Güncelleme Tarihi:
Kafkasya sıradağlarının güneyinde bulunan Güney Osetya 3.990 km²’lik oldukça küçük ve dağlık bir coğrafyaya sahiptir. Nüfusu yaklaşık olarak 70 bin’dir. Bu nüfusun yaklaşık olarak 50 bini Oset, 15 bini Gürcü, 5 bini ise çeşitli Sovyet halklarından insanlardır. Kuzey Osetya’da yaklaşık 500 bin Oset bulunmaktadır. Rusya Federasyonu, Kuzey Kafkasya ve Oset diasporası ile birlikte dünyada yaklaşık olarak 800 bin Oset bulunmaktadır. Osetler iki dinli bir halktır.
Çarlık Rusyası’nın Kuzey Kafkasya’yı ele geçirmesi sonrası 1864 yılında ve 1877-78 Osmanlı-Çarlık Rusyası savaşından hemen sonra Müslüman kökenli Osetlerin büyük çoğunluğu Çarlık tarafından Anadolu’ya doğru zorunlu göçe zorlanmıştır. 130 yıldır Anadolu’da yaşamalarına rağmen Osetlerin varlığı Türkiye’de pek bilinmiyor. Günümüzde Osetlerin Ankara ve İstanbul’da yaşıyor. Kafkasya’yla ilişkilerin ve bilgilenmenin arttığı bugünkü koşullarda tanımlamalar da değişiyor. Türkiye’de Orta ve Doğu Anadolu’da 24 Oset köyü bulunuyor.
Türkiyeli Osetler göç hikayelerine ve sonraki tarihi olaylara bağlı olarak Kars (Sarıkamış)-Erzurum, Sivas-Tokat-Yozgat ve Muş-Bitlis olmak üzere üç gruba ayrılıyorlar. Günümüzde, Güney Osetya’da nüfusun yaklaşık yüzde 95’i Ortodoks Hıristiyan ve yüzde 5’i Müslümandır.
Başkenti Tskhinvali’dir (Türkçede ‘Tsinvali’ okunur). Diğer yerleşim birimleri Java, Leningori ve Znauri’dir.
Osetler, Alan ırkından geldiklerini iddia ederler. Kendilerine ‘Alan’ adını verirler. Bu nedenle, Kasım 1994’de, Güney Osetya’nın hemen üzerinde bulunan Kuzey Osetya’nın adına "Alanya" terimi de eklenerek resmi adı “Kuzey Osetya Cumhuriyeti-Alanya” olmuştur. Kafkas halkları Osetlere ‘Kuşha’, ‘Os’, ‘Yas’ ve ‘Asetin’ gibi değişik isimlerde vermişlerdir. Güney Osetyalılar, Kuzey Osetyalılar tarafından ‘Kudar’ olarak adlandırılıyor.
Kuzey Osetya’daki Osetler kendilerini ‘İron’ ve ‘Digor’ diye adlandıran iki gruba ayrılıyor. Oset nüfusunun büyük çoğunluğunu, lehçeleri edebiyat dili için temel alınan İronlar oluşturuyor. Azınlıktaki Digorlar (veya Digoronlar) ülkenin batısında yaşıyor. Güney Osetler ise İron lehçesinin farklı ağızlarını konuşan birkaç gruba ayrılıyor.
Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde 10 Kasım 1989 tarihinde Gürcistan’a bağlı Güney Osetya Özerk Bölgesi’nin Halk Temsilciler Meclisi, bölgesel özerkliğin ‘özerk cumhuriyete’ çevrilmesi talebiyle Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti’ne başvurmuştur. Ancak, söz konusu başvuru 16 Kasım 1989 tarihinde yapılan toplantı ile reddedilmiş ve 23 Kasım 1989 tarihinde Gürcü birlikleri Güney Osetya’nın başkenti Tshinvali’ye saldırıp kuşatma altına almışlardır. Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte, Gürcistan Parlamentosu 11 Aralık 1990 tarihindeki oturumunda Güney Osetya Özerk Bölgesini lağveden bir kanunu kabul etmiştir. 5-6 Ocak 1991 tarihinde Gürcistan’ın ilk Devlet Başkanı Gamsakhurdia yanlısı Gürcü birliklerinin Güney Osetya’nın başkenti Tskinvali’ye girmesiyle çatışmalar başlamıştır.
