Güncelleme Tarihi:
İngiltere'de, çok sayıda Asya kökenlinin yaşadığı bilinen, Manchester kenti yakınlarındaki Oldham kasabasında önceki gece başlayan olaylar, dün gece boyunca devam etti. Bir pub'ın Asya kökenli bir grup gencin taşlı sopalı saldırısına uğraması sonucu, kırılan camlarla bazı kişiler yaralanırken, polisin aldığı katı önlemlere karşın çatışmalar durdurulamadı.
Dün gece yeniden patlayan olaylar sırasında Asya kökenli gençler bu sefer Oldham'ın yerel gazetelerinden biri olan Evening Chronicle'ın bürosunu hedef aldı. Uzun süredir Pakistanlı ve Bengladeşli gençler tarafından, toplumun Asyalı üyelerinin sorunlarıyla ilgili yeterince yayın yapmamakla suçlanan gazetenin bürosu, atılan petrol bombaları yüzündençıkan yangın sonucunda büyük hasar gördü.
Karşılıklı çatışmaya giren ve aynı zamanda kendilerini engellemek isteyen yaklaşık 200 polis memuruyla da çatışan beyaz ve Asyalı gençler, kasabayı savaş meydanına çevirdi.
POLİS 12 KİŞİYİ TUTUKLAYABİLDİ
Dün gece otomobiller, lastikler, bazı işyerlerine ait mobilya ve malzemenin sokaklarda yakıldığı kasabada, polisin kontrolü ele geçirmesi zaman aldı. 7'si beyaz 5'i Asya kökenli olmak üzere 12 genci tutuklayan polisin, halen çatışmaların başlamasına neden olan olaylarla ilgili soruşturmayı sürdürüyor.
Polis kaynaklarının soruşturmalarında iki ortaokul öğrencisi arasında çıkan kavganın olayları tetikleme ihtimali üzerinde durulurken, kavgaya karışan beyaz öğrencinin annesinin yakındaki bir pub'dan bir grup genci çağırarak Asyalı gencin annesine ait olan dükkanı taşlamalarını istemesi yüzünden çatışmaların büyüdüğü tahmin ediliyor.
MİLLİYETÇİ CEPHE TAHRİKİ
Aylesbury kentinin Bucks adlı kasabasında çıkan ırkçı çatışmalarınardından da 12 kişi tutuklandı. Polis, Bucks'daki olayların çıkış nedeninin de, bir grup Asya kökenli gencin aşırı sağcıların oluşturduğu 'Milliyetçi Cephe' mitingine baskın yapmaya kalkmaları olduğunu tahmin ediyor.
Çıkan olayları yatıştırmaya çalışan polisin yaklaşık 60 kişilik bir grupla çatışmak zorunda kaldığına da dikkat çekilirken, buradaki ırkçı çatışmaların Oldham'da yaşanan olaylarla ilgili olmadığı sanılıyor.
IRKÇI ÇATIŞMALAR PARTİLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ
İngiltere'de Asya kökenlilerin yoğun olarak yaşadıkları Manchester kenti yakınlarındaki Oldham kasabasında yaşanan ırkçı çatışmalar, seçime hazırlanan siyasi partiler arasında suçlama ve tartışmalara yol açtı.
Liberal Demokrat Parti sözcüleri, yaptıkları açıklamalarda, Oldham'daki etnik nefretin tetiklenmesinin ardında ''ilticayı önlemek adına her şeyi göze aldıklarını'' açıklayarak yabancılara olan nefretikörükleyen Muhfazakar Parti lideri William Hague'in bulunduğunu öne sürdüler.
Partinin sözcülerinden Simon Hughes, ''Eğer politikacılar etnik farklılıkların altını çizen bazı konuşmalar yaparlarsa, bu etnik grupların birbirleriyle çatışmaması mucize olur. Özellikle genç insanlar ve etkilenmeye açık olanlar bu kışkırtmaya yenik düşerler'' dedi.
Çeşitli ırkların karışık olarak yaşadığı pek çok kentte benzeri durumların tehlike oluşturduğuna işaret eden Hughes, bu nedenle politikacıların ağızlarından çıkan her söze dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
Muhfazakar Parti ise, bilinen görüşlerini tekrarladı. Parti sözcülerinden Lord Tebbit, yaşanan olarların çok kültürlü toplumların sağlıklı yaşama şansının bulunmadığının göstergesi olduğunu savundu. ''İki ayrı toplumun yanyana yaşamaları çok büyük riskler taşır'' diyen Lord Tebbit, ilticayı önleyemeyen hükümetin muhtemelen gelecekteçıkabilecek daha büyük olayların sebebi olacağını öne sürdü.
Hague ise, ilticayla ilgili olarak kendisince ortaya konulan yorumların olaylara yol açmış olabileceği yolundaki görüşleri kesin bir dille reddetti. Muhfazakar Parti'nin gölge içişleri bakanı Ann Widecombe ise, Liberal Demokrat Parti'yi ''konuyu siyasi bir tartışma konusu yapmaya çalışmakla'' suçladı.
Bir kez daha iktidara talip olan İşçi Partisi ise, tartışmalara mesafeli kalmaya gayret etti. İçişleri Bakanı Jack Straw, ''olaylara yol açtığı öne sürülen Hague'i kınayıp kınamayacağını'' soran gazetecilere, böyle bir şey yapmayacağını söyledi. Straw, sadece bütünpolitikacıların dikkatli bir dil kullanmaları gereğini kabul etmekle yetindi ve ''Bu böyle diye Oldham'da olanların suçu Hague'in üzerine atılamaz'' dedi.