Güncelleme Tarihi:
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde yayın yapan Apple Daily gazetesinin editörü ve 4 yöneticisi, "dış güçlerle gizli anlaşma yapmak" suçlamasıyla gözaltına alındı.
South China Morning Post'taki habere göre, 200'den fazla polis memurunun görev aldığı operasyonda, Apple Daily gazetesinin ofislerinde arama yapıldı.
Hong Kong Ulusal Güvenlik Departmanı Müfettişi Li Kwai-wah, Apple Daily'nin yayımladığı 30'dan fazla makalenin, yabancı ülkelerle iş birliği yaparak Çin ve Hong Kong'a yaptırım uygulama amaçlı bir komploda "önemli rol" oynadığına dair güçlü kanıtlar içerdiğini söyledi.
Apple Daily gazetesinin editörü ve 4 yöneticisinin, "dış güçlerle gizli anlaşma yapmaktan" gözaltına alındığını belirten Li, polisin Apple Daily ile bağlantılı üç şirkete ait 18 milyon Hong Kong doları (2,3 milyon ABD doları) değerindeki mal varlığını da dondurduğunu kaydetti.
Hong Kong Güvenlik Bakanı John Lee, düzenlediği basın toplantısında, polisin Apple Daily editörü ve yöneticilerine yönelik eyleminin "normal gazetecilik çalışması" ile ilgili olmadığını belirtti.
Lee, polis operasyonunun, gazetecilik çalışmalarının ulusal güvenliği tehlikeye atmak için bir araç olarak kullanılmasına yönelik olduğunu ifade etti.
APPLE DAİLY'NİN KURUCUSU MUHALİF MEDYA PATRONU LAİ'YE YÖNELİK SUÇLAMALAR
Çin’in ulusal güvenlik kanununu 30 Haziran 2020’de Hong Kong’da yürürlüğe koymasının ardından Hong Kong polisi 10 Ağustos 2020’de muhalif medyadan Apple Daily, kardeş şirketi Next Digital ve bir restorana baskın düzenlemişti.
Polisler, baskınlarda Apple Daily ve Next Digital'in kurucusu ve iş insanı Jimmy Lai ile iki oğlunun yanı sıra Apple Daily’den biri CEO olmak üzere 4 üst düzey çalışanı "yeni güvenlik kanununu ihlal ettikleri ve yabancı bir ülkeyle gizli iş birliği yürüttükleri" gerekçesiyle tutuklamış, Lai bir gün sonra kefaletle serbest bırakılmıştı.
Hong Kong polisi, 2 Aralık 2020’de Lai ile beraber 2 kişinin yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandığını, içlerinden birinin, ulusal güvenlik yasasını ihlal ettiğinden de şüphelenildiğini, bununla ilgili soruşturmanın sürdüğünü açıklamıştı.
Kefaletle serbest bırakılmak için 3 Aralık 2020'de mahkemeye çıkan Lai’in kefalet talebi kabul edilmemiş ve Hong Konglu iş insanı tekrar cezaevine gönderilmişti.
Tutukluluğu süren Lai'a 11 Aralık 2020'de yabancı güçlerle gizlice iş birliği yaparak ulusal güvenliği kanunu ihlal etmekle suçlanmış, kefaletle serbest bırakılma talebiyle 12 Aralık 2020'de çıktığı mahkeme talebi reddetmişti.
Lai, yaklaşık 20 gün cezaevinde kaldıktan sonra 23 Aralık’ta Yüksek Mahkemece kefaletle serbest bırakılmış ancak bu karar, 31 Aralık 2020'de Nihai Temyiz Mahkemesi tarafından "hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulmuş ve Lai cezaevinin yolunu tutmuştu.
Hong Konglu medya patronu 9 Şubat’ta tekrar kefaletle serbest bırakılmak için bu kez Nihai Temyiz Mahkemesi’ne başvurmuş ancak kefalet talebi reddedilmişti.
Muhalif iş insanı Lai 17 Şubat'ta, 2019’daki hükümet karşıtı protestolara karışan 12 Hong Konglu aktiviste yardım etmek ve ulusal güvenliği tehlikeye atmak için yabancı güçlerle gizli anlaşma yapmakla suçlanmıştı.
Lai ve 4 kişiye, nisanda, "2019'da yasa dışı protesto organize etme ve protestoya katılma" suçlamasıyla 8 ila 18 ay hapis cezası verilmişti.
Jimmy Lai, aynı suçlamalardan mayısta 14 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
HONG KONG'DA YÜRÜRLÜĞE GİREN YENİ GÜVENLİK YASASI
Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesi'nde 30 Haziran'da oy birliğiyle kabul edilen yasa, Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından da imzalamıştı.
Devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan yasa, Çin hükümetinin onayı sonrasında Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Yasa, içeriği itibarıyla asıl olarak Haziran 2019'da suçluların Çin'e iadesini öngören yasa tasarısına karşı başlatılan ve yıl sonuna kadar yoğun kitle protestolarıyla sürdürülen hükümet karşıtı protesto hareketini hedef alıyor.
Yasa ile Çin medyasınca "Hong Kong'un vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif gazeteciler, iş insanları ve aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılırken; bu kapsamda yasaklanan suçları işleyenlere 3 yıldan müebbete kadar hapis cezası verileceği belirtiliyor.