Hatanızı kabul edin
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2003 01:40
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz, şahinlerin merkez üssü Pentagon'un, Türkiye hakkındaki görüşlerini açıkladı:
Amerikan Yönetimi'nin şahin kanadından Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, Türkiye'nin Irak krizindeki tutumuyla ilgili olarak Pentagon'un düşüncelerini CNN Türk'e anlattı. Mehmet Ali Birand ile Cengiz Çandar'ın sorularını yanıtlayan Wolfowitz, ‘‘Türkiye hatasını kabul ederse, stratejik ortaklığımız devam eder’’ dedi. Wolfowitz'in çarpıcı mesajları şöyle:
İNCİRLİK'TE KALMAYIZ
İncirlik'in geleceği ile ilgili kesin kararımız yok. İncirlikten çıkmak isteyen biz değiliz. Ama artık istenmediğimiz yerde olmayacağız. Irak'la ilgili tehditler ortadan kalktıktan sonra askeri gücümüzü azaltacağız. Bize 'İncirlikte ne yapmak istediğinize karar verin. İşiniz bitti gidebilirsiniz' diyebilirler. İncirlik'teki deneyimlerimiz bizi onun gelecekte önemli bir tesis olacağına ikna etmedi ne yazık ki.
Müslüman Türkiye'nin demokratik modelini çok takdir ediyordum. Ancak düş kırıklığına uğradım. Çünkü Türkiye, Irak'ın özgürleşmesini zorlaştırdı. Dünyanın en kötü diktatörlerinden biriyle anlaşmaya yanaştı. Ama eğer yeni bir sayfa açacaksak, Türkiye, ‘‘Evet, biz bir hata yaptık’’ demeli. ‘‘Iraktaki olaylara daha duyarlı davranmalıydık, bilemedik, ama artık biliyoruz, nerede ne kadar yardımcı olabiliyorsak o kadar yardımcı olmalıyız’’ demeli. Türkiye'nin çıkarları için bu çok önemli.
BİZİ ANLAMADINIZ
Asker tezkeresine askerler sahip çıkmadılar. Ama asıl hayal kırıklığı Türk kamuoyu ve hükümetinde Irak'ta olanı anlayamayanlar oluşuydu. Oysa ‘‘ABD'nin ezilen bu insanları koruyup, daha güzel bir yere getirmelerine yardımcı olmalıyım’’ demeleri gerekirdi. Gelecekte Irak'ta çok büyük bir şansımız var. Türkiye 'Biz ABD'nin yaptıklarına, demokrasiye inanıyoruz. ABD ile beraber, bunu Irak'ta sağlayabilmemiz için bir fırsatımız var. Katkı için elimizden geleni yapmalıyız'' diye düşünmelidir''
KOMŞU İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin İran ve Suriye ile girdiği ilişkiler, tamamen bizim izlediğimiz politika ile uyumlu olmalı. Çünkü biz onların tavırlarını değiştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Şu anki Dışişleri Bakanı Suriye'ye gitti ve çok sert bir mesaj götürdü. Suriye'nin kendine gelmesi ve terörizmi desteklemekten artık vazgeçmesi, Irak meselelerine karışmaması gerektiğini söyledi. Washington'dan çıkan buydu.
TÜRK GÜCÜ OLMAZ
Şu anda İngiliz ve Polonya askeri barışı koruma tümenleri organize ettiler. Türkiye için bir rol olmaz demek istemiyorum ama, hemen olmaz. Iraklılar, Türkiye de dahil komşularına yönelik çok olumlu bir yaklaşıma sahip değiller. Türkleri istemiyorlar demek çok sert bir ifade olur. Ancak Bosna'daki gibi bir Türk gücü istemiyorlar. Türkiye'nin geçen yüzyıldaki tarihi osmanlı dönemi artık geride kaldı.
