Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de tarafların 27 Şubat’ta vardığı geçici ateşkesin son günlerde yaşanan şiddetli çatışmalardan ötürü neredeyse çökme noktasına gelmesi, karşılıklı bombalamalarla gündeme gelen Halep kentinin geleceğine dair endişeleri artırdı. Esad rejimine bağlı uçakların geçtiğimiz perşembe Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) kuruluşunun desteklediği El Kuds sahra hastanesini vurmasının ardından siviller için kentte hayat daha zorlaştı. Muhalif güçler de kentin rejimin elindeki kısımlarına roketatarlarla saldırıyor.
BM’DEN SERT TEPKİ
Önceki gün ABD ve Rusya’nın ortak girişimiyle başkent Şam’ın Doğu Guta ve Lazkiye’nin kuzey bölgelerinde “sessizlik rejimi” adı altında geçici ateşkes uygulamasında Halep’in dışarıda bırakılması, kilit şehirde durumun daha da kötüleşeceğine dair yorumları artırdı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad al Hussein de önceki gün yaptığı açıklamada Suriye’de savaşan tarafları destekleyen büyük güçleri ağır bir şekilde eleştirerek, yeniden canlanan şiddetin sivil yaşamlar için “canavarca bir umursamazlık” gösterdiğini söyledi. Al Hussein, “Ölümcül bir tırmanma hazırlığına dair askeri yığınaklarla ilgili son derece rahatsız edici raporlar var” dedi. Geçtiğimiz hafta uluslararası ajanslar da, Şam yönetiminin Halep’te tam denetimi sağlamak üzere yakında kapsamlı operasyona hazırlandığına dair haberler geçmişti.
‘DAHA KÖTÜYE GİDECEK’
Katar merkezli El Cezire yayın organı da, Halep’le ilgili haberinde herkesin durumun daha kötüye gideceğini beklediğini ifade etti. Muhaliflerin denetimindeki bölgede çalışan Zouhir Al Shimale adlı bir yerel gazeteci, “Sizinle şu anda konuşurken, hava saldırılarını duyabiliyorum. İnsanların çoğu evlerinde saklanmak dışında hiçbir şey yapmıyor. Sabah yiyecek almak için koşuyorlar ve bombalara hedef olmamak için hemen evlerine dönüyorlar. Binalar ve taşıtlarda çok hasar var” dedi. Savaş başladığından beri ilk kez Halep’te bu hafta cuma namazının kılınamadığı da belirtildi. Middle East Eye sitesindeki habere göre, Halep Kent Konseyi, can güvenliği nedeniyle halka camilere gitmek yerine evlerinde namaz kılmaları çağrısı yaptı. Uyarının şehirdeki tüm camileri mi yoksa sadece muhaliflerin olduğu bölgeleri mi kapsadığı belirsiz. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, muhaliflerle Esad rejimine bağlı güçler arasında çatışmaların alevlendiği 22 Nisan’dan bu yana kentte 43’ü çocuk, 27’si kadın en az 244 sivilin hayatını kaybettiğini rapor etti. Gözlemevi dün de Halep’in 10 semtine 20 civarında hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suriye meselesini görüşmek üzere bugün İsviçre’nin Cenevre kentine gideceği duyuruldu.
KENT NEDEN ÖNEMLİ
- Halep, Suriye’nin iç savaştan önceki en büyük kenti ve ticaret merkeziydi.
- Türkiye’ye sadece 50 km mesafede olan ve genelde Halep’te kontrolü sağlayanın savaşı da kazanacağına dair yaygın bir kanı söz konusu.
- Kent merkezinin batısı Esad rejiminin kontrolünde. Doğusu da muhalif güçlerin denetiminde. Kentteki önde gelen Esad karşıtı gruplar Ahrar el Şam, El Kaide’nin kolu El Nusra ve Tevhid Tugayı olarak sıralanıyor. PYD de kent merkezinin kuzeyindeki Eşrefiye ve Şeyh Maksut semtlerini elinde tutuyor.
WASHİNGTON: HALEP’TE DURUM ÇOK KARIŞIK
ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner, basın toplantısında, “Halep neden (sessizlik rejimi) uzlaşı dışında tutuldu” sorusuna şu yanıtı verdi: “Kısmen bu, Halep’in çok karmaşık olduğu ve oradaki çatışmaların aslına bakarsak alarm verici olduğunun bir kabulüdür. Ama bir yerden başlamamız gerekiyor. Lazkiye’nin kuzeyi ve Doğu Guta’dan başlıyoruz ve bu başarılı bir şekilde devam ederse bunu başka yerlerde de uygulamayı umut ediyoruz.” “Sessizlik rejimi” iki bölgede 30 Nisan’da yerel saatle 01.00’de yürürlüğe girmişti.