Güncelleme Tarihi:
İstisnasız her İngiliz Charles Bronson ismini duyduğunda irkilir. Michael Peterson olarak dünyaya gelen ancak ilerleyen yıllarda adını önce Charles Bronson, daha sonra da Charles Salvador olarak değiştiren Bronson, 48 yıllık hapis cezasının ardından geçtiğimiz günlerde ilk kez kamuya açık görüşülen şartlı tahliye davasına çıktı.
İngiltere’nin en korkulan adamı Bronson, “Artık barışsever bir insanım. Sadece dışarı çıkıp resim yapmak istiyorum” dese de mahkeme heyeti, günler süren değerlendirmelerin ardından 70 yaşındaki Bronson’ın "geçmişte yasaları ısrarla çiğnediğine", "hayatını katı bir şekilde kendi kurallarına göre yaşadığına" ve serbest bırakılmaya uygun olmadığına hükmetti.
Peki ama Bronson’dan neden bu kadar çok korkuluyor? Yetişkinliğe adım attığı günden bu yana sadece 131 gün özgür kalan ve hayatının 48 yılını hücrede geçiren Bronson, neden tahliye edilmedi? İngiltere’nin en korkulan adamına gelin birlikte bakalım...
19 YAŞINDAN BERİ HAPİSTE
6 Aralık 1952’de İngiltere’nin Bedfordshire şehrinde orta halli bir ailenin oğlu olarak doğan Peterson, genç yaşında hayatını sirklerde çalışarak kazandı. Bu dönemde bir sirk organizatörünün ismini Charles Bronson olarak değiştirirse ününün artacağı tavsiyesine uyan Peterson, ABD’li tanınmış aktörün adını aldı.
İlk defa 1974 yılında yani 19 yaşındayken bir silahlı soygun nedeniyle hapse düşen Bronson, 1988’de salıverilmesinden 68 gün sonra soygun suçuyla yeniden tutuklandı. Hapishanede geçirdiği günlerde adı sık sık şiddet eylemleriyle anılan Bronson, 1992’de yeniden salıverildiğinde bu kez 52 gün dışarıda kalmayı başardı ve silahlı soyguna teşebbüsten tekrar yakalandı.
Suça meyilli olmasının yanı sıra gücü de Bronson'ı efsane haline getirdi. Arkasında yaşadığı demir parmaklıkları çıplak eliyle bükebilecek denli güçlü olmasıyla ünlenen Bronson, hapishaneye korku salan bir figür haline gelmişti. 95 kiloluk bedeni, 1,78 metre boyu ve maskülen tavırlarıyla ön plana çıkan Bronson, çevresine korku salan “vahşi” bir mahkûm olarak anıldı.
Charles Bronson, 2014 yılında Katalan ressam Salvador Dali'den etkilendiğini ve bu nedenle adını Charles Salvador olarak değiştirdiğini duyurmuştu. Dali'ye özendiğini ve Salvador'un "barış getiren" anlamını taşıdığını söyleyen Bronson, bu tarihten itibaren "barış insanı" olduğunu açıklamıştı.
AYNI ANDA BEŞ ADAM VE BİR ROTTWEİLER İLE DÖVÜŞTÜ
Hapishanede ve akıl hastanesinde kaldığı süre boyunca yağlı boya tablolar yapan Bronson, şiddeti sanatla buluşturma çabaları nedeniyle bir alt kültür ikonuna dönüştü. Bu sayede salıverilmesini isteyen ciddi bir destekçi kitlesi elde etti.
Oldukça ilginç bir hayat hikayesine sahip Bronson’ın popülerliğini asıl artıran şey, Nicolas Winding Refn’in yönettiği ve Tom Hardy’nin başrolde oynadığı 2008 yapımı “Bronson” filmi oldu. Hardy’nin başarılı oyunculuğu ve filmin estetik kurgusu kitleler nezdine Bronson’ın popüler hale gelmesine yol açtı.
Birçok ödül alan film aynı zamanda İngiltere’nin en korkulan adamının hiç bilinmeyen özelliklerini ortaya koydu. Filme göre, yeraltı boks kariyeri boyunca her seferinde beş kişiyle dövüşen Bronson, ayrıca bir Rottweiler ile de aynı ringe çıkmıştı.
Muazzam gücü ve iflah olmaz suç geçmişinin içinde, kendisini “General” olarak çağırmayan mahkumları rehin almak da vardı, bir bardak kahve karşılığında 6 gardiyanı rehin alması da. 1998’de rehin aldığı mahkumları bir sandviç karşılığında serbest bırakacağını duyuran Bronson isteği yerine getirilmezse tutsaklarından birini dahi yiyeceğini söylemişti.
‘OTORİTER FİGÜRLERE KARŞI CİDDİ BİR ANTİPATİSİ VAR!’
Cezaevinde bulunduğu dönem boyunca çeşitli rehin alma olaylarına adı karışan Bronson, 2000 yılında Belmarsh Hapishanesi’ndeyken mahkûmların rehabilitasyonu için çalışan resim öğretmeni Phil Danielson’ı 2 gün rehin aldı ve ömür boyu hapse mahkûm edildi.
