Güncelleme Tarihi:
Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü işbirliğiyle bu yıl ikincisi verilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”, Washington'da düzenlenen bir törenle sahiplerini bulurken, Richard Holbrooke da, “Türkiye ve ABD: Kesişme noktasında vazgeçilmez müttefikler” başlıklı bir konuşma yaptı.
Holbrooke, konuşmasının ardından, hem İstanbul'dan videokonferansla oturuma katılan Sabancı Üniversitesi'nden öğrenci ve öğretim elemanlarının, hem de Brookings Institute'un binasında düzenlenen oturuma katılanların sorularını yanıtladı.
Holbrooke, Türkiye'de kimi siyasetçi ve gazetecilerin, Washington Post'ta kısa süre önce yayımlanan bir yorum yazısının ardından kendisini, bağımsız Kürt devleti düşüncesini desteklemekle suçladıklarını, ancak kendisinin bu biçimde düşünmediğini söyledi. Holbrooke, 2 ay önce Erbil'e yaptığı ziyaretin ardından, Iraklı Kürtlerin kendi bayrakları, kendi paraları bulunduğu, 300 kadar Türk şirketinin kuzey Irak'ta türlü projelerde yer aldığı ve bu bölgenin göreceli olarak Irak'ın diğer bölgelerine göre daha güvenli olduğu yönündeki izlenimlerini aktardı.
Holbrooke, Iraklı Kürtler ile iyi geçinmenin, Türkiye'nin stratejik çıkarına olduğunu, Iraklı Kürtler'in de terör örgütü PKK'ya karşı çabalara katılması gerektiğini kaydetti.
Kerkük'teki durumun karışıklığına işaret eden Holbrooke, Irak Anayasası'na göre bu yıl sonundan önce referandum düzenlenmesi konusundaki görüşü sorulunca, genellikle referandumların ertelenmesinden yana olmamasına karşın, Kerkük'teki durumun bunu gerektirdiğini bildirdi.
-İRAN-
Holbrooke, İran ile Türkiye'nin, terör örgütü PKK'ya karşı operasyon hazırlığında olduğu yönündeki haberlere işaret etti ve, “Türkiye'nin, İran ile ilişkilerinde dikkatli olacağını umarım” dedi.
Holbrooke, İran'ın dinsel bir liderliğe sahip olduğunu, liderlerinin, Hitler'den bu yana en aşırı “anti-semitik” (Yahudi düşmanı) yapıda olduğunu belirtirken, “Eğer Türkiye ile İran arasında PKK'ya karşı ortak bir harekat planlanması söz konusuyla, bu ciddi bir sorun olacaktır ve NATO'nun da altını oyacaktır. Daha çok endişelerimi dile getiriyorum. Umarım bu söylentiler doğru değildir” diye konuştu.
-TÜRKİYE'DEKİ SİYASAL DURUM VE AB-
Konuşmasında, Türkiye'de seçim dönemine girilmesi dolayısıyla, son gelişmelerle ilgili fazla yorum yapmak istemediğini belirten Holbrooke, Türkiye'nin geleceğini AB üyeliğinde gördüğünü söyledi. Holbrooke, kendisini yönetecekleri seçmenin, tamamıyla Türk ulusuna ait bir hak olduğunu bildirdi.
Türk demokrasisinin krizlerden geçebilme kapasitesine sahip olduğuna ilişkin güveninin sürdüğünü belirten Holbrooke, seçim süreci ilerlerken hukuk kurallarına bağlı kalmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Türkiye-AB ilişkilerinde AB tarafını özellikle eleştiren Holbrooke, “AB, durmadan kuralları değiştiriyor. Bu şanssız bir eğilim ve umarım her iki taraftan da daha yoğun bir çaba sarfedilecek. Avrupa'nın Türkiye'ye adil davrandığını düşünmüyorum. Özellikle pazar günkü seçimlerden sonra (Fransa'da cumhurbaşkanlığını Nicolas Sarkozy'nin kazanması), Türkiye'nin AB yolu taşlı olmayı sürdürecek. Ancak ben halen bunun gerçekleşeceğine inanıyorum” dedi.
Holbrooke, Avrupalılar'a da, Türkiye'deki “siyasal dramanın” sonuçlanmasını beklemelerini ve ardından da AB sürecini sürdürmelerini tavsiye etti. “Ayrıcalıklı ortaklık” olasılığına ilişkin bir soruya ise Holbrooke, “Türkiye ve Brüksel'deki dostlarımı, Türkiye'nin AB üyelik sürecini ilerletmeye çağırıyorum” yanıtını verdi. İstanbul'dan soru soran Türkiye'nin eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, Holbrooke'a, Economist dergisinde yer alan ve “Türkler demokrasiyle laiklik arasında seçim yapmak zorunda kalırlarsa demokrasiyi seçmelidir” yönündeki yoruma katılıp katılmadığını sordu. Holbrooke da, “Bence ikisi birarada olmalı. Demokrasiyle laikliği birbirinden ayıramazsınız” yanıtını verdi.
-IRAK-
Irak için, “ABD modern tarihindeki en kötü uluslararası durum” değerlendirmesini yapan Holbrooke, “Ben Vietnam Savaşı'ndan daha kötü birşey olamayacağını düşünürdüm. Ancak Irak'taki durum, Vietnam'dan çok daha kötü. ABD'de biz, Demokrat Partililer olsun, Cumhuriyetçi Partililer olsun, pek çok Türk gibi, şu andaki ABD yönetiminin başarılı olmasını istiyoruz. Ancak başarı şansı çok yüksek değil” diye konuştu.
ABD Başkanı George W. Bush'un önünde, daha fazla asker göndermek, mevcut askerlerle idare etmek, çıkış stratejileri aramak veya basitçe çekilmek gibi seçenekler bulunduğunu vurgulayan Holbrooke, Irak'taki sorunların ve savaşın, Bush yönetiminden sonraki ABD Başkanı'na miras kalacağı öngörüsünde bulundu. Holbrooke, yalnızca Irak'ın değil, “İran ile büyük bir çatışmanın da” bir sonraki yönetime miras kalacağını söyledi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcılığı yaptığı dönemde, 1995 yılında PKK'ya karşı Türk ordusunun bir operasyon hazırlığında olduğu sırada, ABD Kongresi'nin tüm karşı çıkmalarına karşın ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Başkanı Bill Clinton'ın, sınır ötesi operasyona destek verdiklerini hatırlatan Holbrooke, bu çerçevede sınırlı bir operasyon gerçekleştirildiğini bildirdi. Holbrooke, “Tabii o zamanlar durum farklıydı. (Irak Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesud) Barzani, PKK'ya karşı Türkler ile işbirliği yapıyordu. Bugün durum çok daha karmaşık” dedi.
(DEN-NRD-İN)
22:45 10/05/07"