Güncelleme Tarihi:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle 24 Şubat’ta başlatılan Ukrayna’ya askeri operasyonun bugün 14’üncü günü… Sivillerin tahliyesi amacıyla insani koridorlar oluşturulması için ateşkesler yapılıyor olsa da çatışmalar her gün artarak devam ediyor.
Rus askerleri iki haftalık süreçte Ukrayna’nın kuzeyinde bulunan Kiev’i işgal girişimlerini sürdürürken, doğuda Donetsk, Luhansk ve Harkiv'de önemli ölçüde ilerleme kaydedildi. Ruslar güneyde de Kırım'dan Zaporizhzhia bölgesine doğru ciddi kazanımlar elde ederek hareketliliğini sürdürüyor. Peki 14 günlük süreçte neler yaşandı?
24 ŞUBAT SABAHI ASKERİ OPERASYON BAŞLADI
Süreci biraz başa sarıp baktığımızda aslında savaşın 'geliyorum' dediğine dair sinyaller Aralık 2021’de ortaya çıkmıştı. Moskova, 2 Aralık 2021’de harekete geçerek, şu an sıcak çatışmaların olduğu alanların sınırına askeri birlikler ve tankları yığarak savaş öncesi hazırlıklarını yapmıştı.
Rusların silahlı güçlerinin en yoğun olduğu noktalar ise Ukrayna’nın 2014'ten beri Rus destekli ayrılıkçılarla savaş halinde olduğu Donbas bölgesindeki Donetsk ve Luhansk çevresiydi. Ukrayna bu hamlelere Batı’ya çağrı yaparak karşılık vermeye çalışsa da olayı savaşa götüren hamle, Rusya Devlet Başkanı Putin’in 21 Şubat tarihli açıklaması oldu.
"Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'ni tanımak için çok geciken kararı derhal almayı gerekli görüyorum" diyen Putin, Rus parlamentosuna bu kararı kabul etme ve her iki ‘cumhuriyetle’ dostluk ve yardım anlaşmalarını onaylama çağrısında bulundu.
Ukrayna'nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir Lenin'in yarattığı bir ülke olduğunu söyleyen Putin, burada yıkılan Lenin heykellerine atıfta bulunarak, "Komünizmden arınma dedikleri işte bu! Komünizmden arınma mı istiyorsunuz? Ukrayna için komünizmden arınmanın ne demek olduğunu size göstermeye hazırız" ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalardan 3 gün sonra 24 Şubat sabaha karşı Rusya'nın özel bir askeri operasyon başlattığı duyuruldu. Ardından Ukraynalı yetkililer, Rusya'nın Mariupol'a asker indirdiğini ve Kiev, Harkiv ve Dnipro'daki havalimanlarına, askeri karargâhlara ve askeri depolara seyir füzeleri ve balistik füzeler fırlattığını açıkladı.
Aşağıdaki haritada da göreceğiniz gibi Rusya işgale başlamadan önce en önemli askeri birliklerini Ukrayna’nın sınırlarına getirdi. Yüksek askeri eğitime sahip birliklerin sınırlarda olması Rusların Ukrayna'ya girişini hızlandırdı.
Diğer yandan Ukraynalı yetkililer, çatışmalarda Rusya’nın iki helikopter ve yedi uçağını kaybettiğini de duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı ise Ukrayna'nın hava savunmasının ve hava üslerinin devre dışı bırakıldığını, Rus kuvvetlerinin 11 havaalanı, bir helikopter ve dört insansız hava aracı da dâhil olmak üzere 70'ten fazla askeri hedefi imha ettiğini açıkladı.
SAVAŞIN 3, 4 VE 5’İNCİ GÜNÜNDE RUSLAR KISMÎ TOPRAK KAZANIMLARI ELDE ETTİ
Rusya, saldırılarının şiddetini artırarak kuzeyde Kiev ve Harkiv’de güçlü şekilde ilerleyişini sürdürürken güneyde kısmî de olsa toprak kazanımları elde etti. Rusya'nın Interfax haber ajansı, Moskova'nın Kiev de dâhil olmak üzere birçok şehirde eş zamanlı füze ve topçu saldırıları başlattığını ayrıca Rus birliklerinin güneydoğu Ukrayna şehri Melitopol'u ele geçirdiğini duyurdu.
