Helmut Kohl’ün yüreği sızlıyordur

Güncelleme Tarihi:

Helmut Kohl’ün yüreği sızlıyordur
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2017 10:25

Yeni yıla sığınmacı krizi, Avrupa Birliği’nin (AB) geleceği ve Euro’nun kaderi tartışmalarıyla girdik.

Haberin Devamı

Helmut Kohl’ün yüreği sızlıyordur

Bu tartışmaların son dönemlerde yoğun bir biçimde gündeme gelmesinde, hiç şüphesiz Fransa, Hollanda’da, İtalya, Finlandiya, Avusturya ve Almanya gibi birçok AB ülkesinde her geçen gün güç kazanan aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin tutumları etkin rol oynadı.

Oynamakta da.
Oynayacak da.
Oysa ki, aslında Avrupalıların ağlayıp sızlamaları için hiçbir neden yoktur.
Şu anda 28 üyeli AB’nin temelleri 1950’li yılların başında dönemin Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman’ın girişimiyle Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’un oluşturduğu Avrupa Kömür ve Çelik Birliği ile atılmıştır.
1957 yılında da Roma Sözleşmesi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) adını almış ve üye ülkelerde hizmet, kapital ve işgücünün serbestçe dolaştığı bir ortak pazar oluşturulmuştur.
1992 yılında da Maastricht Sözleşmesi ile Avrupa Ekonomi ve Para Birimi Birliği’ni de içeren şu andaki AB’ye geçiş dönemi başlamıştır.
AB ülkelerinin ortak bir para birimi kullanması için dönemin Almanya Başbakanı Helmut Kohl yoğun çaba göstermiştir.
Nitekim bir süre sadece kağıt üzerinde işlem gören Euro, 1 Ocak 2002 tarihi itibariyle bazı AB ülkelerinde ortak para birimi kullanılmaya başladı.
Şu anda 28 üyeli AB’nin 19 üye ülkesinde ortak para birimi olarak Euro kullanılmaktadır.
Andorra, Monako, San Marino ve Vatikan’da da.

Haberin Devamı

***
Örneğin Almanya’da Deutsche Mark (DM) dönemi bitti, Euro dönemi başladı.
Yani Mark gitti, Euro geldi.
Ancak hem Euro’ya hem de AB’ye destek ve güven son dönemlerde oldukça azalmaktadır.
Nitekim yapılan kamuoyu yoklamaları da bunu çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
AB üyesi ülkelerde yapılan geniş kapsamlı kamuoyu yoklamalarına göre, bu ülkelerde yaşayan insanların yüzde 33’ü “AB’den çıkalım” demektedir.
Almanların yüzde 34’ü de bu görüşü paylaşmakta.
Hatta aynı görüşte olan İtalyanların oranı yüzde 48’i bulmaktadır.
Fransızların yüzde 39’u, Belçikalıların yüzde 29’u da aynı görüşü paylaşmaktadır.
Avrupalıların yüzde 56’sı hala Euro’ya “İyi bir para birimi” gözüyle bakmaktadır,
Hatta 15-24 yaş grubunda bu oran yüzde 68’i bulmaktadır.

Haberin Devamı

***
Almanya’da da sağ popülist çevreler yeniden Deutsche Mark’a geçilmesini savunmaktadır.
Birçok AB ülkesinde aşırı sağcı ve sağ popülist politikacılar, Euro uygulamasına son verilmesini, yeniden kendi para birimlerine geçilmesi savunmakta, AB’yi terk ederek ülkelerinin de halklarının da kendi ayakları üzerinde durarak daha iyi bir yaşam vaat etmeyi yeğlemektedir.
Aslında var olan politik ve ekonomik gelişmelere karşı alternatif bir politikaları olmayan bu politikacılar, yalnız kendi ülkelerini değil, tüm Avrupa’yı istikrasızlığa sürüklemekteler.
Yani bir yerde Avrupa’ya ihanet etmekteler.
İşte bu yöndeki açıklamaları duyunca Euro’nun AB ülkelerinde ortak para birimi olarak kullanılması için yoğun çaba gösteren ve Almanya’nın 1982-1998 yılları arasında 16 yılı aşkın süre başbakanlığını yapan tam bir Avrupa sevdalısı olan Helmut Kohl’ün yüreğinin sızladığını düşünüyorum.
Hatta içinin kan ağladığını da.
AB’nin oluşmasına, Euro’nun uygulamaya konmasında emeği geçen herkesin de.
Avrupa’nın ancak birleşerek ve birlikte hareket ederek barış içinde yaşayabileceği düşüncesini hayata geçiren ve şu andaki AB’nin temellerini atan Robert Schuman’ın da, Jean Monnet’nin de mezarlarında bile rahat uyuyamadıklarını da.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!