Hedef Noel öncesi

HOLLANDA’da genel seçimler 15 Mart 2017 tarihinde yapıldı.

Yani bundan yaklaşık 7 ay önce.
Başbakan Mark Rutte liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) yüzde 5.29 oy kaybına rağmen yüzde 21.9’la seçimlerden en güçlü parti olarak çıktı.
Geert Wilders’in öncülüğündeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) toplam oyların yüzde 13.06’sını alarak en büyük ikinci parti konumuna yükseldi.
Hollanda Parlamentosu’na tam 13 parti girdi.
Hükümet ortağı sosyal demokratların İşçi Partisi (PvdA) ise bir önceki seçimlere nazaran yüzde 19.14 oranında oy kaybederek yüzde 5.7’ye düştü.
Daha seçim akşamı sonuçlar şekillenmeye başlar başlamaz, PvdA yöneticileri “Biz ortaklığa yokuz. Bizim yerimiz muhalefet sıraları” diyerek kurulacak yeni hükümette yer almayacaklarını ilan ettiler.
Zaten seçim öncesi diğer tüm partiler, Avrupa Birliği’ne (AB) karşı olan, İslam ve yabancı düşmanı, ırkçı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) ile kesinlikle ortaklık etmeyeceklerini açıkladıkları için Başbakan Rutte, yeni ortak, daha doğrusu ortaklar arayışına başladı.

***
Birkaç hafta nabız yoklaması yaptıktan sonra, sağ liberal VVD’nin lideri Mark Rutte, üçüncü bir dönem daha iktidarda kalabilmek için muhafazakar Hıristiyan Demokrat Parti (CDA), sol liberal Demokratlar 66 ve Yeşil Sol (GL) ile pazarlık masasına oturdu.
Evet, farklı görüşte olan, farklı programlarla seçimlere katılan bu partilerin uzlaşmaya varmasının hiç de kolay olmayacağı zaten baştan belliydi.
Ama yine de tüm yollar denendi.
Aradan günler geçti.
Haftalar gelip geçti.
Hatta aylar gelip geçti.
Bir türlü uzlaşma sağlanamadı.
Özellikle sığınmacı politikası yüzünden Yeşil Sol, “Biz yokuz” deyip görüşmeleri kesip attı.
Hiçbir parti de erken seçimden yana olmadığı için Mark Rutte, yeniden ortak arayışına girişti.
Bu kez de VVD, CDA, Demokratlar 66 ve Hıristiyan Birlik (CU) arasında ortaklık pazarlığı başladı.
Nihayet seçimlerden tam 208 gün, yani yaklaşık 7 ay sonra Koalisyon Protokolü Taslağı üzerinde uzlaşma sağlandı.
Sıra şimdi partilerin meclis gruplarında.
Onların da onay vermesi durumunda, Hollanda’da yeni hükümet kurulacak.
Aslında bu Almanya için de bir sinyal.

***
Almanya’da da, daha seçim akşamı, partisinin tarihinde en düşük oy oranını alması üzerine Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Genel Başkanı ve başbakan adayı Martin Schulz, “Bizim yerimiz muhalefet” dedi.
Bunun üzerine Berlin’de Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti 8FDP) ve Yeşiller’in Jamaika Koalisyonu (siyah-sarı-yeşil koalisyon) oluşturması gündeme geldi.
Aynı zamanda CDU) Genel Başkanı olan Başbakan Angela Merkel, hafta sonunda kardeş parti CSU’nun ağır toplarıyla Berlin’de bir araya gelerek gündemin en hassas maddesi sığınmacı ve göç politikasını görüştü.
Her iki taraf da görüş ayrılığının giderildiğini açıklandı.
Ancak daha diğer müstakbel ortaklarla, yani FDP ve Yeşiller’le masaya oturulmadı.
Başbakan Merkel, gelecek hafta çarşamba günü ayrı ayrı FDP ve Yeşiller’in önde gelen politikacılarıyla ilk nabız yoklama toplantılarını yapacağını açıkladı.
Şu ana kadar hem FDP hem de Yeşiller, oyun bozanlık etmemeye özen gösterseler de, Merkel’in koalisyon pazarlığı hiç de kolay olmayacaktır.
Her ne kadar Hollanda’daki kadar sürmesi beklenmese de, olası bir Jamaika Koalisyonu’nun bugünden yarına oluşmayacağı da kesin.
Hedef Noel öncesi...
Yani 24 Aralık öncesi...
Bekleyip göreceğiz...