Melitopol savaşın Kiev’den sonraki en kritik noktalarından biri… Ukrayna'nın güneydoğusunda Zaporizhzhia Oblastı’nda yer alan şehir, Azak Denizi'ne Moloçnaya Çayı üzerinde bulunuyor. Burası Zaporizhzhia ve Mariupol'a ulaşmak için oldukça önemli bir geçiş güzergâhı…
Melitopol kentinin Rus güçleri tarafından alındığının resmi olarak duyurulmasından sonra Ruslar 27 Şubat itibarıyla yine Azak Denizi'ne kıyısı bulunan Berdyansk kentine girdi. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Rus birliklerin Zaporizhzhia Oblastı'nda yer alan liman şehri Berdyansk'ın kontrolünü ele geçirdiğini açıkladı.
Berdyansk Belediye Başkanı Aleksandr Svidlo da sosyal medyadaki paylaşımında, kentin Rus kontrolünde olduğunu doğruladı. Svidlo, "Rus birlikleri kente girdi. Kısa bir süre sonra kent merkezine ulaştılar. Ruslar, tüm kamu binaların kontrolünü ele geçirdi" dedi.
Aşağıdaki haritada savaşın ilk dört gününde birinci ve ikinci dalgada yaşananlar gösteriliyor. İlk ve ikinci dalgadaki değişimleri dikkate alırsak Rusya’nın en büyük amacı Ukrayna topraklarına üç koldan giriş yapıp Kiev’i tamamen kontrol altına almak...
Savaşta altı çizilmesi gereken en önemli nokta Ukraynalıların savunmalarıyla Ruslara önemli bir darbe vurması... Örneğin Rusların Kiev Havaalanı'nı ele geçirme isteği ve takviye kuvvetlerinin içeri girmesine yönelik girişimleri savaşın altıncı ve yedinci gününde başarısız oldu. Bu iki günde Rusya, Kiev’e doğru sadece 5 kilometre ilerleyebildi.
Fakat güçlü direnişleri Ukraynalıların ağır darbeler almasına engel olamadı. 60'tan fazla patlama ve şiddetli çatışmalar yaşandı. Peremohi Bulvarı ve çevresi, Kiev Termal Enerji Santrali, Minsk Masifi semti ağır ateş altında kaldı.
En ağır saldırı ise Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın "Kiev halkı iletişim kulelerinden uzak dursun" açıklamasından sonra yaşandı. Baz istasyonları ile televizyon ve radyo vericilerinin yanı sıra internet ve teknoloji altyapılarının bulunduğu televizyon kulesine düzenlenen saldırı sonrası pek çok sivil de hayatını kaybetti.
Kiev dışında işgale direnen bir başka yer de Harkiv’di… Bu bölgede çatışmalar özellikle Tsyrkuny köyü yakınlarında yoğunlaşsa da zamanla şehrin daha iç kesimlerine doğru da yayıldı. Harkiv Valisi Aleg Sinegubov şehir bombalandıktan sonra yaptığı açıklamada, Rusya'nın savaş suçu işlediğini ifade ederek, “Bombalar şehrin merkezindeki hastaneye ve üniversiteye düştü. Sivil insanlar eczaneye, markete gidiyorlardı. Aralarında çocukların da olduğu siviller hayatını kaybetti” dedi.
Harkiv’de sokak çatışmaları yanında çok sayıda hava saldırısı da gerçekleşti. Rusya, Harkiv’in belediye binasına da füze ile saldırdı. Rus ordusu, Harkiv'deki bölgesel polis ofisi binası ile Karazin Üniversitesi'nin bir kampüsünü de füzelerle vurdu.
Savaşın sekizinci gününde ise Rusya, Ukrayna’nın Karadeniz ve Azov Denizi ile bağlantısını koparmak için Herson şehrini işgal etti. Herson Rusların ele geçirdiği ilk büyük şehir olarak da kayıtlara geçti.
Herson’un düşmesini analistler, “Putin'in birliklerinin Ukrayna'yı ikiye bölen Dinyeper Nehri'ni geçebileceği anlamına geliyor” diye yorumladı. Herson’un alınması Rusların Kiev'e ikinci bir cepheden saldırması adına önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
DÜNYA ALARMA GEÇTİ! NÜKLEER SANTRALDE YANGIN…
Savaşın dokuzuncu gününde yaşanan en önemli gelişme Rusya’nın Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporizhzhia’ya saldırmasıydı. Saldırı sonucu santralde çıkan yangın paniğe neden oldu. Bu durum sadece Ukrayna’da değil, dünya genelinde nükleer alarm verilmesine yol açtı.
