İdlib’de ‘Bahar Kalkanı’ harekatı
Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib’de rejim güçlerinin hava saldırısıyla 27 Şubat’ta 34 askerin şehit düşmesi sonrası Türkiye’nin Esad’a 29 Şubat gece yarısı için verdiği süreyi öne çektiğini ve harekâtı 27 Şubat gecesi başlattığını açıkladı. Akar harekâtın adını da ‘Bahar Kalkanı’ olarak duyurdu.
BAHAR Kalkanı, TSK’nın Suriye içinde yaptığı dördüncü harekât oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) daha önce sırasıyla El Bab bölgesinde Fırat Kalkanı, Afrin bölgesinde Zeytin Dalı ve Fırat’ın doğusunda Tel Abyad ile Resulayn ekseninde Barış Pınarı harekâtlarını başlatmıştı.
ESAD’A AĞIR DARBE
Akar’ın verdiği bilgiye göre, harekâtın başlamasından dün öğle saatlerine kadar geçen süre içinde TSK’nın silahlı insansız hava araçları (SİHA), Fırtına obüsleri, top, çok namlulu roketatar (ÇNRA) ve tanklarla yaptığı atışlar sonucu, 1 insansız hava aracı, 8 helikopter, 103 tank 72 top/obüs/çok namlulu roketatar, 3 hava savunma sistemi, 15 tanksavar/havan, 56 zırhlı araç, 9 mühimmat deposu ile 2 bin 212 rejim unsuru vurularak etkisiz hale getirildi. Uzmanlar TSK’nın Esad’a 2011’de iç savaşın başlamasından bu yana en ağır darbeyi vurduğu bildirirken, Akar, TSK’nın hedefinde sadece bölgede bulunan Türk askerine saldıran rejim unsurlarının olduğunu, Rusya ile karşı karşıya gelme gibi bir niyet ve maksadın olmadığını vurguladı.
MEŞRU MÜDAFAA
Bahar Kalkanı harekâtının başarıyla sürdüğünü söyleyen Akar, “Niyetimiz rejimin katliama son vermesi, radikalleşmenin ve göçün önlenmesidir. Rusya’dan beklentimiz, rejimin saldırılarını durdurarak Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesi için etkilerini kullanmasıdır. Birlik, gözlem noktası ve mevzilerimize yönelik saldırılara, meşru müdafaa kapsamında karşılık verileceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Açıkça ifade etmek gerekirse, garantör ülke olarak ‘Rejimin yapacağı saldırılardan sorumlu değiliz’ gibi bir açıklamayı kabul edilebilir bulmuyoruz. Garantör ülkeler olarak gerilimin azaltılmasında mutabık kalınmakla birlikte Soçi Mutabakatı’nın tüm şartlarının yerine getirilebilmesi için her türlü gayreti göstermeliyiz. Tüm çabamız öncelikle ateşkesin sağlanması, göçün önlenmesi ve akan kanın durdurulması ve bu suretle, bölgeye barış, huzur ve istikrarın bir an önce getirilmesidir. Bunda, bunu gerçekleştirmekte kararlıyız” dedi.
HEDEF MAARAT EL NUMAN
TSK unsurlarının karadan ve havadan desteğini alan Suriye Milli Ordusu (SMO) güçleri de özellikle Serakib’in güneyinde 12 köyü ve İdlib’in güneyinde Gab düzlükleri bölgesinde birçok irili ufaklı yerleşim yerini Esad birliklerinden geri almayı başardı. Yerel kaynaklar, SMO’nun hedefinin Serakib’in güneyine sarkarak, ocak ayı sonunda rejimin aldığı Maarat El Numan ilçesi olduğunu bildirdi. Maaret el Dibs ile Vadi Deyf ve Hamidiye’deki rejim unsurları da SİHA’larla vuruldu.
VARİL BOMBASI TESİSLERİ
Yerel kaynaklar, SİHA’ların önceki gece Halep’in doğusunda Kuveyres ve Nayrab hava üsleri ile bir helikopter pistini vurması sonucu rejimin uçak kaldırmakta ciddi şekilde zorlandığını bildirdi. Ayrıca SİHA’ların varil bombası yapımında kullanılan yedi ayrı tesisi de vurduğu belirtildi.
İKİ SURİYE UÇAĞI DÜŞÜRÜLDÜ
TÜRKİYE, dün İdlib’de rejime ait iki SU-24 tipi bombardıman uçağını düşürdü, üç hava savunma sistemini imha etti. Milli Savunma Bakanlığı resmi Twitter hesabından, bölgede bulunan bir Suriye hava savunma sisteminin Türkiye’ye ait bir silahlı insansız hava aracını (SİHA) düşürdüğünü duyurarak, “Bir SİHA’mızı düşüren hava savunma sistemi ile diğer iki hava savunma sistemi imha edilmiş, uçaklarımıza taarruz eden rejime ait iki adet SU-24 tipi uçak düşürülmüştür” açıklaması yaptı. Açıklamada uçakların hangi yöntemle düşürüldüğüne dair bir bilgi yer almadı. Ancak askeri uzmanlar, şu iki ihtimal üzerinde duruyor:
*Türk F-16’ları Suriye sınırına sıfır hattında uçuş yaparken, rejim uçakları Türk uçaklarına kitlendi. Türk F-16’ları kendilerine kitlenen rejim uçaklarını havadan havaya füzeyle vurdu.
*Sınır hattında konuşlu orta irtifa hava savunma sistemi I-HAWK’lar İdlib üzerinde Türkiye’ye doğru gelen rejim uçaklarını tespit edip vurdu.
Bu arada Suriye’deki iç savaşla ilgili anlık haber veren internet siteleri her iki uçağın pilotunun paraşütle atladığını, uçaklardan birinin Türkiye sınırına yakın muhaliflerin hâkimiyetindeki ormanlık bir alana, diğerinin ise rejimin kontrolündeki Maarşuren bölgesine düştüğünü bildirdi. Suriye resmi haber ajansı SANA ise her iki pilotun sağ ve güvende olduğunu öne sürdü. Ajans ayrıca, Suriye’nin başta İdlib olmak üzere kuzey hava sahasının kapatıldığını ve bölgeye girecek tüm Türk hava unsurlarının vurulacağını duyurdu. Rus Savunma Bakanlığı ise Şam’ın bu kararının ardından buradaki Türk uçaklarının güvenliğini garanti edemeyeceklerini bildirdi.