Güncelleme Tarihi:
HEM de “Halk biziz” diyerek.
Aynı zamanda “Biz bir halkız” diyerek.
Yani iki Almanya’nın birleşmesinden yana ağırlığını koyarak.
Nitekim halkın dediği oldu.
1949 yılından beri süregelmekte olan sosyalist rejim çöktüğü gibi, eski Doğa Almanya da tarihe karıştı ve iki Almanya, Batı Almanya olarak bilinen Federal Almanya Cumhuriyeti adı altında 3 Ekim 1990 tarihinde resmen birleşti.
***
Polonya’da tek başına 2015 yılından beri iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) önce Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini sınırlandırmakla işe başladı.
Beate Szydlo başbakanlığındaki iktidar, daha sonra Polonya’daki radyo ve televizyonları yola getirmek için yöneticilerinin kendileri tarafından belirlenmesi kararı aldı.
Bu da yetmiyormuş gibi, medya temsilcilerinin Polonya Parlamentosu’ndan direkt haber vermesini engellemek için harekete geçti.
Ancak halk buna izin vermedi.
Polonya halkı “Yeter artık” dedi.
Ülkenin çeşitli kesimlerinde protesto gösterileri düzenlendi.
Halk, hükümetin düşünceyi ifade özgürlüğünü ve halkın bilgilendirilmesini sınırlama girişimine kararlı bir biçimde karşı çıktı.
Halkın bu tutumu hükümeti yola getirdi.
Hükümet, bu yöndeki girişimlerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
***
Romanya’da iktidarda bulunan sosyal-liberal hükümet, yolsuzlukla mücadelede görevini kötüye kullanan siyasetçilerin de soruşturulmalarını içeren yasayı iptal etti.
5 yıldan daha az cezaya çarptırılanların bırakılmaları da karara bağlandı.
En az 200 bin Ley (45 bin euro) zarara yol açılması halinde cezai soruşturma açılmasını içeren yeni kararname devreye girdi.
Ancak Romanya halkı bu uygulamaya tepki gösterdi.
Romanya halkı “Halk biziz” sloganı atmadı ama halkın gücünü gösterdi.
Başta başkent Bükreş olmak üzere, halk ülkenin çeşitli kesimlerinde sokaklara döküldü.
Rüşveti, yolsuzluğu körükleyici ve rüşvet alan politikacıları koruyucu nitelikteki bu düzenlemeye “Hayır” dedi.
Romanya’da sosyalizmi bitiren ve 1989 yılı Aralık ayında düzenlenen gösterilerden bu yana en geniş kapsamlı bu gösterilere katılanların sayısı günden günü arttı.
Hatta bazı gösterilere Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis bile katıldı.
Halkın ciddi olduğunu nihayet anlayan Romanya Başbakanı Sorin Grindenau, “Sokağın sesini duyduk” diyerek yeni düzenlemeyi rafa kaldırmak zorunda kaldı.
Evet, Romanya halkı çok açık bir biçimde “Halk biziz” dedi.
“Bizim dediğimiz olur” dedi.
Ya Amerika Birleşik Devletler’i (ABD)?
***
ABD’de başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın ülkenin kapılarını sığınmacılara ve halklarının çoğu Müslüman olan 7 İslam ülkesinden geleceklere tamamen kapatma kararına dıştan tepkiler geldi.
Ama asıl tepki içten geldi.
Amerikalılar “Göç zenginliktir” diyerek, Trump’ın bu popülist ve ırkçı yaklaşımına karşı çıktılar.
Ellerinde pankartlar sokaklara döküldüler.
ABD’deki bağımız yargı da öyle.
Seattle’da federal yargıç, Trump’ın kararnameyle hayata geçirdiği bu uygulamayı durdurdu.
New York federal mahkemesi de ülkeye girişe sınırlama getiren bu kararnameyi askıya aldı.
Yani bir yerde hem bağımsız yargı hem de halk, demokratik hukuk devleti ilkelerine sahip çıktı.
“Bu ülkede geçerli yasalar var” dediler.
“Bu ülkedeki yasalara başkan da riayet etmek zorundadır” dediler.
Evet, ABD’de de “Halk biziz” sloganı atılmadı.
Ama halk gücünü gösterdi.
Tabii yargı da bağımsızlığını.