GÜL: SAMİMİ VE PRAGMATİK
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Wolfowitz'in açıklamalarının ‘‘samimi, pragmatik ve geleceğe yönelik perspektifler ortaya koyduğunu’’ söyledi. Gül, Wolfowitz'in Türkiye-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik olumlu mesajlar verdiğini ve Türkiye'nin önemini vurguladığını belirtti. Üst düzey bir Türk askeri yetkili de, ‘‘Wolfowitz'in uslubu böyle. Kendi aralarında da böyle konuşuyor. Boşuna şahin kanadın adamı değil’’ diye konuştu.
İNCİRLİK'TE KALMAYIZ
İncirlik'in geleceği ile ilgili kesin kararımız yok. İncirlikten çıkmak isteyen biz değiliz. Ama artık istenmediğimiz yerde olmayacağız. Irak'la ilgili tehditler ortadan kalktıktan sonra askeri gücümüzü azaltacağız. Bize 'İncirlikte ne yapmak istediğinize karar verin. İşiniz bitti gidebilirsiniz' diyebilirler. İncirlik'teki deneyimlerimiz bizi onun gelecekte önemli bir tesis olacağına ikna etmedi ne yazık ki.
Müslüman Türkiye'nin demokratik modelini çok takdir ediyordum. Ancak düş kırıklığına uğradım. Çünkü Türkiye, Irak'ın özgürleşmesini zorlaştırdı. Dünyanın en kötü diktatörlerinden biriyle anlaşmaya yanaştı. Ama eğer yeni bir sayfa açacaksak, Türkiye, ‘‘Evet, biz bir hata yaptık’’ demeli. ‘‘Iraktaki olaylara daha duyarlı davranmalıydık, bilemedik, ama artık biliyoruz, nerede ne kadar yardımcı olabiliyorsak o kadar yardımcı olmalıyız’’ demeli. Türkiye'nin çıkarları için bu çok önemli.
BİZİ ANLAMADINIZ
Asker tezkeresine askerler sahip çıkmadılar. Ama asıl hayal kırıklığı Türk kamuoyu ve hükümetinde Irak'ta olanı anlayamayanlar oluşuydu. Oysa ‘‘ABD'nin ezilen bu insanları koruyup, daha güzel bir yere getirmelerine yardımcı olmalıyım’’ demeleri gerekirdi. Gelecekte Irak'ta çok büyük bir şansımız var. Türkiye 'Biz ABD'nin yaptıklarına, demokrasiye inanıyoruz. ABD ile beraber, bunu Irak'ta sağlayabilmemiz için bir fırsatımız var. Katkı için elimizden geleni yapmalıyız'' diye düşünmelidir''
KOMŞU İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin İran ve Suriye ile girdiği ilişkiler, tamamen bizim izlediğimiz politika ile uyumlu olmalı. Çünkü biz onların tavırlarını değiştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Şu anki Dışişleri Bakanı Suriye'ye gitti ve çok sert bir mesaj götürdü. Suriye'nin kendine gelmesi ve terörizmi desteklemekten artık vazgeçmesi, Irak meselelerine karışmaması gerektiğini söyledi. Washington'dan çıkan buydu.
TÜRK GÜCÜ OLMAZ
Şu anda İngiliz ve Polonya askeri barışı koruma tümenleri organize ettiler. Türkiye için bir rol olmaz demek istemiyorum ama, hemen olmaz. Iraklılar, Türkiye de dahil komşularına yönelik çok olumlu bir yaklaşıma sahip değiller. Türkleri istemiyorlar demek çok sert bir ifade olur. Ancak Bosna'daki gibi bir Türk gücü istemiyorlar. Türkiye'nin geçen yüzyıldaki tarihi osmanlı dönemi artık geride kaldı.
GÜL: SAMİMİ VE PRAGMATİK
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Wolfowitz'in açıklamalarının ‘‘samimi, pragmatik ve geleceğe yönelik perspektifler ortaya koyduğunu’’ söyledi. Gül, Wolfowitz'in Türkiye-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik olumlu mesajlar verdiğini ve Türkiye'nin önemini vurguladığını belirtti. Üst düzey bir Türk askeri yetkili de, ‘‘Wolfowitz'in uslubu böyle. Kendi aralarında da böyle konuşuyor. Boşuna şahin kanadın adamı değil’’ diye konuştu.