Güncelleme Tarihi:
Bugün sandık başına giden İngiltere'de iki ana parti olan Muhafazakârlar ve İşçi Partisi arasında çekişme bekleniyor. Parlamentoya girmesi öngörülen diğer partiler ise İskoç Ulusal Partisi, Liberal Demokratlar ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP).
Ülkede 65 milyonluk nüfusun yaklaşık 46 milyonu oy kullanabiliyor. TSİ sabah 09.00'da açılan sandıklar gece yarısı kapanacak. Seçme ve seçilme yaşının 18 olduğu ülkede oy vermek zorunlu değil.
Parlamenter monarşi ile yönetilen ülkede iki kamara bulunuyor. Bugünkü seçimlerle meclisin alt kamarası olan 650 sandalyeli Avam Kamarası'na girecek milletvekilleri belirleniyor.
KİM ÖNDE?
Reuters haber ajansının dayandırdığı anketlere göre, Başbakan Theresa May liderliğindeki Muhafazakâr Parti'nin tek başına hükümet kurmak için gerekli sandalye sayısının üzerinde oy alması bekleniyor. May'in Nisan ayında erken seçim kararı almasının nedenlerinden birisi olarak anketlerde önde gitmesi gösteriliyor.
Ancak anket şirketlerinin birçoğu seçimi May'in kazanacağı sonucuna ulaşsa da, ne kadar bir farkla kazanacağı konusunda bir görüş birliği bulunmuyor. Ayrıca Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi de gene aynı anketlere göre son haftalarda aradaki farkı kapamış durumda. Kantar şirketinin seçimlerden bir gün gün önce yayınlanan kamuoyu anketine göre İşçi Partisi farkı 5 puana düşürdü.
Muhafazakâr Parti'ye olan desteğin yüzde 43 olduğunu belirten anket, İşçi Partisi'ne verilen desteği bir hafta önce yapılan ankete göre 5 puan yükselterek yüzde 38 olarak verdi. Ankette 30 yaş altındaki ve orta yaşın sonlarındaki seçmenlerde Muhafazakârlar'dan İşçi Partisi'ne doğru bir destek kayması olduğu belirtildi.
Ne var ki, 2015 yılındaki genel seçimlerde anket şirketlerinin neredeyse tamamı sonuçları yanlış tahmin etmişti. O seçimlerde İşçi Partisi'nin kazanacağını öngören kamuoyu yoklamaları yanılmış, Muhafazakârlar salt çoğunluğu elde edecek şekilde seçimleri kazanmıştı.
Dolayısıyla bu seneki seçimlerde farklı örneklemler uygulayan anket şirketlerinin sonuçları ne derece doğru tahmin edeceğine şüpheyle yaklaşılıyor.
SEÇİM SİSTEMİ
İngiltere'de bir seçim bölgesinde en çok oyu alan parti, kendisini takip eden partilerin oy dağılımına bakılmaksızın tüm oyları almış sayılıyor. Bu basit çoğunluk sistemine göre 650 sandalyelik Avam Kamarası'na 326 milletvekili sokan parti tek başına hükümet kurma imkanına kavuşuyor. Ancak Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein Partisi Londra'ya milletvekili göndermeyi reddettiği için 323 sandalyeye ulaşan parti hükümet kurabiliyor.
Her seçim bölgesinden bir milletvekilinin çıktığı ülkede, ortalama her 72 bin kişiye bir temsilci düşüyor.
Avam Kamarası'nda iktidara gelen parti fiiliyatta ülkeyi yönetse de, parlamenter monarşiyle yönetilen ülkede kanun tekliflerinin teknik olarak parlamentoda bir üst kamara olan Lordlar Kamarası'nda da onaylanması gerekiyor. Ancak üyeleri seçimle göreve gelmeyen Lordlar Kamarası usulen veto yetkisi kullanmıyor ve yasama sürecini sekteye uğratmıyor.
KAYITLI SEÇMEN VE KATILIM
Birleşik Krallık'ta yaklaşık 46 milyon seçmenden, ülkeyi bir araya getiren dört yönetim bölgesine göre seçmen dağılımında İngiliz seçmen en büyük temsil hakkına sahip. 38 milyon İngiliz seçmeni yaklaşık 4 milyonluk İskoç, 2,2 milyon Gallerli ve 1,2 milyon Kuzey İrlandalı seçmen takip ediyor.
2015 yılındaki seçimden bu yana seçmen sayısındaki artış yaklaşık 2 milyon civarı. Son seçimlere katılım oranı yüzde 66,4 olarak kaydedilmişti. Ülkede 2015 seçimlerindeki katılım oranı 1997'den bu yana genel seçimlerde kaydedilen en yükseği orandı.
Ancak 2016'daki Avrupa Birliği referandumunda katılım oranı yüzde 72,2'ye ulaşmıştı. Ülkede 1950'lerde yüzde 80'lere varan katılım oranı son 67 yılda kademeli olarak düşüş gösteriyor.
Bu seneki seçimlerde oy kullanmak için kayıt yaptırmanın son başvuru günü olan 22 Mayıs'ta seçim komisyonu 622 bin başvuru aldığını açıkladı. Bu sayının içinde en büyük oran, 25 yaşın altındaki 250 bin kişiye ait. Gene seçim komisyonunun verilerine göre, ülkede 34 yaşın altındaki seçmenin yüzde 30 civarı oy kullanmak için kaydolmamış durumda. 55 yaşın üstünde ise bu oran sadece yüzde 4.
KRALİÇE'NİN YETKİLERİ
Kraliçe 2'nci Elizabeth 1952 yılından beri ülkenin devlet başkanı sıfatına sahip. Teknik olarak Başbakan'ı görevden alma ya da tercih ettiği bir ismi bu göreve atama yetkisi olan Kral ya da Kraliçe 1834 yılından beri teamül olarak bu yetkiyi kullanmadı.
Uzun yıllardan beri süregelen devlet kültürü ve gelenek uyarınca Kraliçe parti politikalarına karışmıyor ve ülkeyi yönetecek hükümetin belirlenmesini seçimlere ve parlamentodaki partilere bırakıyor.