Güncelleme Tarihi:
Dünya'nın bilgisayar devlerinden IBM'in yahudi soykırımına destek verdiği iddiaları ortalığı karıştırdı. Amerikalı gazeteci Edwin Black'in ''IBM ve Soykırım'' adlı kitabında ortaya atılan ve IBM şirketinin sahip olduğu teknolojinin Almanya'da Naziler tarafından ölüm kampı Auschwitz-Birkenau'da kullanıldığı iddiaları tepkilere neden oldu. Yeni çıkacak bir kitapta da firmanın üst düzey yöneticilerinin Hitler’le yoğun ekonomik işbirliği yaptığı iddia ediliyor.
İddialar arasında Nazilerin bu makineyi 1937 yılından sonra Yahudileri takip etmek ve soyağaçlarını çıkarmak amacı ile kullanıldığı ve ‘Hitler’in böyle bir işlemci desteği olmaddan bu kadar çok Yahudiyi sınıflandırıp, toplama kamplarına gönderemeyeceği.
Soykırım kurbanlarını temsil eden avukatlar firma hakkında tazminat davası açarken, New York Times gazetesi, avukatların, New York’un Brooklyn bölge mahkemesinde dünyanın en büyük bilgisayar şirketi aleyhine dava açtıklarını belirtti. Bugüne kadar kurbanların ailelerine 7 milyar dolar tutarında tazminat kazandıran Avukatların ortaya attıkları iddiaya göre, Reich yöneticileri, IBM’in sağladığı bilgi ayırım teknolojisini kullanarak, Yahudileri sistematik olarak sınıflandırarak ve toplama kamplarına gönderdiler.Auschwitz yalanlıyor
Auschwitz Müzesi iddiaları yalanlayarak, Auschwitz-Birkenau kampında IBM sisteminin olmadığını açıkladı. Müzenin tarih bölümü sorumlusu Franciszek Piper, ''Mahkumların böyle önemli bir sistemi fark etmemesi düşünelemez. Böyle bir ihtimal söz konusu değildir'' dedi.
Piper, ellerinde Auschwitz'in eski mahkumlarından 3 binden fazla yazı bulunduğunu söyleyerek, bunlar arasında kampın idaresinde çalışanların da olduğunu ve bu yazılarda söz konusu sistemin varlığınailişkin bir ibare bulunmadığını söyledi.
Kampın idari kısmında, sistemde toplanan bilgilerin Berlin'e aktarımını sağlayan bir bölümün bulunup bulunmadığını bilmediğini söyleyen Piper, ''Bu sistem daha ziyade bir sonraki kurbanların kim olacağının tespit edilmesinde ve Nazi rejiminin bu kişilerin işgücünden nerelerde yararlanacaklarının tespitinde ya da kamplara nakledilmelerinde kullanılmış olabilir. Auschwitz kampında böyle bir sisteme gereksinim yoktu çünkü buradakiler gaz odasına gönderiliyordu'' dedi.
Auschwitz Müzesi'nde IBM sisteminin varlığını kanıtlar nitelikte kampın mahkumlarına ait bilgiler içeren kişisel fişler bulunduğunu doğrulayan Piper, bu fişlerin sahipleinin, Auschwitz'den sistemin uygulandığı Avusturya'daki Mauthausen kampına gönderilen mahkumlara ait olmadığını söyledi.
Soykırımdan kurtulan Yahudiler, avukatları Michael Hausfeld aracılığıyla IBM şirketini, toplama kamplarına gönderilmek amacıyla Yahudilerin bulunmasına yardım etmekle suçlayarak ABD'nin New York kentinde firma aleyhine tazminat davası açtılar.
Hausfeld, davanın açılmasından sonra ''Hitler IBM'nin yardımı olmadan Yahudilere ve öteki azınlıklara mensup olanlara karşı çok hızlı, etkili ve 12'den vuran operasyonlar yapamaz, onları kürek mahkumu gibi çalıştıramazdı'' demişti.
Avukat, IBM yöneticilerinin makinalarının ölüm kampları için kullanıldığını gayet iyi bildiklerini ileri sürmüştü.