Güncelleme Tarihi:
Yalnız, Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’ndakileri değil, ekran başındaki milyonlarca insanı da üşüten, hatta donduran bu sözler, Nazi döneminde zorla götürüldüğü 3 ayrı toplama kampından sağ olarak kurtulan Ruth Klüger’e ait.
Federal Meclis’in önceki günkü oturumunda, İkici Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistler tarafından girişilen Yahudi soykırımının kurbanları anıldı.
* * *
Alman Kayzer döneminde olduğu gibi Weimar Cumhuriyeti ve Hitler döneminde de Reichstag (Reich Meclisi) adını taşıyan ve 1999 yılından beri Federal Meclis (Alman Parlamentosu) olarak kullanılan tarihi binanın en ön sırasında Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Ruth Klüger yan yana oturuyorlardı.
İzleyici sıralarında Almanya’nın çeşitli kesimlerinden, Fransa’dan ve Polonya’dan gelen öğrenciler vardı.
* * *
Şu anda 84 yaşında olan Ruth Klüger, 1931 yılında Viyana’da doğmuş.
Yahudi kökenli bir anne-babanın tek çocuğu.
Babası doktormuş.
Ruth Klüger, küçük yaştan itibaren Yahudi kökenli olmanın zorluklarıyla tanışmış.
Nasyonal Sosyalistlerin 1938 yılında Avusturya’yı işgal etmesinin ardından babasının doktorluk yapması yasaklanmış.
Yahudi kökenli çocuklar da devlet okullarından uzaklaştırılmış.
Tabii Ruth Klüger de... Milyonlarca Yahudi kökenli insanı olduğu gibi Naziler, o zaman 11 yaşında olan Ruth Klüger ile annesini de 1942 yılında Theresienstadt’taki Toplama Kampı’na götürmüşler.
Oradan da Auschwitz-Birkenau’ya
Federal Meclis’in kürsüsünden o dönemde çektikleri acıları anlattı Ruth Klüger.
Köle işçi olarak Auschwitz-Birkenau’dan başka bir yere gönderilmesi için kontrol eden doktora 13 yaşında olduğu halde yaşının 15 olduğunu söylemiş.
“Evet, hayatta kalabilmek için yalan söyledim” diyor.
Doktor, “Hiç de öyle gözükmüyorsun” dediği halde, isimleri listeye geçiren kadın görevlinin “Doğrudur. Bacaklarına baksana çok sağlam. Bu iyi çalışır” diye kendisine destek verdiğini ve bir daha hiç görmediği o kadın sayesinde hayatta kaldığını söylüyor.
“Köle işçi” olarak gönderildiği şu anda Polonya sınırları içinde kalan Gross Rosen Toplama Kampı’nın bir birimi olan Christianstadt’ta taş ocaklarında, ormanlarda ağır şartlar altında çoğu zaman aç susuz çalışmak zorunda kaldıklarını anlatıyor. Savaşın bitmesine kısa bir süre kala annesi ve bir kız arkadaşıyla birlikte kamptan kaçıp, Bavyera’nın Straubing kentine yerleştiklerini de.
* * *
Liseyi dışardan bitirip 1948 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) göç etmiş.
Orada Alman Dili ve Edebiyatı öğrenimi görmüş.
Birçok üniversitede hocalık yapmış.
Ruth Klüger, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Wir schaffen das (Başarırız-Üstesinden geliriz) diyerek sığınmacılara ülkenin kapısının açmasının takdire şayan olduğunu söylüyor.
“Yüzyılın en korkunç cürmünden sorumlu olan bu ülke, bugün dünyanın alkışını hak ediyor” diyor.
Hayatının en soğuk kışını bu sözleriyle birazcık da olsa ısıtmaya çalışıyor.