Güncelleme Tarihi:
Listelerden çıkarılan üç Türk kökenli adayın, mensubu oldukları partilerin üst yönetiminin yanı sıra yerel parti teşkilatlarında da soykırım iddialarını kabul etmeleri yönünde tartışmalar başlatıldı.
Sosyal Demokrat İşçi Partisi Kuzey Brabant vilayeti parti teşkilatı başkanı, partinin aday listesinden çıkartılan Erdinç Saçan'ın soykırım iddiasını kabul etmemesinin önem taşıdığını, bu konuyu tartışacaklarını bildirdi.
Hristiyan Demokrat Partinin, aday listesinden çıkarılan Ayhan Tonca'nın üyesi olduğu Apeldoorn il teşkilatı da Tonca hakkında aynı tartışmayı başlattı.
İşçi Partisinden Erdinç Saçan, Hristiyan Demokrat Parti'den Ayhan Tonca ve Osman Elmacı, yaptıkları açıklamada, şu ana kadar tartışmaların yalnızca ülkesel düzeyde milletvekilliği konumlarıyla sınırlı kaldığını, bu tartışmanın tabana indirilmesiyle muhtemelen parti içindeki siyaset yollarının da kapanacağını belirttiler.
Parti tabanlarında "ya görüşünüzü değiştirirsiniz ya da çalışamazsınız" seçeneği ile karşı karşıya kalmaları halinde istifa edeceklerini söyleyen Saçan, Tonca ve Elmacı, bundan sonra siyaset yapabilmelerinin hükümetin açıklayacağı bir karara bağlı olduğuna dikkati çektiler.
Eski adaylar, hükümetin, soykırımı resmi olarak kabul etmediğini ya da tartışmalı bir konu olduğunu açıklamadığı sürece, parti içinde önlerinin kapalı kalacağını kaydettiler.
KONGRE
Eski adaylar, listelere geri alınabilmelerinin tek yolunun, bu hafta sonunda yapılacak kongreler olduğunu, ancak buradan bir sonuç alabilmenin hemen hemen imkansız göründüğünü, kongre dışında başka bir şikâyet mercilerinin de bulunmadığını belirttiler.
Ayhan Tonca, "Bundan böyle parti içinde mücadele etmek istiyordum ama bunun hiç kolay olacağını sanmıyorum. Adaylıktan çıkarılmamla ilgili tek şikâyet yeri kongre. Orada çıkıp konuşabilirim ama kararın değişeceğini sanmıyorum. Biz parti yürütme kurulunun hazırladığı ve imzaladığı bir listede yer alıyorduk. Yine onlar tarafından çıkarıldık. Kongrede delegeler hayır derse durum değişebilir fakat böyle bir şeyin olacağına en küçük ihtimal bile vermiyorum" dedi.
Erdinç Saçan da kongrede diğer Türk kökenli partilileri etkili olmaya çağırdı. Saçan, şunları söyledi:
"Kongreden umudumu kestim, partinin yerel teşkilatı ve il genel meclisi yetkilileri de partinin soykırım görüşüne katılmamı istediler. Bu beni bitirdi. Yerel teşkilatın destek çıkacağını umuyordum. Olmadı. İş artık öteki Türk adaylara ve partili meclis üyelerine kaldı. 150'den fazla belediye meclisi üyesi var. Bu üyeler artık bir şeyler yapabilmeli."
Erdinç Saçan, 1 Ekimde yapılacak seçim kongresi sonrası yerel teşkilatın soykırım baskısını sürdürmesi halinde partiden istifa edeceğini tekrarladı.
Osman Elmacı ise kongrede delegeleri etkileyebilmek için tek umut ışığının, Avrupa Parlamentosunun son kararında Ermeni iddialarının kabul edilmesi yönündeki görüşün rapordan çıkarılmış olmasını gösterdi, ama yine de umutlu olmadığını söyledi.
Elmacı, "Hollandalılar soykırım konusunda ya siyah ya beyaz diyor, ara rengi görmüyorlar, anlatıyoruz, sanki duvara konuşuyoruz" dedi.
TEPKİLER YETERSİZ
Saçan, Tonca ve Elmacı, Türk toplumunun partilere yönelik tepkilerinin yeterli olmadığını, herkesin kendilerini arayarak destek bildirdiğini, bunu istemediklerini, önemli olanın partiler üzerinde baskı kurulabilmesi olduğunu vurguladılar.
Eski adaylar, Türk toplumu üyelerinin gerek bireysel olarak gerekse içinde yer aldıkları örgütlerle partilere mutlaka yazılı ya da sözlü tepkilerini iletmeleri gerektiğini belirttiler.
Tonca, soykırım konusunda zamanında yeterli tepki verilmediği için Hollanda'nın bu konuda rahat davrandığını söyledi ve kendilerinin kurban seçildiği görüşünde olduğunu ifade etti. Tonca, şunları kaydetti:
"Bu iş burada bitmiş gibi gözüküyor. Bizi de kurban seçtiler. Şu saatten sonra ne yapabiliriz... Konu, iki ülke arasında değerlendirilecek bir noktaya geldi. Haziranda meclise verilen Ermeni iddialarını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa yakında çıkabilir. Danıştay çıkabilir şeklinde onay vermiş. Bizim yapabileceğimiz bir şey kalmamış."
Saçan ve Elmacı ise ısrarla Türk toplumunun kendi arasındaki duyarlılığını eyleme dönüştürmesi gerektiğini, bu bağlamda demokratik haklarını kullanarak, partiler üzerinde baskı yapmalarını ve etkili olmalarını istediler.
Elmacı, iki partinin aldığı kararla Türk toplumunun 40 yıl öncesine götürülmek istendiğini belirterek verilecek tepkilerle bu partilere mutlaka Türk gençlerine siyaset yolunun kapatılmasının bu kadar kolay olmadığının gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Elmacı ve Saçan, Türklerin siyasette hak ettiklere yerde olmaya çabalarken, soykırım iddialarının bahane edilerek, gelecek kuşakların önünün kapatılmak istendiğini kaydettiler.