Kısa bir süre sonra Ukrayna Devlet Acil Servisi de santraldeki radyasyonun "normal sınırlar içinde" olduğunu duyurdu. En son Ukrayna'nın Nükleer ve Radyasyon Güvenliği Baş Müfettişi Oleg Korikov “4 numaralı ünite şu an çalışmaya devam ediyor. 5 ve 6 numaralı ünite ise bekleme modunda duruyor. Şu an için hiçbir tehdit söz konusu değil” diyerek özellikle Avrupa’da hakim olan panik havasını dağıttı.
Ukrayna, elektriğinin yüzde 50'sini üreten ve 15 reaktörden oluşan toplam dört nükleer santrale sahip. Elektrik üretiminde nükleer enerjiden sonra en büyük kaynak kömür. Ukrayna'nın kömürle çalışan termik santrallerinin çoğu Rus destekli ayrılıkçıların 2014'ten beri Ukrayna güçleriyle savaştığı Donbas bölgesinde bulunuyor.
Savaşın 10’uncu gününe kadar olan süreçte Rusya ve Ukrayna temsilcileri iki kez görüştü. Taraflar ilk önce 28 Şubat’ta Belarus'un Ukrayna sınırındaki Gomel bölgesinde bir araya geldi. 5 saat süren görüşmede öncelikli amaç çatışmaların durması ve ateşkesin sağlanmasıydı.
Kiev yönetimi kritik görüşmede, Donbas ve Kırım dâhil olmak üzere Rusya'nın Ukrayna topraklarından çekilmesini ve ateşkesin başlatılmasını talep etti. Bu şart Rusya tarafından kabul görmeyince görüşmeden çıkan tek olumlu sonuç müzakerelere devam edilmesi oldu.
Bombardımanlar devam ederken taraflar 3 Mart’ta bu kez Belarus'un Polonya ve Ukrayna'ya sınırı olan Brest şehrinde bir araya geldi. Görüşmede somut bir adım atılarak sivillerin tahliyesi için ortak insani koridor oluşturulması konusunda mutabakata varıldı. İki tarafın heyetleri tahliyelerin yapılacağı bölgelerde geçici ateşkesin sağlanmasında anlaştı.
Rusya Ukrayna savaşının 14'üncü gününde en güncel harita bu şekilde… Ukrayna'nın direnişi sürse de Rus birliklerinin ilerleyişi devam ediyor.
İkinci görüşmeden çıkan sonuçla birlikte Ukrayna tahliyeler için hemen adım atmaya çalıştı. Rusya da gerekli adımlar konusunda samimiydi. Rusya Savunma Bakanlığı, Mariupol ve Volnovaha’dan sivillerin çıkması amacıyla geçici ateşkes uygulayacaklarını duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bu şehirlerde insani koridorların açıldığı belirtildi. Ancak Ruslar atılan tüm somut adımlara karşın ateşi durdurmadı.
Ukrayna da Rusya’nın ateşkes ihlali nedeniyle Mariupol ve Volnovaha'daki tahliye operasyonlarının durdurulduğunu bildirdi. Mariupol Belediye Başkan Yardımcısı Serhiy Orlov, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Rusya bizi bombalamaya ve silah kullanmaya devam ediyor, bu delilik" dedi. Orlov, "Mariupol'da bir ateşkes yok, vatandaşlarımız kaçmaya hazır ancak saldırıdan ötürü bunu gerçekleştiremiyor" ifadesini kullandı.
Ukrayna tarafının açıklamaları karşısında, Rusya Savunma Bakanlığı da geçici ateşkesin 'Ukraynalı milliyetçiler' yüzünden hayata geçirilemediğini iddia etti. Rusya'nın RIA haber ajansına göre, insani koridorları kuran Rus güçlerine Ukraynalılar tarafından ateş açıldığı öne sürüldü.
Ukrayna hükümetinin danışmanlarından Vadim Denisenko, geçici ateşkes ilanından hemen önce Ukrayna-24 TV'de çıktığı yayında, Sumi bölgesinde ve Mariupol şehrindeki durumun “İnsani felaketin eşiğinde" olduğunu söyledi. Sumi bölgesindeki Akturka ve Trostianets'te elektrik ve su kesintileri olduğunu belirten Denisenko, bombardımanların da sürdüğünün altını çizdi.
