş olsa bile, TDK sözlüğüne dahi “sonradan türeyen şey” olarak girmiş, yâni “İslam’da olmamasına karşın ona sonradan eklenen; dini, düzeni bozucu inanışlar” şeklinde pejoratif (kötüleyici) bir anlam kazanmış ve halk tarafından böyle algılanır olmuştur.

Haberin Devamı

Dolayısıyla yenilikçilik, Türkiye’den Yemen’e ve Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada, toplumun her alanında, kolektif bilinçaltına “potansiyel bir bozulma” olarak işlenmiştir. Avrupa ise, inovasyonun tehlikeli sularında, paha biçilmez inciler çıkarmaya devam etmektedir.

Dalgıçlar öz be öz Avrupalı da olsa, Türk de olsa, Arap da olsa...

Ammâ ve lâkin, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek, kendi hakkımızı da kurda kuşa yem etmemek gerekir. AKP’nin kapatılmasına yönelik dava sürecine, özellikle bazı Avrupalıların, “İşte Türk tipi demokrasi ancak bu kadar olur” meâlindeki aşağılayıcı bakışları yersizdir; çünkü parti kapatmayı icat eden Türkler değildir.

Haberin Devamı

Almanya’daki Nazi partilerinden İspanya’daki Bask ayrılıkçılarının Batasuna’sına dek, “Avrupalılar da parti kapattı” diyenleri zaten biliyorsunuz. Ama bunlar büyük ölçüde anakronik ve biraz da bağlam dışı örneklerdir.

AKP aleyhindeki iddianamenin hazırlanmasından bu yana çok fazla dillendirilmeyen çok daha geçerli bir örnek, Belçika’dadır.

Henüz dört yıl önce Belçika’da kapatılan o partiyi, o dönemde Avrupa Birliği yetkililerinin AB’nin başkentinde verilen bu “demokrasi sınavına” nasıl yaklaştıklarını, bir sonraki yazıda anlatmaya çalışacağım.

Ondan sonra, bizim için parti kapatmak, bir tür” intihar makinesi buluşçuluğu” mudur, tartışabiliriz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!