Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2006 01:21
Ruanda'da 1994 yılında yapılan soykırımda Fransa’nın oynadığı iddia edilen rolle ilgili olarak açılan soruşturmada dün ifadelerin alınması başlandı.
Olayı araştırmakla görevlendirilen tarihçi, hukukçu ve askeri yetkililerden oluşan komisyon altı aydır kanıt topluyordu.
Komisyonun başkanı Jean de Dieu Mucyo, Kigali’de önümüzdeki haftalarda 25 tanığın dinleneceğini söyledi. Dün, soykırım sonrasında Ruanda’nın Fransa Büyükelçisi Jacques Bihozagara, 1993-94 yıllarında ülkenin istihbarat şefi olan Senatör Augustin Iyamulemye’nin bulunduğu dört eski ve yeni yetkili sorgulandı. Komisyonun altı ay içinde kararını vermesi bekleniyor.
ÖNEMLİ BİR SORUŞTURMA
Ruanda’nın eski Adalet Bakanı olan Jean de Dieu Mucyo, "Bu tarihin bu bölümüyle ilgili herkesin ilgiyle izlemesi gereken önemli bir soruşturma. Rapor, meselenin Uluslararası Adalet Divanı’na taşınıp taşınmamasına karar verecek" dedi. Komisyon, 800 bin kişinin öldüğü soykırımı gerçekleştiren tarafların Fransa tarafından eğitildiğine dair iddialara bakıyor.
Kigali, daha önce de çoğunlukta olan radikal Hutuların, azınlıktaki Tutsi ve ılımlı Hutuları öldürmesiyle yaşanan soykırım dolayısıyla Paris Yönetimi’ni suçlamıştı.
800 bin Tutsi ölmüştü
1994 yılında çoğunlukta bulunan Hutuların gerçekleştirdiği katliamlarda Ruanda’da azınlıkta olan 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu öldürülmüştü. Katliamlarda Ruandalı milisleri Fransız askerlerinin eğittiği öne sürülmüştü. Fransa’da da altı Tutsi’nin Fransız askerlerinin soykırım ve insanlığa karşı suç eylemlerine karıştığı gerekçesiyle şikayette bulunması üzerine askeri mahkeme soruşturma başlatmıştı. Batıdaki Bisesero bölgesinde yaşayan ve şiddet eylemlerine tanık olan Ruandalılar, Fransız güçlerinin dağlarda gizlenen Tutsileri köylere doğru sürdüğünü, burada da katledildiklerini öne sürüyor. Birleşmiş Milletler’in verdiği yetkiyle, soykırımın son döneminde Fransız askerler, insani tampon bölgeleri oluşturmak için bölgeye konuşlanmıştı. Ancak Fransızların, radikal Hutuların, Tutsi kamplarına girmesine izin verdiği öne sürülmüştü.