İngiliz istihbarat servisinin tarihi yayımlandı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2009 17:55
İngiliz iç istihbarat servisi MI5'in, servisin onayı ile yazılan ilk tarihi bugün yayımlandı.
Servis tarafından, bu yıl kutlanan kuruluşunun 100. yıl dönümü için ısmarlanan ve Cambridge Üniversitesi tarihçilerinden Christopher Andrew tarafından yazılan "Yurt Savunması" (The Defence of the Realm) adlı kitap tam bin sayfadan oluşuyor.
MI5, kitabın yazılması için tarihçi Andrew'a arşivindeki 400 binden fazla gizli belgeyi açtı. Kitapta Hitler Nazizmine karşı büyük bir başarı ile mücadele eden, Soğuk Savaş döneminde Sovyet casusları karşısında tökezleyen MI5'in, aşırıcı İslamcılardan kaynaklanan tehdidi ilk başta kavramakta başarısız olduğu belirtiliyor.
MI5'in "gelmekte olan İslamcı terörizm tehdidini görmekte yavaş kaldığını" savunan Andrew, servisin o zamanki başkanı Stella Rimington'ın 1996'da Washington'da bir toplantıya katılana kadar El Kaide lideri Usame bin Ladin'in "adını bile işitmediğini", bu toplantıdaki MI5 temsilcilerinin Amerikalıların Ladin'e gösterdikleri büyük ilgi karşısında "afalladıklarını" ileri sürüyor.
Bu durumun 11 Eylül 2001'deki saldırılarla değiştiği, ondan sonra MI5'in Britanya'ya karşı birkaç büyük saldırı planını başarısızlığa uğrattığı, ancak 7 Temmuz 2005'te Londra metrosuna düzenlenen saldırıyı önleyemediği kaydedildi.
Kitapta, MI5'in "büyük bir İslamcı terörist saldırının görülebilir bir gelecek için ciddi bir tehdit olarak var olmaya devam etmesine rağmen, gözlenebilir tehditlerin büyümesinin durduğuna" inandığı belirtiliyor.
Adını MI5'in sloganının Latincesi olan "regnum defende"den alan kitap, MI5'in 1909'da 2 kişiyle kurulmasından bugün 3 binden fazla personele ulaşmasına kadar geçen tarihinin izlerini sürüyor.
2. DÜNYA SAVAŞI
Andrew, MI5'in 2. Dünya Savaşı sırasında İngiltere'deki Alman casuslarının çoğunu yakalaması ve bunlardan 25'ini kendi hesabına çalışmaya ikna etmesinin, servisin en büyük başarısı olduğunu belirtiyor.
Andrew, MI5'in İngiliz istihbaratı içinde üstü düzey görevlerde bulunan 5 casustan oluşan ve 1930'lardan itibaren Sovyetler Birliği için çalışan "Cambridge Beşlisi"ni on yıllar boyunca ortaya çıkaramamasını ise servisin en büyük başarısızlığı olarak görüyor.
MI5, kitabın yazılması için tarihçi Andrew'a arşivindeki 400 binden fazla gizli belgeyi açtı. Kitapta Hitler Nazizmine karşı büyük bir başarı ile mücadele eden, Soğuk Savaş döneminde Sovyet casusları karşısında tökezleyen MI5'in, aşırıcı İslamcılardan kaynaklanan tehdidi ilk başta kavramakta başarısız olduğu belirtiliyor.
MI5'in "gelmekte olan İslamcı terörizm tehdidini görmekte yavaş kaldığını" savunan Andrew, servisin o zamanki başkanı Stella Rimington'ın 1996'da Washington'da bir toplantıya katılana kadar El Kaide lideri Usame bin Ladin'in "adını bile işitmediğini", bu toplantıdaki MI5 temsilcilerinin Amerikalıların Ladin'e gösterdikleri büyük ilgi karşısında "afalladıklarını" ileri sürüyor.
Bu durumun 11 Eylül 2001'deki saldırılarla değiştiği, ondan sonra MI5'in Britanya'ya karşı birkaç büyük saldırı planını başarısızlığa uğrattığı, ancak 7 Temmuz 2005'te Londra metrosuna düzenlenen saldırıyı önleyemediği kaydedildi.
Kitapta, MI5'in "büyük bir İslamcı terörist saldırının görülebilir bir gelecek için ciddi bir tehdit olarak var olmaya devam etmesine rağmen, gözlenebilir tehditlerin büyümesinin durduğuna" inandığı belirtiliyor.
Adını MI5'in sloganının Latincesi olan "regnum defende"den alan kitap, MI5'in 1909'da 2 kişiyle kurulmasından bugün 3 binden fazla personele ulaşmasına kadar geçen tarihinin izlerini sürüyor.
2. DÜNYA SAVAŞI
Andrew, MI5'in 2. Dünya Savaşı sırasında İngiltere'deki Alman casuslarının çoğunu yakalaması ve bunlardan 25'ini kendi hesabına çalışmaya ikna etmesinin, servisin en büyük başarısı olduğunu belirtiyor.
Andrew, MI5'in İngiliz istihbaratı içinde üstü düzey görevlerde bulunan 5 casustan oluşan ve 1930'lardan itibaren Sovyetler Birliği için çalışan "Cambridge Beşlisi"ni on yıllar boyunca ortaya çıkaramamasını ise servisin en büyük başarısızlığı olarak görüyor.