İngiliz hasta, Türk hemşireyle evlendi
Güncelleme Tarihi:
Faruk ZABCI-Ayşegül EKİNCİ/LINCONSHIRE
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2007 00:00
İngiliz işadamı Graeme Carter, 2003 yılında İstanbul’da Galatasaray’daki İngiliz Konsolosluğu’na düzenelenen terör saldırısında nişanlısı Hülya Dönmez’le vize kuyruğundaydı.
Korkunç patlamada nişanlısı Hülya Dönmez yaşamını yitirdi, Graeme Carter da feci şekilde yaralandı. Kaldırıldığı hastanede kendisiyle ilgilenen hemşire Ayşe Başkan’la hoş bir dostluk kurdu. Kader, Graeme Carter ile Ayşe Başkan’ı daha sonra Londra’da yeniden bir araya getirdi ve evlendiler. İngiliz gazetelerinin günlerdir yazdığı Graeme Carter ile Türk eşi Ayşe Başkan Carter, İngiltere’deki evlerini Hürriyet’e açtı.
ÖNCEKİ hafta İngiliz basınında Graeme Carter ile ilgili yeni haberler çıktı. Terör saldırısında Türk nişanlısını kaybeden Carter, hastanede tanıştığı bir başka Türk hemşireye gönlünü kaptırmıştı. Haberler, Graeme Carter’ın hastanede tanıştığı "melek hemşire" Ayşe Başkan’a aşık olup dünya evine girdiğini anlatıyordu. Ayşe hemşire, geceler boyunca hastanede Carter’ın baş ucunda oturup onunla konuşmuştu.
Saldırıdan mucizevi bir şekilde kurtulan İngiliz Graeme Carter (38), yaşadığı kötü günlerden sonra kendisini tekrar hayata bağlayan Türk eşi hemşire Ayşe Başkan ile kurduğu mutlu yuvanın kapılarını Hürriyet’e açtı.
Şimdiye kadar haklarında çıkan haberlerde çok fazla doğruluk payı olmadığına dikkat çeken Graeme Carter, "Aslında söylendiği gibi birbirimizle hastanede saatlerce konuşmadık. İlişkimiz, bana yardım eden insanlara teşekkür etmek için Türkiye’ye gittikten sonra arkadaşlığa dönüştü. Daha sonra da Ayşe, İngiltere’ye master yapmaya geldi. Ve evlenmeye karar verdik" dedi.
İngiliz eşinin çok anlayışlı olduğunu söyleyen 25 yaşındaki hemşire Ayşe Başkan, "İngiltere’ye gelin gideceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Hayat çok garip. Aslında master yapmak için Amerika’ya gitmek istiyordum. Ama olaylar çok değişik şekillendi" diyerek evliliğini şöyle anlattı:
"Amerikan Hastanesi’nde hemşire olarak çalışmaya başlayalı daha 5 ay olmuştu. Bombalı saldırıyı hastanede duyduk, yoğun bakım ünitesi nispeten boşaltıldı. Yaralılar tek tek hastaneye getiriliyordu. Daha sonra İngiliz Başkonsolosluğu’nun hedef olduğunu öğrendik. Ama Graeme’i, hastaneden taburcu olmadan iki gün önce tanıdım. İyileşip Türkiye’den ayrıldıktan sonra tüm hastane personeline müteşekkir kalmıştı. Bazı basın organlarında çıktığı gibi nişanlısı ölünce benimle mutluluğu bulmadı. Ben ona zor anlarında arkadaşlık edip ilgilendim. Aşkımız çok sonra gelişti."
EŞİMİN YEMEKLERİ
Türkiye’yi ve Türkleri çok sevdiğini söyleyen Graeme Carter, "Türkiye’de çok iyi bakıldım. Hatta, kendi ülkemden de iyi baktılar bana. Özellikle hastane personeli çok anlayışlıydı. Ayşe’yi ve ailesini çok seviyorum. Bana çok yakınlar. Türk yemeklerine bayılıyorum, ama eşim çok güzel yemek yaptığı için kilo almaktan korkuyorum" diyen Graeme Carter ileride eşi Ayşe Carter ile birlikte Türkiye’ye yerleşebileceğini söylüyor.