Güney Osetya Temsilciler Meclisi 4 Mayıs 1991 tarihinde toplanarak Gürcistan’dan ayrıldığını ilan etmiş ve Rusya Federasyonu sınırları içinde kalan Kuzey Osetya Federe Cumhuriyeti ile birleşmek istediğini açıklamıştır. 6 Ocak 1992 tarihinde Gürcistan’da gerçekleşen askeri darbe ve sonrasında işbaşına gelen yeni yönetim de Güney Osetya’ya tekrar girmeye çalışmıştır. Güney Osetya’da 19 Ocak 1992 tarihinde yapılan birleşme ve bağımsız devlet kurma konusundaki referandumda yüzde 99 oranında olumlu oy çıkmasıyla birlikte yeniden çatışmalar çıkmıştır. Ancak, 14 Temmuz 1992 tarihinde Rus, Gürcü, Kuzey ve Güney Osetlerden oluşan 4000 kişilik Barış Gücü birlikleri bölgeye girerek ateşkesi sağlamıştır. 5-6 Ocak 1991 tarihinde Gürcü birliklerinin Ateşkesin denetlenmesi için taraflar arasında Rusya Federasyonu’nun da katılımıyla bir ‘Ortak Kontrol Komisyonu’ kurulmuştur.
Gürcistan’ın talebi üzerine Aralık 1992’de bölgeye bir AGİT misyonu da gönderilmiştir. 8 Nisan 2001 tarihinde Güney Osetya'da düzenlenen halkoylamasıyla yeni Anayasa kabul edilmiş, Rusça, Osetçe'nin yanı sıra resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Gürcistan Devlet Başkanı Mikheil Saakaşvili göreve geldikten sonra ülkenin toprak bütünlüğünün tesisini temel hedeflerinden biri olarak belirlemiştir. Haziran 2004’de ‘Osetya ile Yeniden Uzlaşma Planı’nı açıklamış ve bölgeye yönelik ekonomik projelere ağırlık verilmesi yolunda bir karar almıştır.
Güney Osetya, 1993 ve 2001 yıllarında düzenlenen iki ayrı halk oylaması sonucunda Gürcistan’dan bağımsızlığını ilan etmiştir. 12 Kasım 2006 tarihinde Güney Osetya’da devlet başkanlığı seçimleri ve bağımsızlık referandumu düzenlenmiştir. Eduard Kokoiti oyların yüzde 98,1’ini alarak yeniden Güney Osetya Devlet Başkanı seçilmiştir. Bağımsızlık referandumunda ise yüzde 99,88 oranında ‘evet oyu’ kullanılmıştır. Sözkonusu seçimlere paralel olarak, Tiflis tarafından desteklenen seçimlerde ise Sanakoev ‘Güney Osetya Devlet Başkanı’ seçilmiştir. Saakaşvili, 19 Mart 2007 tarihinde bölgeye giderek Sanakoev ile görüşmüş ve bu görüşmenin ardından Güney Osetya’da bir idari birim kurulması yönünde talimat vermiştir.
Bu çerçevede hazırlanan bir yasa taslağı Gürcistan parlamentosuna sevkedilmiştir. Tasarı çerçevesinde, Kokoiti ve Sanakoev’in bölgenin özerk statüsü üzerinde çalışacak geçici bir idari yapı kurmaları, geçici idareye içişleri, maliye, ekonomi, bilim ve eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik, kültür, tarım, adalet ve çevre alanlarında bakan yardımcıları ataması imkanının verilmesi, ayrıca rehabilitasyon projelerinin uygulanması ve bölgenin kalkınması için özel bir mali paketin hazırlanması öngörülmüştür. Gürcistan yönetimi bu çerçevede, Güney Osetya’da geçici bir idari birim kurulmasına yönelik çalışmalarını hızlandırmış, bölgedeki ‘alternatif hükümet’ ile doğrudan görüşmelere başlamış, görüşmelerde kurulacak idari birimin “Güney Osetya” olarak adlandırılması konusunda ‘alternatif hükümet’ ile anlaşmaya varmıştır. Gürcistan, ayrıca Kokoiti yönetimine bu görüşmelere dahil olma çağrısında bulunmuştur. Güney Osetya’da kurulacak idari birime ilişkin yasa tasarısının Gürcistan Parlamentosu’nda 8 Mayıs 2007 tarihinde onaylanmasını takiben, Sanakoev, 10 Mayıs’ta Devlet Başkanı Saakaşvili tarafından anılan idari birimin başına getirilmiştir.
17 Şubat 2008 tarihinde Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ise Güney Osetya Parlamentosu, bağımsızlığının tanınması için 3 Mart 2008 tarihinde Rusya Federasyonu, Bağımsız Devletler Topluluğu, BM ve AB'ye çağrıda bulunmuştur. Güney Osetya parlamentosu kabul ettiği kararda Kosova'nın ikna edici bir örnek olduğunu belirterek, Kosova örneği ile 'egemen devletlerin toprak bütünlüğü' argümanının önceliğini yitirdiğini savunmuştur.
Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili’nin de yıpranan iktidarını bir savaş başarısı ile güçlendirmek ve Abhazya ile Güney Osetya’yı yeniden Gürcistan’ın bir parçası haline getirerek, Gürcistan’a NATO ile AB kapılarını açabilmek için bu iki bölgeye karşı güç kullanması bekleniyordu. Bu beklentilerin doğru olduğu 8 Ağustos sabahı Gürcistan silahlı kuvvetlerinin Güney Osetya’ya karşı düzenlediği harekat ile ortaya çıkmıştır.