İngiltere de çark etti

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ülkede koronavirüsle mücadele kapsamında ‘sürü bağışıklığı’ uygulama politikası Londra merkezli Imperial College’in hazırladığı bir raporla tersine döndü. Daha önce zayıf önlemlerle gençlere virüs bulaşmasına izin vererek, yaşlı ve daha önceden kronik hastalığı bulunan kişilerin zaman için bağışıklık kazanmasını hedefleyen İngiltere bu uygulamadan U dönüşü yaptı. Imperial College’in hazırladığı ve İngiltere’de 250 bin kişinin ölme ihtimali bulunduğunu ortaya koyan raporun ardından Boris Johnson, virüsle mücadele kapsamında ikinci bir emre kadar ilk ve orta dereceli tüm okulları kapatma kararı aldı. Johnson, pazartesi yaptığı açıklamasında sadece halka gereksiz sosyal temas ve gereksiz seyahatlerden kaçınmaları tavsiyesinde bulunmuştu. İngiltere Başbakanı, bar, kulüp, restoran ve tiyatro gibi mekanlara gitmekten kaçınılmasını istese de somut adım atılmaması nedeniyle halk gündelik yaşamını neredeyse normal şekilde sürdürüyor. U dönüşü ile birlikte dün Londra’da bazı metro istasyonları kapatıldı. Buna rağmen İngiltere’nin başkentinde, Paris ve Brüksel’e benzer sert tedbirlerin uygulanması şu an için öngörülmüyor.

İKİ MÜCADELE TÜRÜ

Johnson’a U dönüşü yaptıran rapora göre, dünyada koronavirüsle iki tür mücadele yöntemi bulunuyor: Yatıştırma (Mitigation) ve baskılama (Suppression). Johnson’ın uygulamaya çalıştığı yatıştırma politikası hastalığın yavaşlatılması ve sürü bağışıklığı kazandırılması amacını güdüyor. Ancak bu politikanın İngiltere’de uygulanması 250 bin, ABD’de uygulanması ise 1 milyon kişinin ölümüne neden olabilir. Baskılama ise dünyada yaygın bir şekilde uygulanan ve devletin sınırlarını kapatması, insanların bir süre eve kapanmasıyla hastalığa karşı topyekûn bir direnişi kapsıyor.

Söz konusu raporun siyasilerin önüne gelmesiyle ABD’nin de yatıştırma yerine baskılama politikası uygulama kararı aldığı belirtildi. Imperial College’in, İngiltere ve ABD’nin koronavirüsle mücadele yöntemini değiştiren raporunun arkasında ünlü Profesör Neil Ferguson bulunuyor. Johnson’ın değiştirdiği ‘yatıştırma’ politikası ise bilim danışmanı Patrick Vallance’in tavsiyesi üzerine uygulamaya geçmişti. Yatıştırma politikası hâlihazırda Hollanda tarafından da benimsendi. Hollanda’daki RIVM bilim enstitüsünün başkanı Jaap van Dissel, “Asıl amaç sürü bağışıklığı değil, aşı bulunana kadar bağışıklığı güçlendirmeye çalışmak” sözleriyle yatıştırma politikasını savunuyor.

YENİ TEST HAMLESİ

İngiltere Halk Sağlığı Kurumu, koronavirüs bulaşmasına rağmen süreci hasta olmadan atlatanların bunu öğrenebileceği antikor testi üzerinde çalışıyor. Johnson, yeni testle alakalı “Size bulaşıp bulaşmadığına ilişkin test yaptırmanın en güzel yanı, aniden başınızın üstünde yeşil bir ışık yanması. Böylece büyük bir ihtimal bir daha yakalanmayacağınızı bilerek güvenli ve emin şekilde işinize geri dönebileceksiniz” dedi. İngiltere Başbakanı, böyle bir testin ekonomik ve sosyal açıdan oyunun kurallarını değiştireceğini ifade etti.

AMERİKAN RAPORU: ‘18 AY SÜREBİLİR’

ABD, koronavirüsle mücadele kapsamını genişletiyor. ABD Başkanı Donald Trump, hastalıkla mücadelede üretim sektörü üzerinde kendisine daha çok söz hakkı tanıyan “Savunma Üretim Kanunu” isimli yasayı devreye sokacaklarını açıkladı. ABD basını, Trump yönetiminin hastalığı kontrol edebilmek için gerekirse savaş yetkilerini devreye sokup özel sektörü kontrol altına almayı gözden geçirdiğini yazdı. Bu durumda özel sektör, hayati ürünlerin üretimine yönlendirilebilir. GM ve Ford’un şimdiden tıbbi üretime geçebilme konusunda fizibiliteye başladığı belirtiliyor. CNN’in haberine göre, ABD yönetimine sunulan 100 sayfalık koronavirüs raporunda, hastalığın 18 ay ya da daha fazla sürebileceği, birden fazla dalgayla kendisini yenileyebileceği ve ülkede tıbbi malzeme konusunda yetersizlikler yaşanabileceği belirtiliyor. ABD ordusunun, hastane gemileri muhtemel koronavirüs merkezlerinde konuşlandırması söz konusu.