Bir şey olacağını hissettim
Arkadaşlarının "dokuz canlı" dediği Graeme Carter, daha önce tatil için gittiği Mısır’da bir serseri kurşuna hedef olmuş. Yine İstanbul’daki sinegog saldırılarında da Marmaris’teymiş. Carter şunları anlattı: "Saldırının olduğu gün konsoloslukta beklerken önce arabayı gördüm ve o an bir şeyler olacağını hissettim. İçeride bulunanlar kapıdaki gürültüye çıkıp ne olduğunu anlamaya çalışırken terörist bombanın pimini çekti. Bu kadar insan merak edip dışarıya çıkmasaydı belki bunca kayıp olmazdı."
ÖNCEKİ hafta İngiliz basınında Graeme Carter ile ilgili yeni haberler çıktı. Terör saldırısında Türk nişanlısını kaybeden Carter, hastanede tanıştığı bir başka Türk hemşireye gönlünü kaptırmıştı. Haberler, Graeme Carter’ın hastanede tanıştığı "melek hemşire" Ayşe Başkan’a aşık olup dünya evine girdiğini anlatıyordu. Ayşe hemşire, geceler boyunca hastanede Carter’ın baş ucunda oturup onunla konuşmuştu.
Saldırıdan mucizevi bir şekilde kurtulan İngiliz Graeme Carter (38), yaşadığı kötü günlerden sonra kendisini tekrar hayata bağlayan Türk eşi hemşire Ayşe Başkan ile kurduğu mutlu yuvanın kapılarını Hürriyet’e açtı.
Şimdiye kadar haklarında çıkan haberlerde çok fazla doğruluk payı olmadığına dikkat çeken Graeme Carter, "Aslında söylendiği gibi birbirimizle hastanede saatlerce konuşmadık. İlişkimiz, bana yardım eden insanlara teşekkür etmek için Türkiye’ye gittikten sonra arkadaşlığa dönüştü. Daha sonra da Ayşe, İngiltere’ye master yapmaya geldi. Ve evlenmeye karar verdik" dedi.
İngiliz eşinin çok anlayışlı olduğunu söyleyen 25 yaşındaki hemşire Ayşe Başkan, "İngiltere’ye gelin gideceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Hayat çok garip. Aslında master yapmak için Amerika’ya gitmek istiyordum. Ama olaylar çok değişik şekillendi" diyerek evliliğini şöyle anlattı:
"Amerikan Hastanesi’nde hemşire olarak çalışmaya başlayalı daha 5 ay olmuştu. Bombalı saldırıyı hastanede duyduk, yoğun bakım ünitesi nispeten boşaltıldı. Yaralılar tek tek hastaneye getiriliyordu. Daha sonra İngiliz Başkonsolosluğu’nun hedef olduğunu öğrendik. Ama Graeme’i, hastaneden taburcu olmadan iki gün önce tanıdım. İyileşip Türkiye’den ayrıldıktan sonra tüm hastane personeline müteşekkir kalmıştı. Bazı basın organlarında çıktığı gibi nişanlısı ölünce benimle mutluluğu bulmadı. Ben ona zor anlarında arkadaşlık edip ilgilendim. Aşkımız çok sonra gelişti."
EŞİMİN YEMEKLERİ
Türkiye’yi ve Türkleri çok sevdiğini söyleyen Graeme Carter, "Türkiye’de çok iyi bakıldım. Hatta, kendi ülkemden de iyi baktılar bana. Özellikle hastane personeli çok anlayışlıydı. Ayşe’yi ve ailesini çok seviyorum. Bana çok yakınlar. Türk yemeklerine bayılıyorum, ama eşim çok güzel yemek yaptığı için kilo almaktan korkuyorum" diyen Graeme Carter ileride eşi Ayşe Carter ile birlikte Türkiye’ye yerleşebileceğini söylüyor.
Bir şey olacağını hissettim
Arkadaşlarının "dokuz canlı" dediği Graeme Carter, daha önce tatil için gittiği Mısır’da bir serseri kurşuna hedef olmuş. Yine İstanbul’daki sinegog saldırılarında da Marmaris’teymiş. Carter şunları anlattı: "Saldırının olduğu gün konsoloslukta beklerken önce arabayı gördüm ve o an bir şeyler olacağını hissettim. İçeride bulunanlar kapıdaki gürültüye çıkıp ne olduğunu anlamaya çalışırken terörist bombanın pimini çekti. Bu kadar insan merak edip dışarıya çıkmasaydı belki bunca kayıp olmazdı."