Güncelleme Tarihi:
ABD'nin dünyaca ünlü üniversitelerinden Kaliforniya Üniversitesi'nde (UCLA) hukuk alanında öğretim üyesi olan Dr. Khaled Abou El Fadl, 26 Ocak'ta yaptığı konuşması dünyada bir tartışmanın fitilini ateşledi. "Hindistanlı Hindu milliyetçiler İsrail ordusuna Müslüman öldürmenin keyfi için gönüllü olarak katılıyor" diyen Abou El Fadl, eleştirilerin hedefindeki sözlerinin arkasında durdu. CNN Türk için Serdar Korucu'ya konuşan ünlü akademisyen "Bu konuşmada söylediğim her şeyin, her kelimenin altına imzamı atarım" dedi, kanıt olaraksa bir gazeteciden aldığı materyalleri ve bölgeden kendisine doğrudan ulaşan Filistinlileri işaret etti.
Gazze'deki bazı katliamların sorumlusu olarak Hindu milliyetçilerini işaret eden Dr. Khaled Abou El Fadl, "O bölük Gazze'de işlenen vahşetin ilk sorumluları. Aileleri çocuklarıyla birlikte katletmişler sonra da katlettikleri çocukların yataklarında yatarken kendilerini çekmişler. Bunu kaydetmişler. Bu askeri bölük Hindistan'dan gelmiş ve İslam ile savaşmak, mücadele etmek üzerine bir anlayışa sahip" dedi. Ünlü akademisyen tanıklıkların önemiyle ilgili olaraksa "İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yönetim kurulunda yer aldım. İnsan hakları ihlali için alandaki kanıtların nasıl toplanacağını çok iyi biliyorum. Mağdurların açıklamaları çok önemlidir" dedi.
"UCLA İSTİFAMI İSTEDİ"
"Bana saldırıyorlar ve benim işten atılmam için uğraşıyorlar" diyen Dr. Khaled Abou El Fadl, "UCLA benim istifa etmemi istemedi. Beni disipline bile sevk etmediler. Bunun gerçekleşmesini isteyenler için söylüyorum. Çünkü ben uluslararası hukuk alanında çok saygın, tanınan, başarılı bir profesörüm. Onlar bana hiçbir şey yapamazlar. Ben o yüzden onlara şöyle söylüyorum: Sizden korkmuyorum" diye ekledi.
Hindistan'ın milliyetçi ideolojisinin Müslümanları işgalci olarak gördüğünü belirten ünlü akademisyen, bu ülkenin kendine Keşmir gibi konularda İsrail'i model aldığını ifade etti. "Ev yıkımları sürüyor. Bölgenin topografyası yeniden oluşturuluyor ve yeniden insan yerleştiriyorlar. Hindu göçmenleri oraya yerleştirip Müslümanları zorla uzaklaştırıyorlar" dedi.
UCLA Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, 1992'de Hindistan'daki şiddet olayları sırasında Hindu aşırı milliyetçiler tarafından yıkılan Babri Cami'nin yerine Ram tapınağının inşa edilmesine de tepki gösterdi, "Bu yaşanan gerçekten Müslüman karşıtı bir hareket" dedi. "Orada bir Ram tapınağının varlığı yalnızca mitolojiden ibaret. Hindular, Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin ve yerel mahkemelerin berbat kararından destek bularak bir mitolojiyi gerçek gibi ilan etti" ifadelerini kullanan Abou El Fadl, "Hindistan basınını takip ederseniz karşınıza sürekli tarihi camilerin yıkımı için talepler çıkar. Sürekli olarak Hindistan topraklarındaki bütün camilerin Hindu tarihi bölgelerinin üzerine yapıldığı öne sürülüyor" dedi.
"BÜTÜN DÜNYA TÜRKİYE'NİN KARŞISINDA"
Ankara'nın dış politikası ile ilgili de yorum yapan Dr. Khaled Abou El Fadl, "Mısır'da doğmuş biri, bir Mısırlı olarak söyleyebilirim ki Türkler, Hindistan ve İsrail konusundaki politikalarında şerefli duran sayılı Müslüman ülkeden biri. Türkiye'nin bütün dünya karşısında adeta bir duvar gibi dikildiğini görüyorum. Bütün dünya Türkiye'nin karşısında. O yüzden keşke Türkiye daha da güçlü olsa..." dedi.
Dünyanın Gazze konusunu hala görmezden geldiğini söyleyen akademisyen, "Bir uluslararası hukuk ve uluslararası insan hakları profesörü olarak yaşananlardan utanç duyuyorum. Bir hayali, bir yalanı savunmuşum gibi hissediyorum. Almanlar Yahudilere soykırım uygulamıştı ve gerçekten de o dönem en çok zulme uğrayan onlardı... Ama bugünün dünyasında zulme uğrayan kesim Müslümanlar" ifadelerini kullandı.