IRPİN’DE SİVİLLERİN TAHLİYESİ İÇİN YOĞUN MÜCADELE VERİLİYOR
Kiev’e 27 kilometre uzaklıkta bulunan Irpin kenti de savaşın en ağır yaşandığı yerlerden biri. Burada da devam eden çatışmaların arasında kalan sivilleri tahliye etmek için yoğun çaba sarf ediliyor.
Birçoğu çocuk ve yaşlılardan oluşan siviller, sadece birkaç eşya ile evlerini terk edip Kiev’e geçmeye çabalıyor. Ancak tahliye için toplanan sivillerin olduğu bölgelere bombalar düşmeye devam ediyor. Buradaki tahliyelerin yavaşlamasının bir nedeni de Ukrayna güçlerinin ‘Rus sabotajcılar’ ihtimaline karşı tahliye edilenlere kimlik/pasaport kontrolü yapıyor olması…
ÜÇÜNCÜ GÖRÜŞMEDEN ÇIKAN SONUÇ: "İNSANİ KORİDORLAR KONUSUNDA OLUMLU SONUÇLAR ALINDI"
Taraflar dün Brest şehrinde üçüncü kez bir araya geldi. Ukrayna Devlet Başkan Yardımcısı Mihail Podolyak yaptığı açıklamada insani yardım koridorları konusunda olumlu gelişmeler olduğunu ifade etti. Podolyak, "Koridorlar konusunda bazı olumlu sonuçlar aldık. Bunlarda değişiklikler yapılacak ve insanlara daha etkili yardımlar ulaştıracağız" dedi. Podolyak, müzakerelerin üçüncü turunun, henüz çözüm adına önemli sonuçlar getirmediğini de vurguladı.
Podolyak, Rusya ile müzakerelerde ateşkes de dâhil birçok seçenekte yoğun istişarelerde bulunulduğunu bildirdi.
Rus heyeti başkanı Vladimir Medinski ise insani yardım koridorlarına ilişkin sorunlar üzerinde uzun süre konuşulduğunu belirterek, "İnsani yardım koridorlarının 8 Mart’tan itibaren çalışacağını umuyoruz. Ukrayna tarafı bize bu konuda güvence verdi" dedi.
Medinski, Kırım’ın Rusya’ya bağlı olduğunun kabulüyle birlikte, Donetsk ile Lugansk’ın bağımsızlığının tanınması talbini de dile getirdi ve üç başlıkta Kiev’le anlaşmaya varmayı umduklarını söyledi. Ukrayna lideri Zelenski ise Kırım ve Donbas’ın tanınma olasılığına ilişkin “Bunu tartışabilir ve insanların nasıl yaşayacakları konusunda bir uzlaşma bulabiliriz” diye konuştu.
DÜN GECE SUMİ’DE 3'Ü ÇOCUK 22 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Sıcak çatışmaların sürdüğü bir başka cephe de Sumi…Ukrayna Dışişleri Bakanlığı son açıklamasında “Yabancı öğrenciler de dâhil olmak üzere sivilleri Sumi'den Poltava'ya tahliye etmek için bir insani koridor üzerinde anlaşmaya varıldı. Rusya'yı ateşkes taahhüdünü yerine getirmeye, insanların hayatını tehlikeye atan faaliyetlerden kaçınmaya ve insani yardımın ulaştırılmasına izin vermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Sivillerin tamamı olmasa da bir kısmı bölgeden uzaklaştırıldı ama dün gece Ruslar Sumi'de bombardımana başladı. Sumi Bölgesel Askeri Yönetim İdaresi Başkanı Dmitri Jivitskiy, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bölgenin 3 kez bombalandığını kaydederek, Rusya'nın hava saldırılarında 3'ü çocuk 22 kişi hayatını kaybettiğini belirtti. Saldırıda ayrıca 8 kişinin yaralandığını da aktaran Jivitskiy, 20'den fazla tek katlı evin yıkıldığının da altını çizdi.
KİEV’DE SON DURUM NE?
IRPİN’İ AŞILIRSA RUSLAR KİEV’E GÜÇLÜ ŞEKİLDE GİRMİŞ OLACAK!
Başkent Kiev, savaşın başladığı günden bu yana en sıkı şekilde korunan şehirlerden biri. Ukraynalılar burada çok iyi bir direniş gösterse de stratejik öneme sahip şehir ilk günden beri sabotajcıların da hedefinde.
