Güncelleme Tarihi:
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde zanlıların ana kara Çin'e iadesini kolaylaştıracak yasa tasarısının askıya alınmasını yeterli bulmayan halk, tasarı tamamen iptal edilene kadar protestolarını sürdürecekleri mesajını veriyor.
Dünyanın en önemli finans merkezlerinden 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong'da zanlıların Çin'e iadesini öngören yasa tasarısı, geniş katılımlı protesto gösterilerine neden oluyor.
Yaklaşık iki aydır süren gösteriler, Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam'in "Tasarı öldü." açıklamasına rağmen hız kesmiyor.
Çin'in Hong Kong'un özerk yasalarına ve hukuk sistemine müdahalesine yol açacağı gerekçesiyle karşı çıktıkları tasarının geri çekilmesini yeterli bulmayan protestocular, yarın Victroria Park'tan merkezi hükümet binalarına yürümeyi planlıyor.
Bölgenin en büyük aktivist gruplarından Sivil İnsan Hakları Cephesince organize edilen yürüyüşe, çoğunluğunu gençlerin oluşturacağı on binlerce Hong Konglunun katılması bekleniyor.
Sosyal medya üzerinden örgütlenen protestoculara karşı polis, önlem olarak hükümet binalarının dışına dev bariyerler kuruyor.
Cephenin temmuz ayı protesto takvimine göre, gelecek hafta sonu kentin farklı noktalarında da mitingler yapılması planlanıyor.
"LENNON DUVARLARI"
Halk, demokrasi savunucusu gruplar tarafından tertiplenen dev protestoların yanı sıra kentin neredeyse her noktasında rastlanan "Lennon Duvarları" ile de tasarıya karşı tepkisini ortaya koyuyor.
Çekya'nın başkenti Prag'da grafitiler çizilmiş John Lennon Duvarı'ndan esinlenerek oluşturulan "Lennon Duvarları", kendini ifade etmek için protestoları destekleyen ve hükümete duydukları öfkeyi dile getirenlerin mesajlarını paylaştıkları yerler olarak dikkati çekiyor.
Metro durakları, köprü altları, üst geçitler ve hükümet binalarının demir korkulukları gibi neredeyse her yerde rastlanan bu duvarlarda, "Demokrasine sahip çık", "İade yasasına hayır", "Hong Kong'un tam demokrasiye ihtiyacı var" ve "Çin'in kuklası Carrie Lam istifa" gibi mesajların yoğun olduğu gözleniyor.
Hükümet yanlısı küçük gruplar ise muhaliflerin dev protesto gösterilerine karşı küçük çaplı yürüyüşler düzenliyor.
Aktivist grupların demokrasiyi savunmak bahanesiyle halkı polisten nefret etmeye sevk ettiğini öne süren hükümet yanlıları, polise karşı şiddet uyguladığını savunduğu protestoculara tepkilerini dile getiriyor.
Sokaktaki Hong Konglular, "Çin'e iade yasası" deyince hemen hemen aynı görüşü paylaşıyor. Tasarıya karşı olduklarını dile getiren halk, Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) bağlı mahkemeler önünde yargılanmak istemediklerini söylüyor.
AA muhabirine konuşan Hong Konglu öğrenci Andy Chao, demokrasiyi savunmanın öncelikleri olduğunu kaydederek, Pekin yönetiminin "Tek ülke, iki sistem" modeline bağlı kalması gerektiğine işaret etti.
Hükümetin, kentin hukuki özerkliğine darbe vuracağını savunduğu yasa tasarısına karşı olan vatandaşlarının sesine kulak vermesi gerektiğini belirten Chao, "Hükümetin halkı daha fazla germeye hakkı yok. Özür dilemekten daha fazlasını yapmalılar ve tasarıyı derhal iptal etmeliler. Aksi takdirde protestolara devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ"
Chao, "Çin'deki yargı sisteminin insafına kalmak istemiyoruz. Özgürlük istiyoruz. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve protesto özgürlüğümüzü istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Chao ile aynı görüşü savunan beyaz yakalı Roger Kuang ise hükümetin protestocuların taleplerini dikkate alması gerektiğini anlattı.
Hong Kong'da özgürlük ortamının devamını istediklerini kaydeden Kuang, "Bu sorun, hükümet taleplerimize yanıt vermediği sürece çözülemez." şeklinde konuştu.
Kuang, ana kara Çin'deki yasaların Hong Kong'dan farklı olduğunu anımsatarak, "Eğer Çin yasalarına göre yargılanacaksak, kolaylıkla mağdur olabiliriz." dedi.
Hong Kong'un huzur ve refahını önceleyen bir tavır sergileyen yaşlı kesim ise protestolar ve artan toplumsal gerginlikten şikayet ediyor.
İsmini vermek istemeyen emekli bir kent sakini, "İade yasası, karmaşık bir konu. Protestolar sonucu polis ve halk arasında nefret tohumları saçıldı. Polisin şiddet uygulaması yanlış ama göstericilerin de polise karşı şiddet uygulamaktan vazgeçmesi gerekiyor." diye konuştu.
İADE YASA TASARISI
Hong Kong'da hüküm giyen veya haklarında suç isnadı olan kişilerin Çin'e, Makao Özel İdare Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu.
Düzenlemeler, suçluların ana kara Çin, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştırmayı öngörüyor.
Tasarı, Çin, Tayvan ve Makao'daki yetkililerin cinayet ve tecavüz gibi suçlarla yargılanan şüpheliler için iade başvurusu yapmasına izin verilmesini, son kararın ise özel yetkili mahkemeler tarafından alınmasını öngörüyor.
Tasarıda siyasi ya da dini suçlardan yargılanan kişilerin iade edilmeyeceği belirtiliyor.
Hükümet sadece hapis cezası en az 7 yıl olan mahkumların iade edilmesi gibi bazı tavizlerle kamuoyundaki tepkileri azaltma yoluna gidiyor.
Ancak halen halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılar, adil olmayan yargı süreçleri ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını paylaşıyor.
Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor. Ancak halkın büyük bölümü, yasaların son yıllarda Hong Kong’da gerçekleştiği iddia edilen ana kara Çin'e kaçırılma vakalarını yasallaştıracağı görüşünü savunuyor.
Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.
NASIL GÜNDEME GELDİ?
Tasarı, geçen yıl 19 yaşındaki Hong Konglunun, 20 yaşındaki hamile kız arkadaşını Tayvan'da tatilde olduğu sırada öldürdüğü iddiaları sonrası gündeme gelmişti.
Zanlının, cinayetin ardından Tayvan'dan kaçarak geçen yıl Hong Kong'a döndüğü ortaya çıkmıştı. Tayvan makamları, zanlının Tayvan'a iade edilmesi talebinde bulunmuş ancak Hong Kong yönetimi, taraflar arasında bir iade anlaşması olmadığı gerekçesiyle bu talebi geri çevirmişti.
Hong Kong, İngiltere ve ABD'nin de aralarında olduğu 20 ülke ile daha önce iade anlaşmaları yapmıştı ancak ana kara Çin şu ana kadar bir anlaşma sağlayamamıştı.
HONG KONG'UN STATÜSÜ
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047'ye kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Çin, Ağustos 2014'te Hong Kong halkının 2017'de yapılması planlanan seçimde kendi liderlerini seçebileceğini ancak adayların geniş temsilli bir komite tarafından belirleneceğini açıklamıştı. Bunun üzerine bağımsızlık yanlıları, Hong Kong'da gösteriler düzenlemişti.