Hiçbirisi senin kadar sevilmedi
Güncelleme Tarihi:
Finali üzerinden tam 10 yıl geçti ama dünyanın Friends aşkı bitmedi, ‘Dönecekler’ dedikodusu dinmedi. Eylülde 20’nci yılını kutlayacak dizinin ekranlara dönme ihtimali her zamankinden çok daha yüksek
Hiçbirisi senin kadar sevilmedi
--- spot ----
Finali üzerinden tam 10 yıl geçti ama dünyanın Friends aşkı bitmedi, ‘Dönecekler’ dedikodusu dinmedi. Eylülde 20’nci yılını kutlayacak dizinin ekranlara dönme ihtimali her zamankinden çok daha yüksek
Ali Tufan KOÇ
Dizinin hayranlarına güzel haber: Ekibin tamamı sadece 20’nci yıla özel ‘tadımlık’ bir dönüş için yeşil ışığı çakmış durumda. Jennifer Aniston hariç. Fakat muhtemel dönüşün bir sinema filmi olmayacağı kesin, olmaması gerektiği konusunda da tüm ekip hem fikir.
Jennifer Anniston’un “Friends, insanların salonuna ait, sinema salonlarına değil” cümlesinin altına hepsi gözü kapalı imzasını basıyor.
24 bölümlük, koca sezonluk bir Friends’e de ne yapımcılar ne senaristler yanaşıyor. Yapımcıların ve diziyi yaratan ekibin endişeleri alt alta sıralanınca “Olduğu gibi kalsa, onları öyle mi hatırlasak?” diye düşünmeden edemiyor insan.
“Hepsi artık 40’ını devirmiş koca koca insanlar. Ne Chandler esprileri ne de Joey zevzekliği 40’ında bir adama yakışır. Artı, hikâyeyi yıllardır ayakta tutan Ross ve Rachel’ın bir araya gelememe; Chander ve Monica’nın çocuk sahibi olamama hali sonuca varıldı.”
Açıklamalara bakılırsa ekip sadece özel bir program, tadımlık bir bölüm için bir araya gelecek. Şöyle ki...
Hayal değil, çünkü...
* NBC yapımcıları eylülde yayınlancak bir 20’ncı yıl Friends özel programı için hazırlıklara başladı. Fakat programın içeriği şimdilik sır.
* Hâlâ gerçekten arkadaşlar ve kimin yeni bir dizisi başlasa mutlaka birkaçı ‘konuk oyuncu’ kontenjanından destekte bulunuyor. Kopma yok, koparılma yok.
* 2014, ‘Friends’in 20’nci yılı’ olunca yapımcısından oyuncusunda herkeste yelkenleri suya indiriyor, “O güzel günlerin hatrına” diyerek “Ne yapabiliriz?” toplantılarında hazır bulunuyor.
* Bilinen gerçek: Aniston hariç, ekibin tamamı hazır ol vaziyette bekliyor. Aniston’un menajeriyse baskılara dayananmadı, geçen hafta resmi bir açıklama yapmak zorunda kaldı: “Jen, 20’nci yıla özel bir şey yapmak konusunda yavaş yavaş ikna oluyor.”
Boşuna heveslenmeyin, çünkü...
* Dizinin yaratıcı ortaklarından Marta Kauffman geçen nisan ayında yapmış olduğu çok net bir açıklama var: “Hayır, böyle bir şey olmayacak! Friends, arkadaş gruplarının ailenin yerini tuttuğu dönemlere ait bir diziydi. Karakterlerin neredeyse hepsi evlenince o dönem de bitmiş oldu.”
* Courtney Cox’un ‘ciddi’ bir sorunu var: Ekranda Monica gibi görünememek! Botoks ve estetik operasyon konusunda rol arkadaşlarını katlayan Cox, yeni imajının sorun yaratabileceğini düşünüyor.
Oldu da döndüler, neler olabilir?
