Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York'ta bulunan Cameron'ın önceki gün BM Genel Kurulu çerçevesinde, New York eski belediye başkanı Michael Bloomberg ile İskoçya'nın bağımsızlık referandumu hakkında yaptığı sohbet kameralara yansımıştı.
Kameraların önündeyürürken mikrofonların açık olduğundan habersiz olan Cameron, İskoçlar'ın bağımsızlığa "hayır" dediğini ilettiğinde Kraliçe 2. Elizabeth'in memnuniyetini ifade ettiğini belirterek, "Hiç kimsenin sesini bu kadar mutlu duymamıştım. Sonuç yakın olmamalıydı, sonunda da öyle olmadı. Kamuoyu araştırma şirketlerini bulup, beni soktukları durum ve mide ülserim için dava açmak istedim. Çok gergin bir süreçti" demişti.
Cameron'ın, Kraliçe'nin memnuniyetini ifade ederken İngilizcede "kedilerin keyiften mırıldanması" anlamına gelen "purred" fiilini kullanması dikkati çekmişti. Konuşmanın kameralara yansıması, hem Kraliçe'nin ülkedeki siyasi konulara karışmamasının, hem de Başbakan'ın özel konuşmalarını başkalarıyla paylaşmamasının ihlali olduğu gerekçesiyle tepkiye neden olmuştu.
"ÇOK UTANDIM"
Cameron, yaptığı açıklamada, "çok utandığını" dile getirerek, "Bundan dolayı çok üzgünüm. Bir daha yapmamam gereken, özel bir konuşmaydı. Başbakanlık, duruma açıklık getirmek için Buckingham Sarayı ile irtibata geçti" ifadelerini kullandı.
İngiliz basını Cameron'ın, Kraliçe ile bir sonraki yüz yüze görüşmesinde tekrar özür dileyeceğini belirtiyor.
"DEDİKODU YAPMAMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENEMEMİŞ"
Ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri ve İskoçya bölgesel hükümetinin başbakanı Alex Salmond ise Cameron'ı eleştirerek, "Cameron dört yıldır başbakanlık görevini yürütüyor. Öyle gözüküyor ki, majesteleri Kraliçe hakkında dedikodu yapılmaması gerektiği gibi temel bir nezaket kuralını bu sürede öğrenememiş. Çok utanmalı" demişti.
İngiliz basınına yansıyan haberlerde, Kraliçe 2. Elizabeth'in referanduma çok önem verdiği ve her gün düzenli olarak Başbakan Cameron'dan bilgi aldığı ifade edilmişti. İskoçya'da geçen hafta perşembe günü yapılan tarihi referandumda, İskoçlar'ın yüzde 55'i bağımsızlığa "hayır" derken, bağımsızlık isteyenlerin oranı yüzde 45'te kalmıştı.