Hırsızın hiç mi suçu yok?

 

AŞIRI sağcısı da, sağ popülisti de, demokratik parti mensubu politikacıların çoğu da, sokaktaki insanın çok büyük bir bölümü de böyle düşünmektedir.
Alman medyasının tutumu da çok farklı değildir.
Evet gerçekten bu tam bir önyargıdır.
Almanya’nın önde gelen kamuoyu araştırma kuruluşları tarafından yapılan yoklamalara baktığımızda, bu ülkede yaşayan göçmen kökenlilerin çok büyük bir bölümünün her alanda uyum sağlayıp toplumun ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ortaya koyduğunu görüyoruz.

***
DATA 4U’nun Almanya’daki Türk kökenli göçmenlerin politik ve sosyal konumu başlığı altında yaptığı son kamuoyu yoklamasına bakıyorum.
Almanya’da yaşayan Türk kökenlilerin yüzde 62’si, kendilerinin bu ülkeye tam uyum sağladıkları görüşünde birleşiyor.
Yüzde 31’i de küçük sorunlar yaşasalar da uyum sağladıkları görüşünü paylaşıyor.
“Uyum sağlayamadım” diyenlerin oranı yüzde 6’yı geçmiyor.
Bu da gösteriyor ki, “Türkler ve Türk kökenliler uyum sağlamak istemiyor” şeklindeki yaklaşım, tamamen havada kalıyor.

***
Kuzey Alman Radyo Televizyon Kurumu’nda (NDR)yayınlanan Panorama
programı adına yapılan aynı ankete göre, Almanya’da yaşayan Türk kökenlilerin yüzde 46’sı Almanya’yı tamamen kendilerinin vatanı olarak görüyor.
Yüzde 31’i de Almanya’ya kısmen vatan gözüyle bakıyor.
Yüzde 19’u ise Almanya’yı kendi vatanları olarak görmüyor.
Özellikle de 2’nci ve 3’üncü nesil Türk kökenlilerin Almanya’ya kendi vatanları gözüyle baktıklarına dikkat çekiliyor.
Aynı ankete katılan Türk kökenlilerin yüzde 83’ü ise Türkiye’yi de vatan olarak görüyor.
Sadece yüzde 3’ü Türkiye’ye vatan gözüyle bakmıyor.
Özellikle de yaşlı Türkler arasında Türkiye’yi vatan olarak görenlerin oranın daha yüksek olduğuna da dikkat çekiliyor.

***
Aslında bunun yadırganacak hiçbir yönü yoktur.
Yıllardır burada yaşayan insanların hem Almanya’ya hem de Türkiye’ye “Vatanım” diyebilmesi çok doğaldır.
Burada doğmuş olsalar bile Türkiye, Almanya’daki Türk kökenli genç nesillerin atalarının vatanıdır.
Doğal olarak onların da.
Ama Almanya da bu insanların vatanıdır.
Ancak son dönemlerde Almanya ile Türkiye arasında yaşayan gerginliğin bu ülkede yaşayan Türkleri ve Türk kökenlileri rahatsız etmeye başladığı da bir gerçektir.
Nitekim DATA 4U’nun anketine göre, Alman medyasının ve Alman politikacıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük eleştirilerini, Avrupa Birliği (AB) Türkiye arasındaki ilişkilerin sonlandırılması gibi yaklaşımları Türk kökenlilerin yüzde 44’ü adil bulmuyor.
Yüzde 12’si eleştirileri haklı, yüzde 27’si de kısmen haklı buluyor.
İki ülke arasındaki gerginlik nedeniyle Almanya’da yaşayan Türk kökenliler ile Almanlar arasındaki ilişkilerin kötüleştiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 52’yi bulmaktadır.
Yüzde 42’si ilişkilerin değişmediğini, yüzde 1’i de daha da iyileştiğini düşünmektedir.
Ancak her iki Türk kökenliden birinin böyle düşünmesi tedirgin edicidir.
İşte bu yüzden Alman tarafı hep başkalarını suçlayacağına biraz da kendi yaptıklarına bakmalıdır.
Yani başkalarına çuvaldızı batırmadan önce iğneyi kendilerine batırmalıdır.
Bu araştırma ışığında insanın aklına Nasreddin Hoca’nın “Hırsızın hiç mi suçu yok?” söylemi de gelmektedir.

***
Hani Nasreddin Hoca ile karısı uyurken evlerine hırsız girip değerli ne varsa alıp götürmüş.
Hoca ertesi gün başına gelenleri anlatmış dostlarına.
Kimisi “Hocam kapıyı neden kilitlemedin?”, kimisi “Değerli eşyalarını neden orta yere koydunuz?” diyerek Hoca’yı eleştirmişler.
Bunun üzerine Nasreddin Hoca, “Yahu hırsızın hiç mi suçu yok?” demiş.
İşte şu andaki durum da böyle...