* Dizinin senaristleri birkaç sene evvel Vanity Fair dergisi için bir araya gelmiş, ‘Dizi şu an yayında olsa, ekip ne yapıyor oluyordu?’na dair muzır senaryolar, özlenen diyaloglar sıralamışlardı. Twitter’dan Facebook’dan çıkmayan bir Joey? Ev babasına dönüşmüş bir Ross? Arkadaşlarının çocuklarına türlü kurnazlık, tuhaflık öğreten bir Phoebe teyze? Neden olmasın?
* Çekirdek kadro altı değil yedi kişiden oluşacak. Son sezonda Phoebe’nin nişanlısı/kocası Mike’ı canlandıran Paul Rudd ekiple iyice kaynaşmış olacak.
* Ross-Rachel çiftinin kızı Emma 12; Chandler ve Monica’nın ikizleri Jack Bing ve Erica Bing 10 yaşında olacak. Ebevyenlerinin en tuhaf özelliklerini kapmış ufaklıkların aralarında yaşanacaklar başlına başına bir sitcom malzemesi.
* Dizinin en nefis mizah kaynağı Phoebe’yi çoluk çocuğa karışmış bir anne olarak izlemek düşüncesi bile karın ağrıtır.(Kardeşinin üçüzleriyle nasıl da başa çıkamadığı sahneleri hatırlayın!)
* Ve yan rollerde illa ki Ricard bıyığı, Janice kahkahası ve Gunther saçı!
Olmadı, bunlarla idare edin!
Ekip 2004’ten bugüne boş durmadı, bir yığın dizide rol aldı. Kimi paçayı sıyırıp ayakta kalmasını bildi, kimi ‘Friends’ hatrına bile izlenmedi. Ama illa ki hepsinde bir Friends ruhu bulundu, eski dostlar bir şekilde buluştu. İşte, YouTube’da, dizi forumlarında bulabileceğiniz bölümler, sahneler...
* Lisa Kudrow’un üçer dakikalık online terapi seanslarıyla psikoloji dünyasında yeni bir çığır açtığı Web Therapy adllı dizide, hasta olarak beliren isimler:
Kocasının onu başka bir adamla aldattığını söyleyen medyum rolünde Courtney Cox, onu hâlâ unutamamış gençlik aşkı rolünde David Schwimmer ve iflah olmaz bir kumarbaz olarak Matt LeBlanc.
* Jennifer Aniston’un ABD’nin en meşhur talk şovu Ellen’a konuk olduğu bölüm için hazırlanan bir skeç var ki kayıtlara ‘Friends 2.0’a en yakın sahneler olarak geçiyor. Aniston, bir tavsiye almak üzere Perry’nin kapısını çalar, evden Cox da çıkar.
* Dizi içinde diziyi anlatan Matt LeBlanc’ın kendisini canlandırdığı ‘Episode’un bir bölümünde yapımcılar LeBlanc’tan Friends’teki rol arkadaşlarından birini konuk oyuncu olarak çağırmasını rica eder. LeBlanc hepsini tek tek arar, sonunda (güya) ancak birini ikna edebilir: Gunther!
* Courtney Cox’un beş sezondur devam eden Cougar Town dizisine zaman zaman Aniston, Kudrow ve Perry konuk oldu.
Yıllarca izlediniz durdunuz, peki bunları biliyor muydunuz?
*6 oyuncu da 1994’teki ilk bölüm için 22 bin 500 dolar; 2004’teki final bölümü için 1 milyon dolar almıştı. Ekibin aralarındaki centilmenlik anlaşması 10 yıl boyunca bozulmadı, bölüm başına kimse kimseden tek kuruş fazla almadı. Son yıllarda filmleriyle, Brad Pitt evliğiyle uluslararası şöhrete dönüşen Jennifer Aniston bile!
*Chandler’ı canlandıran Matthew Perry, dizinin en popüler olduğu yıllar alkol ve sakinleştirici bağımlılığıyla cebelleşti, iki kere rehabilitasyona yattı.
