Güncelleme Tarihi:
İsveç'in en büyük ikinci partisinin lideri, Avrupa Birliği (AB) üyeliğini yeniden değerlendirmelerinin zamanının geldiğini söyleyerek 'Swexit' tartışmasının fitilini ateşledi.
HANGİ ARABAYI ALMANIZ GEREKTİĞİNE ALMAN POLTİKACILAR KARAR VERİYOR
Aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi (SD) lideri Jimmie Akesson, birliğin sürekli genişleyen gücünün, Alman, Polonyalı ve Fransız politikacıların, pratikte hangi arabayı satın alacağınıza, benzinin ne kadar pahalı olması gerektiğine ve bahçenizdeki hangi ağacı kesebileceğinize karar vermesi anlamına geldiğini öne sürerek AB yasalarından daha fazla muafiyet istenmesi gerektiğini söyledi.
"AVRUPA BİRLİĞİ YANLIŞ YÖNE GİDİYOR"
Koalisyon hükümetinin gayri resmi bir parçası olan İsveç Demokratlar Partisi'nin lideri Akesson, 2016 yılında İngilizlerin yaptığı gibi bir oylama için direkt 'Swexit' çağrısında bulunmadı ancak 27 üyeli birliğin yanlış yöne gittiğini söyledi.
İsveç 1995 yılında AB üyesi oldu. O günden bu yana birçok siyasetçi İsveç'in AB üyeliğinden çıkması için kampanyalar düzenledi.
Göteborg Üniversitesi tarafından Mart ayında yapılan bir ankete göre İsveçliler, yüzde 68 destekle AB üyeliği konusunda Avrupa'nın en olumlu ülkeleri arasında yer alsa da Akesson'un çıkışı ülkede 'Swexit' tartışmalarını tetikledi.
Bugün Dagens Nyheter gazetesinde yer alan bir analizde İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkarak 'kendi ayağına sıktığı' belirtildi.
Akesson'un çıkışını 'anlaşılması zor' olarak değerlendiren gazete 'Brexit' sonrası İsveç'te birliğe olan desteğin gözle görülür bir şekilde arttığı iddia etti.
TV4 televizyon kanalı ise İsveç Demokratlar Partisi'nin şuan için AB'den çıkmak istemediğini ancak birliğin değerlendirmeye alınmasını istediğini öne sürdü.
AÇIK SINIR POLİTİKASI RAHATSIZ EDİYOR
Göç karşıtı İsveç Demokratlar Partisi (SD) AB'nin açık sınır politikasından rahatsız ve İsveç'e yönelik yoğun göçün altında bu politikanın olduğunu düşünüyor.
SD'nin Avrupa Birliği'ne şüpheyle bakan duruşu, uzun bir süre boyunca önlerinde bir engel olsa geçtiğimiz yıl düzenlenen seçimlerde oy oranlarını yüzde 20,5'e yükselterek, ülkenin ikinci büyük partisi konumuna geldiler. Parti, seçim sonrası kurulan koalisyonda yer alamasa da dışarıdan verdiği destekle konumunu sağlamlaştırdı.