New York Times, İngiltere Savunma Bakanlığı'nın istihbarat raporlarına göre, Rusya'nın Kiev'e doğru ilerlemenin dışında Ukrayna’nın kuzeyinde diğer önemli şehirleri kuşatmak için harekete geçtiğini duyurdu. Savaş Araştırmaları Enstitüsü'ne göre ise Rusların Çernihiv'i ele geçirme girişimleri başarılı olmadı ama Sumi'den Kiev'in doğusundaki seyrek nüfuslu bölgelere doğru ilerlemeler sınırlı dirençle karşılandı.
Rusya bombardıman altındaki Irpin’i aşarsa tam anlamıyla Kiev'e girilmiş olacak. Kiev'in merkezinde sıcak çatışma ihtimaline karşı önlemler artırıldı. Kent meydanına barikatlar ve kum torbalarından siperler kuruldu. Ukrayna askerleri kentin kritik noktalarına konuşlandırıldı.
Peki Kiev düşerse ne olur? Bu konuda uzmanların ortak görüşü “Eğer Kiev işgal edilirse Rusya, Ukrayna hükümetini devirip birkaç gün içinde yeni bir rejim kurabilir” şeklinde…
HARKİV’DE NELER OLUYOR?
Ülkenin kuzeydoğusunda da çatışmalar sürüyor. Rus ordusu Kiev’de Dinyeper Nehri boyunca şehri kuşatmaya çalışsa da Ukraynalılar tarafından hiç hesap etmedikleri şekilde bir direnişle karşılaştı. ABD Savunma Bakanlığı "Kiev'e yönelen Rus konvoyu son 36 saatte çok az ilerleyebildi" açıklamasını yaptı. Ukraynalılar Harkiv'de karada dirense de havadan saldırılar sürüyor ve kayıplar da artıyor.
Harkiv İl Polis Müdürlüğü Soruşturma Departmanı Müdürü Sergey Bolvinov dün sosyal medyadan yaptığı açıklamada "Harkiv şehri ve çevresinde son 24 saatte 27 sivil hayatını kaybetti” dedi. Bolvinov, Rusya'nın saldırılarının başlamasından bu yana Harkiv ve çevresinde 5'i çocuk 170 sivilin yaşamını yitirdiğini de ifade etti.
İki gün önce Harkiv’de Ukrayna ordusu bir Rus savaş uçağını düşürdü ve uçağın pilotu Ukraynalı askerler tarafından esir alındı. Komutanları tarafından kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini ifade eden Rus pilot Maksim Sergeyviç, “24 uçaktan 15’i aktif görevde çalışıyor. 3 kere Harkiv’de göreve çıktım. Ben Ukraynalı çocukları öldürmedim, bana verilen emri yerine getirdim ve bana verilen koordinatlara yönelik çalıştım” şeklinde konuştu.
Rusların ilerlediği bir diğer cephe de Dnipro…New York Times’ta görüşlerine yer verilen, Rochan Danışmanlık savunma analisti Konrad Muzyka, “Dnipro tam anlamıyla Rus güçlerine geçerse, doğudaki Ukrayna kuvvetleri geri çekilmeseler bile, kuşatılıp kısa süre içinde yok edilebilirler” dedi.
UKRAYNA’NIN GÜNEYİNDE YENİ HEDEF ŞEHİR HANGİSİ?
Ukrayna’nın güneyinde Herson’un tam anlamıyla Rus kontrolü altında olması ve Rusların Mıkolayiv’e doğru ilerleme isteği, Rus güçlerinin Ukrayna'nın ana liman kenti ve birincil deniz üssü olan Odessa'ya açılabileceğinin de sinyallerini veriyor. Odessa, şu an güney cephesinde savaşın en kilit noktası.
İşgale hazırlanan şehirde caddelerin çok önemli bir kısmı kum torbalarıyla korumaya alınmış durumda. Rusların buradaki amacı Ukrayna'nın denizle olan bağını tamamen kesmek. Hatta 3 Mart’ta Kırım'dan ayrılan çok sayıda Rus çıkarma gemisi, Odessa açıklarında saldırı emri beklerken görüntülendi. ABD'li yetkililer ise Ukrayna’ya Rusların denizden büyük bir saldırı düzenleyebileceği konusunda uyarıda bulundu.