Güncelleme Tarihi:
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Pazartesi günü ülkesinin kölelikte oynadığı rol için resmen özür diledi. CNN Türk editörü Serdar Korucu’ya konuşan Utrecht Üniversitesi’nden Prof. Dr. Remco Raben, Hollanda’nın kölecilik geçmişinin 16. yüzyılın sonundan 19. Yüzyılın sonuna kadar sürdüğünü söyledi. Raben, köle ticareti devrinde Hollandalı köle tacirlerinin bir milyonu aşkın kişiyi taşıdığını ifade etti ve “Özür yalnızca Afrika ve Karayipler halkları ile sınırlı kaldı. Bu mesele siyasileştirildi. İnsanların çoğu, Asya’da da büyük bir köle ticareti döndüğünü unuttu” dedi.
"BUNUN SİYASİ BİR KARAR OLDUĞUNA EMİNİM"
Köleliğin resmi olarak yasaklandığı 1 Temmuz'da özür dilenmesine dair taleplere katıldığını belirten Raben, “Eğer böyle bir tarihle karşı karşıyaysak, kurbanların ve kurban çocuklarının seslerine kulak vermeliyiz. Bunu yapmadan özür dilenemez. Bence Hollanda hükümeti bu işi eline yüzüne bulaştırdı. Rastgele bir tarih seçerek iyi bir iş çıkarmadılar. Ama bunun siyasi bir karar olduğuna eminim. 1 Temmuz’da olsaydı çok daha iyi ve sembolik olurdu” dedi.
“Hollanda toplumunda Afrikalıların varlığı yakın geleceğe kadar unutulmuş ve ihmal edilmişti. Toplumda Afrikalıların varolduğu, 1960’lara kadar konuşulmuyordu bile” diyen Remco Raben, “Afrikalılar unutuldu. sadece onlar değil, Asyalılar da. Hollanda’da Avrupalı harici insanların da var olduğu görüşü, henüz gelişmekte olan yeni bir tarihi perspektif” diye ekledi.
"DİKKAT DAĞITMA YÖNTEMİ"
Hollanda’da Noel Baba geleneğinde bulunan ve adı ırkçılıkla anılan “Black Pete” figürüne tepki gösterdiği 2011’deki eylemde Hollanda polisinin şiddetine maruz kalan aktivist Quinsy Gario, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin özür açıklamasının kendisini tatmin etmediğini söyledi. CNN Türk’ten Serdar Korucu’ya konuşan Gario, “Bence özürler bir dikkat dağıtma yöntemi. Dehşet verici biçimde yapıldılar” dedi.
Quinsy Gario, Rutte’yi eleştirerek “2003’te kendisi Sosyal İşler Bakan Yardımcısı’yken 2007’de Hollanda mahkemeleri tarafından “ırkçı” kabul edilen bir politikayı yürürlüğe soktu. Yani burada bizzat hükümetin ırka dayalı dışlama politikalarının parçası olan bir başbakan var. Yani bu özürlerin içi hemen hemen boş” diye konuştu.
"AF, FAİL TARAFINDAN GELEBİLECEK BİR ŞEY DEĞİL"
2011’deki eyleminde polisin şiddet uygulamasıyla ilgili “Çok korktum. Şok oldum” diyen Gario, “Annemin haberi yoktu. İlk düşündüğüm şey, “gözaltına alındığımı anneme nasıl söyleyeceğim” oldu. Pek çok kişi “Hollanda kendini ilerici ve sükunet içinde bir ülke olarak lanse ediyor. Ama aslında öyle değil” dedi” ifadelerini kullandı.
“Af, fail tarafından gelebilecek bir şey değil. Af talep edilebilecek bir şey değil. Rıza ile verilen bir şey. Özellikle de devletin halka dayatmalarına baktığımızda, bu tarz bir affa izin verilmemesi gerektiğini görüyoruz” diyen Gario, Hollanda’nın kurumsal ayrımcılık ve şiddeti tazmin etmeden sömürgecilik geçmişi nedeniyle affedilemeyeceğini belirtti.