O günden bu yana mahkeme karşısına çıkmayan Bronson, yakın zamanda İngiltere parlamentosundan geçen bir yasa değişikliğinin ardından şartlı tahliye davasının kamuya açık görüşülmesi talebinde bulundu.
Geçtiğimiz haftalarda başlayan tahliye davasının ilk duruşmasına siyah takım elbisesi, beyaz gömleği ve koyu renk güneş gözlükleriyle katılan Bronson, kendisini bir tür “emekli hapishane aktivisti” olarak gördüğünü söyledi.
Hareketleri ve söylemleriyle dikkatleri üzerine toplayan 70 yaşındaki mahkûm, “Yaramazlıklar yaptım. Bir hapishane aktivistiydim. Hapishanelerin çatılarına çıktığım her eylem beni mutlu etti. Protesto biçimim vahşiydi. Bugüne kadar 11 kişiyi rehin aldım. Üzgün müyüm? Belki… Tekrar yapar mıyım? Kesinlikle hayır!” diyerek pişmanlığını dile getirdi.
‘BİR ŞEY YAPARSAM BUNDAN SONRA HAPİSTE ÖLECEĞİMİ BİLİYORUM’
2018 yılından bu yana “yaramazlık” yapmadığını belirten Bronson, hayatındaki dönüm noktasının Wakefield Hapishanesi'nde yaşandığını söyledi. Hücre cezasına çarptırılan ve kimseyle görüştürülmeyen Bronson, o dönemde bir gardiyanın kendisine yığınla kâğıt ve biraz boya kalemi vermesiyle resimle tanıştığını ifade etti.
“Kağıtları ve boyaları verdiğinde bana, ‘Neden olmasın; orada olumlu ve yaratıcı bir şey mi yapıyorsun sanki?' dedi. O anda yeniden doğmuş bir sanatçıydım” diyerek konuşmasını sürdüren Bronson, serbest kalmak ve sanatıyla dürüst bir şekilde yaşamak istediğini belirtti.
Bronson ayrıca, resimlerinden şu ana kadar 2.000 sterlin gelir elde ettiğini ve bu parayı kanser hastalarına destek sağlayan 'Macmillan Cancer Support' başta olmak üzere hayır kurumlarına bağışladığını söyledi ve ekledi:
“Hayır kurumları için binlerce sterlin bağış topladım. Artık uslandım ve hazırım. Ben yüreği soğumuş bir adamım. Cebimde bir otobüs bileti ile çıkacağım ve dışarıda bir şey yaparsam bundan sonra hapiste öleceğimi ve asla çıkamayacağımı biliyorum. Tahliyemi talep ediyorum.”
‘BRONSON TOPLUM İÇİN ORTA DÜZEYDE BİR RİSK’
Bronson’ın adının “tahliye” ile anılıyor olması bile çoğu kişi tarafından, “kamu güvenliği adına yüksek risk” olarak görülüyordu.
Bunu göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, tahliye talebi reddedilen Bronson'ın şiddet eğiliminin değişip değişmediğinin belli olmadığını bu nedenle açık cezaevine nakledilmeyeceğini duyurdu.
Şartlı Tahliye Kurulu, yaşı ilerlemiş olmakla birlikte Bronson'ın 48 yıl boyunca neredeyse kesintisiz olarak hapsedilmesine yol açan suç sicilinin de gösterdiği üzere, toplumun geri kalanı için az da olsa risk yarattığını açıklamıştı.
'TOPLUM HAYATINA AŞAMALI OLARAK KAZANDIRILMALI'
Şartlı Tahliye Kurulu’nun raporunu inceleyen mahkeme, adli psikolog Kerry Daynes’i görüşlerini dinlemek için geçtiğimiz haftalarda yapılan duruşmaya davet etmişti.
Daynes, Bronson’da hafif de olsa “travma sonrası stres bozukluğu” yaşadığını ve dışarda olmasının toplum için az da olsa risk oluşturduğunu, bu nedenle henüz tahliye olmaya hazır olmadığını belirtmişti.
Daynes ayrıca, “Onu kamuoyu içinde değerlendirmekten ziyade, hapishane ortamında değerlendirmek ve toplum hayatına aşamalı olarak kazandırmak gerekiyor. Ben, 70 yaşındaki Bronson'ın toplum için ‘orta düzeyde bir risk’ taşıdığını düşünüyorum” ifadesini kullanmış ve eklemişti: “Toplumla entegrasyonunu sağlamadan önce ciddi şekilde düşünmek gerek.”
'BANA BİR ŞANS VERİN'
Son duruşmada söz alan Bronson, "Hayatına devam etmek isteyen normal bir moruk olduğumu kanıtlamam için bana bir şans verin" dese de bu talep mahkeme heyeti tarafından kabul görmedi.
Şartlı Tahliye Kurulu’nun hazırladığı raporu göz önünde bulunduran mahkeme, kapsamlı bir şekilde test edilene kadar Bronson'ın şiddet eğilimini yönetme becerisinin olmadığına kanaat getirdi. Bu nedenle, Bronson'ın kontrol altında tutulması için cezaevinde kalması gerektiği belirtildi.
Kararın ardından büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Bronson'ın oğlu George Bamby, "Babamın serbest bırakılmasını çok isterdim ama Şartlı Tahliye Kurulu'nun kararına saygı duyuyorum" dedi.