Güncelleme Tarihi:
İngiliz Bakan Wendy Morton Türkiye ziyaretindeki konu başlıklarını, ikili ve bölgesel gelişmelere dair son durumu CNN Türk muhabiri Gülşen Coşkun'a değerlendirdi. İşte o röportaj...
Türkiye'ye ziyaretinizin içeriği nedir?
"Bu benim bu görevde yani bakan olduktan sonraki ilk ziyaretim Türkiye'ye. Türk mevkidaşlarımla pandemi sırasında da yakın irtibat halindeydim ama bugün burada olmaktan çok memnunum. Türkiye ve Birleşik Krallık olarak çok güçlü bir işbirliğine ve ortaklığa sahibiz. Ve bu ziyaret bu işbirliğini daha da güçlendirmek, geliştirmek için imkan sağlıyor. Gündemde özellikle koronavirüs salgını ile mücadele , yatırım ve ticari ilişkiler ve , bölgenin istikrarı ile ilgili konular var. Ve şunu da hatırlatmakta da fayda var, biz NATO müttefikleriyiz, aynı zamanda Avrupa Konseyi'nin üyeleriyiz."
Brexit sonrası sürece baktığımızda İngiltere ve Türkiye ilişkileri açısından nasıl avantajlar var?
"Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması ikili ilişkileri güçlendirmek için daha fazla fırsatlar sunuyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakçı ile ikili ilişkileri ve birlikte çalışabileceğimiz alanları görüştük, ülkelerimizi nasıl daha müreffeh ve güvenli yaparız bunları konuştuk, Turizm Bakanı ile görüştüm ve ayrıca AFAD ile Birleşik Krallık Dışisleri ve Kalkınma Bakanlığı olarak nasıl daha yakından çalışabiliriz bunları konuştuk. Bunlar sadece birkaç örnek... İnanıyorum ki Türkiye ile ilişkilerimizi daha da güçlendirebileceğiz Brexit sonrasında."
Türkiye şu anda 3,6 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin mülteciler için attığı adımlar hakkında neler söylemek istersiniz?
"Türkiye Suriyeli mülteciler konusunda çok önemli bir rol oynuyor.. Ziyaret programımda Hatay da vardı. Göç konusunun yönetilmesi alanında Türkiye'yi desteklemeye kararlıyız. Biz AB'nin Türkiye'deki 3.6 milyon mülteci için attığı adımları da Türkiye'deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programını da destekliyoruz."
Türkiye, bu konuda Batı'dan yeterli yardım alamamaktan şikayetçi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz mülteciler konusunda katkı sunan 2. büyük ülkeyiz. 6 milyar euroluk FRIT programı altında, 2016-2023 arasında 957 milyon euroluk destek veriyoruz. Proje çalışmalarımızla, kurumsal kapasite ve milli göç politikaları geliştirilmesine destek vererek Türkiye'nin çabalarını destekliyoruz. Biz ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin 2533 sayılı kararının yenilenmesini savunuyoruz. Bu, sınır ötesi yardımın Suriye'ye erişimi için çok önemli. Bu başlık bu konudan zarar görenler, sivil halk ve göç etmek isteyenler için çok önemli.BM'nin hayatları kurtarıcı çalışmalarının devam etmesi çok önemli. Kuzey Batı Suriye’dekilerin % 75’i bu yardıma muhtaç ve yardımlara bağlı hayatlarını sürdürüyorlar.
Kıbrıs konusunda son resme bakalım.. Türkiye '' Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen eşitliğe dayalı, iki devletli çözüm vizyonuna ve önerisine destek olmaya devam edeceğiz'' vurgusu yapıyor.. Bu başlıkta çözümü hakkında neler söylemek istersiniz?
Kıbrıs sorunun çözümü bölgedeki daha büyük sorunların çözülmesi için önemli. Birleşik Krallık, BM Genel Sekreterliği’nin bu konudaki rolünü desteklemektedir. Kıbrıs sorununa kapsamlı , adil ve kalıcı bir çözümü destekliyoruz. Gerçekten uluslararası kabul görmüş, siyasi eşitliğe sahip, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon modeline dayanmalı. Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi. Aslında bu parametrelerin birçok olası çözüme izin verdiğini düşünüyorum, bu nedenle Birleşik Krallık tüm tarafları esneklikle çalışmaya ve bu soruna karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler bulmaya teşvik etmeye çalışıyor.
Son soru konuşmanızın başında koronavirüsten bahsettiniz, gündem başlıkları olarak… Şu merak ediliyor Türkiye ne zaman İngiltere'nin kırmızı seyahat listesinden çıkacak?
Bu Türk bakanlarla da konuştuğumuz konulardan biriydi. Turizm sektörü önemli bir konu. Pek çok İngiliz Türkiye'de tatilin tadını çıkarmaktan da hoşlanıyor. Ama koronavirüs döneminde kırmızı listede olan ülkelerin belirlenmesinde takip edilen bazı metot ve yöntemlerimiz var. Bunlar bizim en üst sağlık yetkililerimiz ve güvenlik komitesi tarafından ortaklaşa belirleniyor. Ve onlar büyük miktarda veriyi bir araya getirip inceliyorlar, bu veriler karar alma aşamasında düzenli aralıklarla gözden geçiriyor.