Hani o şeytandı

Güncelleme Tarihi:

Hani o şeytandı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2006 00:00

Dünyanın en zengin adamı olduğu gibi, hakkında pekçok komplo teorisi üretilen, hatta yeryüzünü ele geçirmesi için şeytan tarafından yollandığı öne sürülen Microsoft kurusucu Bill Gates ve eşi Melinda Gates, Afrikalı kadınları AIDS tehdidinden korumak için seferber oldu. Gates, bilim adamlarını HIV virüsünün bulaşmasını engelleyecek jel ya da kremleri geliştirmeye çağırdı.

24 bin kişinin katıldığı ve dünyanın konuyla ilgili en büyük toplantısı olduğu belirtilen 16’ncı Uluslararası AIDS Konferansı, Kanada’nın Toronto kentinde başladı. Hastalığın insanda teşhis edilmesinin 25’nci yılına denk gelen konferansa Gates çiftinin yanı sıra eski ABD Başkanı Bill Clinton, aktör Richard Gere, Alicia Keys gibi ünlüler ve de konunun uzmanları katıldı. Katılımcıları, 2031 yılı için öngörüler içeren bir kısa film karşıladı. Buna göre, İsrail-Filistin sorunu nihayet çözülmüş, buzullardaki erimeye çözüm bulunmuş, doğalgazla çalışan ve havada uçan arabalar icat edilmiş, hastanelerdeki onkoloji bölümleri de ihtiyaç kalmadığından kaldırılmıştı. Eski savaş mezarlarını andıran AIDS kurbanlarının eskimiş mezartaşları perdeye yansırken, film, "AIDS’in 50’nci yıldönümüne izin vermeyin" sloganıyla son buldu.

Konferansın en dikkat çekici kişisi ise yatırımcı Warren Buffett’ten 31 milyar dolar bağış aldıktan sonra AIDS ile mücadele konusundaki faaliyetlerine hız veren Bill Gates oldu. Gates, 2003-2005 döneminde yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde HIV hastalarına antiretroviral ilaç temin edilmesinde ilerleme sağlansa bile tedavi görenlerin, göremeyenlerden çok olduğunu belirtti. Gates, "Buradaki ve dünyadaki herkesi AIDS ile mücadelede bir sonraki büyük hamle olacağını umduğumuz HIV’in bulaşmasını engelleyecek mikrobisit ya da oral önleyiciler bulunmasıyla ilgili çalışmaları hızlandırmaya çağırıyoruz" dedi.

ERKEKLERE ÇİÇEK KADINLARA DIŞLANMA

Melinda Gates ise Hindistan’ın güneyinde bir AIDS hastanesini ziyaret ettiklerini, hastaların cinsiyetlerine göre ayrı koğuşlara konduklarını belirterek; "Erkeklerin koğuşu ziyaretçi ve çiçek doluydu. Avlunun öte tarafındaki kadınlar ise yalnız ve tecrit edilmişlerdi. Ziyaretçi yoktu, sadece hastalıktan kıvranan kadınlar vardı. Ne sevgi, ne sıcaklık, ne de huzur vardı. Sadece ölüme terk edilmiş kadınlar, kızlar ve anneler vardı" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!