* Dizinin 6 Mayıs 2004’te yayınlanan final bölümü 54 milyon kişi tarafından izlendi, dünya televizyon tarihinde bir rekor olarak kayıtlara düştü.
Asıl gizli dostlara ne oldu?
10 sene boyunca ara ara belirip ekipten sahne çalan, kendi hayran hitlesini yaratan iki ‘gizli’ dostu unutmayalım:
Janice’ın kahkahası ve Gunther’ın altın sarısı saçları! Chandler’in eski sevgilisi rolündeki Janice’in toplam ‘Friends’ kariyeri 20-30 bölümü, 10-15 sahneyi geçmedi ama bir “Ohhh! My! God!” tiradıyla başlayıp kişnercesine çıkardığı kahkahası hâlâ kulaklarımızda.
Jennice rolündeki Maggie Wheeler kariyerine sitcom’larda ara ara gözükmeye devam etse de (Bakınız: How I Met Your Mother?, Californication, Curb Your Enthusiasm) kahkahası olmadığı için tanınmakta zorluk çekmiş olabilirsiniz. Peki, ekibin evden çok mesai harcadığı kafede çalışan Gunther (yani, James Michael Tyler) ve sarı saçlarının kariyeriyse VH1 ve E! gibi kanalların ‘Friends’ı konu alan programlarından demeç vermekten bir adım öteye gidemedi.
Tekrar tekrar izlenesi sahneler!
* Phoebe’nin ‘Smell the Cat’ klibi...
* Joey’nin Fransızca konuşma çabaları...
* Rachel’ın Janice ile doğumhanede karşılaşması...
* Monica ile Chandler’ın balayına çıkması...
Seinfield ruhu! Yeniden!
Bir başka 90’lar fenomeni olan ‘hiçbir şey hakkında bir şov’ Seinfeld cephesinden de nefis kokular yükseliyor bu yıl. Gayet normal hikâyeleri bir tutam kıvrak espriyle dünyanın en absürd meselesine dönüştüren bir diziden bahsediyoruz. Hayır, ekibin tekrar bir araya geleceği söz konusu değil. Seinfeld hayranlarının böyle bir talebi yok. Aksine muhtemel bir ‘Seinfeld 2.0’ projesini sabote edecek kadar eski bölümlere ve o kült ruha sadıklar. Komedide Seinfeld zekasını özleyenler için bu yıl mönüde iki alternatif var. İlki, Jerry Seinfeld’in geçen sene interneten başladığı talk şovu ‘Comedians in Cars Getting Coffee’
İsmini Türkçe'ye çevirmekle konsepti özetlemek aynı işlem: Komedyenler arabada, kahve yolunda! Seinfeld, her bölümde kendine şahane bir vintage araba kiralıyor, gaza bastığı gibi bir komedyenin kapısında bitiyor. Yolda başlayan muhabbet, bir kafede ya da restoranda kahve yudumlarken, bir şeyler atıştırırken devam ediyor. Geçen sene David Letterman’la, Alec Baldwin’le, Chris Rock’la turladı. Bu yıl arabasına atacağı isimler arasındaysa Tina Fey, Jay Leno ve Howard Stern var. Bir diğer Seinfeld esintili şovsa ekibin has insanı Julia Louis-Dreyfus’un yeni dizisi The Veep.
ABD başkan yardımcısı Selina Mayer, Yasemin Yalçın’ın o şahane Tansu Çiller taşlamasını, ‘Boşbayan’ tiplemesini hatırlatan bir karakter. Devrilen çamlardan yürünmüyor, dil sürçmelerinden geçilmiyor. Bu yıl Emmy ödüllerinde toplayınca reytingi daha da arttı. Üçüncü sezonunda daha çok konuşulacak. Dizi fazla Beyaz Saray ve Washington koksa da sırf Louis-Dreyfus’un performansı için bile izlenir.