Güncelleme Tarihi:
Prestijli PBS kanalının deneyimli televizyoncusu Charlie Rose’a konuşan Erdoğan, ABD Yönetimi’nden Fethullah Gülen’in iadesini ümit ettiğini de ilk kez açıkça söyledi. Erdoğan özetle şunları söyledi:
EN AZINDAN SINIR DIŞI EDİLMELİ
Ben Başbakan olduktan sonra kendisiyle (Fethullah Gülen) telefon görüşmelerim dışında bir görüşmem olmadı. Belediye başkanıyken görüşmelerim olmuştu. İlk iki dönem o grupla ilişkilerimiz de iyiydi. Aslında problem 2010 Anayasa referandumu olayından sonra başladı. Orada bir güç ele geçirme olayı vardı. Yani Emniyetle, güvenlikle öbür tarafta yargı arasında o dayanışmayı sağlamaya yönelik bir adımdı. Attıkları ilk adım da istihbarat teşkilatımızın müsteşarına yönelikti. Ondan önceki müsteşar ve müsteşar yardımcısına yönelik atılan adımlar. Tabii benim kabul edebileceğim adımlar değil. Birçok değişik organizasyona sızmaya çalıştıklarının farkındaydık ama nihai kötü niyetlerinin farkında değildik. Sonra bunu hissettik. Önlemlerimizi almaya başladık. 17 Aralık, 25 Aralık… Bunlar son, işin bir darbe girişimine dönüştüğü dönemdi. Bir darbe girişimiydi. Sivil darbe. Bunu yaptılar. Eğer ben yurtdışından gelişimde tüm bu olanlara karşı sessiz kalmış olsaydım, olay çok farklı yerlere gidebilirdi. Benim ofisime böcek yerleştirmişler. Bakanları dinlemişler. Bunları dinleyen insanların vatanseverliğinden bahsedebilir misiniz? Bunu örgüt olarak görüyoruım. Bizim model ortağımızdan beklentilerimiz var. (Ne bekliyorsunuz sorusu üzerine) Bunları sınır dışı etmesini. Ben Amerika’nın kendi güvenliğini tehdit eden birileri olursa ne yaparsam, stratejik ortağımız da bizim uluslal güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda onu yapmalı. (ABD Fethullah Gülen’i iade edecek midir, sorusu üzerine) Ümit ediyorum. En azından sınır dışı edilmeliler.
YOLSUZLUĞUN YERİ YOK
İktidara geldiğimizde Türkiye’nin 250 milyar dolar yıllık geliri vardı. Bunu 820 milyar dolara çıkardık. Yolsuzluğun böyle bir gelişmede yeri olabilir mi? 12 yılda 17 bin km yol yaptık. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bunu yapamazsınız.
TWITTER VERGİ ÖDEMEK ZORUNDA
(Otoriterleşme eleştirileri konusunda) Bunlara inanıyor musunuz? Eğer yüzde 45.5 böyle yerel bir seçimde oluyorsa bunun bir anlamı olur. Medyada bana her türlü hakareti yapabiliyorlar. Diktatörün olduğu ülkede siz o diktatöre bu hakaretleri yapabilir misiniz? Twitter’ın burada bir ofisi yok. Amerikan şirketi. Bazı hesaplardan hakaretler ediliyor. Ama bu hesaplar kapatılmıyor. Anayasa Mahkemesi devreye giriyor, hukuku çiğniyor. İç yollar tükenmeden bir defa AYM buna bakamaz. Ben de diyorum ki, ABD’de bu nasılsa, uygulaması nasılsa bizde de aynı şekilde olmalı. Twitter bir defa herkesin özgürlük alanına uymak zorunda. Ofis açmak zorunda. Twitter ABD’de vergi ödüyor mu? O zaman benim ülkemde de ödemek zorunda. Eğer mahkeme kararlarına uymazlarsa kapatırız. Gidin deriz.
AYM BAŞKANI KURTULAMAYACAK
Biz AYM’nin verdiği karara uyarız ama eleştirimizi de yaparız. Öyle kararlar veriyorlar ki hukuki değil, politik. Ama bir konuşma yaptı, herkese ders verdi. Üzülerek dinlediğim bir konuşmaydı. Bu konuşmanın altından da Sayın Başkan ömrü boyunca kurtulamayacak.
İSRAİL İLE NORMALLEŞME
Başkan Obama’ya, dostuma, o süreçteki gayretleri sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Başbakan Netanyahu’nun telefondaki özrü, Başkan Obama’nın çabalarıyla mümkün olan bir adımdı. Bir anlaşmaya vardık. Tazminat konusunda bir anlaşmaya vardık. İnsani yardım götürme noktasında şu anda görüşmeler var. Normalleşmenin sonraki adımında büyükelçi ataması var.”