Güncelleme Tarihi:
KIBRIS sorunu adayı Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan Rumların yer altı örgütü EOKA ve Kıbrıslı Türklerin TMT’sinin (Türk Mukavemet Teşkilatı) 1960’lı yıllarda çatışmasıyla başladı. Günümüzde, TMT ve EOKA geleneğinden gelen siyasi hareketlerin liderleri, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum lider Nikos Anastasiadis dün yeniden pazarlık masasına oturdu. Eroğlu, Rumlardan tereddütlü olsa da, sağ ve milliyetçi liderlerin iktidarda olmasının fırsat olduğunu ve anlaşma metnine atacakları imzaların Kıbrıs’tan ‘iki evet’ çıkaracağını belirtiyor. Eroğlu’nun hedefi, bu yıl sonuna kadar Kıbrıs sorununu bitirmek.
Rum lider Anastasiadis ile 11 Şubat’ta başlayan yeni müzakere sürecinde gelinen aşamayı Hürriyet’e değerlendiren Eroğlu, dün başlayan pazarlıkların en zor aşaması olan özlü konuları masaya yatırdıklarını anlattı. Kıbrıs Türk halkının nasıl bir çözüm istediğini çok iyi bildiğine dikkat çeken Eroğlu, şunları söyledi:
Almadan vermek Allah’a mahsus
“Kıbrıs Türk halkının benim imzamı onaylayacağından kuşkum yok. Anastasiadis’in imzasının da Rumlar tarafından kabul edileceğine inanmak istiyorum. Ama onun karşısında Komünist AKEL ve küçük partiler var. Sayın Anastasiadis, Başpiskopos Hrisostomos’un söylediği gibi, ‘Verecek bir şeyimiz yok sadece Türklerden alacaklarımız var’ tezini takip ederse zaten anlaşma aşamasına gelemeyiz. Almadan vermek sadece Allah’a mahsustur, bu nedenle al-ver sürecine girmek zorundayız. Anastasiadis’e son görüşmemizde bir ricada bulundum. 1974’ün üzerinden 40 yıl geçti. Saatler 40 yıl önce durmadı. Aradan geçen sürede yaşananları yok sayarsa, 1974 öncesine dönmemizi isterse, çözüm olmaz.
Mayıs sonu ikinci çapraz ziyaret
Benim müzakerecim Kudret Özersay’ın Atina’ya, Rumların müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in Ankara’ya gitmesi faydalı oldu. Yunanistan Kıbrıslı Türklerin, Türkiye de Rumların pozisyonunu birinci elden dinleme fırsatı buldu. Bu ayın sonunda ikinci çapraz ziyaretlerin yapılmasını düşünüyoruz.
Yoldaşlar denedi olmadı
Her iki tarafta da sağ liderlerin iktidarda olması avantaj ancak Kıbrıs sorununu çözmek için siyasi irade gerekli. Sol liderler Talat ile Hristofyas denedi olmadı. Hatta Sayın Talat, ‘2008 sonu biter’ dedi, sonra ‘2009 sonunda anlaşma’ ve en sonunda ‘2010’da yoğunlaştırılmış müzakereler ile sonlandırırız’ çağrısı yaptı, olmadı. Bende çözüm için siyasi irade var. Rumlarda da var mı yok mu göreceğiz.
2014’te çözüm mümkün
Kıbrıs sorununda 50 yıldır müzakereler sürüyor. Görüşülmedik ya da bilinmedik konu yok. Özlü müzakere süreci başladı. Zorlu konular mülkiyet, yönetim ve güç paylaşımı ele alınıyor. Rumlar bugüne kadar sağlanan yakınlaşmaları kabul eder, en son noktada da toprak konusunu halledersek bu yıl sonuna kadar iki tarafta referanduma götürülecek bir plan ortaya çıkar. Şimdi gerçek düşüncelerini göreceğiz. Bizim hedefimiz 2014 sonu ancak Rum lider Brüksel’de bir demecinde 2015 sonunu gösterdi.”
ABD dengeli müdahale ediyor
Eroğlu: “ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi, Türkiye’nin çözüme istekli olduğunu söylüyor. Türkiye zaten Rumların reddettiği 2004’teki Annan planına tam destek vererek isteğini tüm dünyaya ispat etti. Annan planı döneminde ABD maddi, manevi ve para dökerek plan için kampanya yaptı. Rumlar reddedince bazı dersler çıkarmış olmaları gerekir. Bu defa daha dengeli olmaya dikkat ediyorlar. ABD’nin Türk ve Rumlar arasında dengeli olması kaydıyla çözüm girişimleri yapmasından huzursuz değiliz, faydası olur.”