Güncelleme Tarihi:
İHVAN hareketinin lideri Muhammed Bedii’nin de bulunduğu 13 teşkilat yöneticisine geçen mart ayında verilen idam cezası dün Kahire Ceza Mahkemesi tarafından onaylandı. Bedii ve 50 İhvan üyesinin yargılandığı “Rabia Operasyonları Birimi” davasının duruşmasına Kahire Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, Bedii ile 13 İhvan yöneticisinin idamına, aynı davadan yargılanan 36 kişinin müebbet hapsine hükmetti.
Ülkeden kaçan iki kişi de gıyaplarında idam cezasına çarptırıldı. Ömür boyu hapis cezası verilen 36 kişi arasında tutukluluk halini protesto için bir yıldan fazla süredir açlık grevi yapan ve aynı zamanda ABD vatandaşı da olan Muhammed Sultan’ın da bulunduğu belirtildi. Kararın temyiz yolunun açık olduğu ifade edildi. 14 sanığa verilen ölüm cezasının El Ezher Büyük Müftüsü tarafından onaylanması gerekiyor.
Bağlayıcı olmamakla birlikte Müftü’nün hükmü genellikle mahkemeler tarafından benimseniyor. Mısır’da yasadışı ilan edilen Müslüman Kardeşler’in önde gelen üyelerinden olan vaiz Salih Sultan’ın oğlu Muhammed Sultan 2013’ten bu yana tutuklu olmasını ve hapis şartlarını protesto amacıyla 14 aydır açlık grevi yapıyordu. Dün babasına verilen idam cezası da onanan 27 yaşındaki Muhammed Sultan hükümet karşıtı gösterilere katılmak ve yalan haber yaymakla suçlanıyordu. Sultan’ın müebbete çarptırılmasına ABD’den tepki geldi.
ABD ELÇİLİĞİ: KAYGILIYIZ
Kahire’deki ABD elçiliği Sultan ve davasının sonuçlarıyla ilgili derin endişe taşıdığını bildirdi. Muhammed Sultan Ağustos 2013’te tutuklanmıştı. Eve gelen polisler babasını bulamamışlar, ancak Muhammed Sultan’ı tutuklamışlardı. Bu arada Fransız haber ajansı AFP, idam cezalarını onayan Kahire Ceza Mahkemesi’nin hakimi Muhammed Nagi Şetata’nın muhaliflere yönelik sert kararlar vermesiyle tanındığını yazdı.
Mısır, Müslüman Kardeşler’in desteklediği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 3 Temmuz 2013’te General Abdülfettah el Sisi tarafından devrilmesinden bu yana gergin.
BİLGİ NOTU: Kamuoyunda “Rabia Operasyonları Birimi” olarak bilinen davada sanıklara, “14 Ağustos 2013’te Rabiatul Adeviyye gösterilerinin dağıtılması sırasında ülkede kaos çıkarma, polis karakolları, kamu malları, devlet kurumları ve özel kuruluşlar ile kiliselere saldırı planı hazırlama” gibi suçlamalar yöneltiliyor.