Güncelleme Tarihi:
Aslında her şey güzel başlamıştı ama işler bir anda değişti.
Çin'in Gansu eyaleti sınırları içinde dağlık bölgede yapılacak ultramaratonun 172 katılımcısı, 100 kilometrelik parkurun başında hoplayıp zıplayarak ısınmaya çalışıyordu.
O sırada Zeng Şiaotao, esen rüzgarın bazı yarışmacıların şapkalarını uçurduğunu fark etti. Bu esinti yaklaşmakta olan felaketin habercisiydi adeta... Birkaç saat sonra Zeng, kayalıkların üzerinde baygın bir halde yatarken bulundu.
DOLU BASTIRINCA ÖNÜNÜ BİLE GÖREMEZ OLDU
30 yaşındaki Zeng tanınmış bir spor blogger'ı ve geçtiğimiz cumartesi günü 21 kişinin ölümüne yol açan dolu fırtınasında sağ kalmayı başaranlardan biri.
Hafta sonu yaşanan olayda rüzgar ve yağmurun bir anda doluya dönmesiyle ultramaraton koşucuları kendilerini bir anda buz gibi bir soğuğun içinde buldu. Ölen 21 kişiden birçoğunun hipotermi nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Fırtınanın ardından 1200'den fazla kurtarma görevlisi kaybolanları bulmak için bölgeye gönderildi. Ancak Zeng'i kurtaran o görevlilerden biri değildi.
Yaşadıklarını sosyal medya hesabında anlatan Zeng, yarışın en zorlu parkurunda tırmanışa geçtiği sırada buzlu yağmur ve dolunun da etkisini artırdığını ve önünü görmesine engel olduğunu yazdı. Zeng, "Taneler yüzüme çarpıyor, gözlerim bulanıyordu. Yolu net bir şekilde göremiyordum" ifadelerini kullandı.
GÖZLERİNİ BİR MAĞARADA AÇTI
Rüzgar o kadar kuvvetlenmişti ki ayağı kaydı ve yere düştü. Her kalkmaya çalıştığında bir daha düşüyordu. En sonunda kalkamayacak hale geldi ve kayaların üzerinde bayıldı.
Zeng gözlerini açtığında bir mağaradaydı. Kalın bir yorganla sarılmış, ateşin yanına yatırılmıştı. Bir çoban onu düştüğü yerde bulmuş, sırtında taşıyarak bu mağaraya getirmişti. Zeng, "Ona hayatımı borçluyum" ifadelerini kullandı.
ÖLENLER ARASINDA ŞAMPİYONLAR DA VAR
Sarı Irmak Taşı Orman Parkı'nda gerçekleştirilen ultramaratonu organize eden yerel hükümet yetkilileri, yaşanan felaketin hava durumunun yarış başladıktan birkaç saat sonra aniden değişmesinden kaynaklandığını söyledi.
Cep telefonları çekmeyen koşucuların yetersiz ekipmanla fırtınanın ortasında kaldığına dair haberler, cumartesiden beri Çin basınında manşetlerden düşmedi. Yarışın neden iptal edilmediğiyle ilgili soruşturma başlatılırken yarışın başında silahı ateşleyen Baiyin Belediye Başkanı canlı yayında milyonların karşısında özür diledi ve ölenlerin ailelerine baş sağlığı diledi.
Zeng de şansı birazcık yaver gitmeseydi ölenlerden biri olabilirdi.
Anlattığına göre, tırmanışa geçmeden kısa bir süre önce 2019 Çin Ulusal Paralimpik Oyunları'nda işitme engelliler kategorisinde erkekler maratonunun şampiyonu olan Huang Guancun'la karşılaştı. Bir şeyler söylemek istedi ama Huang eliyle "Seni duyamıyorum" işareti yaptı. Zeng'in "İşitme ve konuşma engelli olduğunu sonradan öğrendim" dediği Huang, çok kısa bir süre sonra aynı dağ geçidinde hayatını kaybetti.
BUGÜNE KADAR GÖRÜLMEMİŞ BİR TRAJEDİ
Ultramaraton sporunda böyle trajediler geçmişte de yaşandı. Son vakalardan birinde geçtiğimiz yıl "Ultramaratonun Demir Leydi'si" olarak bilinen Ukraynalı Katerina Katyuşeva, 67 kilometrelik bir yarışta finişe 10 kilometre kala yere yığıldı. Organizatörlerin 8 saatlik aramaları sonucu bulunabilen 33 yaşındaki Katyuşeva, ertesi gün hastanede hayatını kaybetti. Geçtiğimiz yaz da deneyimli ultramaratoncu Kim McCoy korkunç bir kaza geçirdi. ABD'nin güneyinde düzenlenen 340 millik bir yarışın son 70 milinde bir karayolunda karşıdan karşıya geçerken araba çarpan McCoy, bir bacağını kaybetti.
Ancak bir etkinlikte birden fazla sporcunun can vermesi nadir görülen bir durum. Tek bir yarışta 21 sporcunun hayatını kaybetmesi ise bugüne kadar görülmüş bir şey değil. Bu bağlamda yaşananlar, 1996'da Everest Dağı'nda çıkan 8 dağcının hayatına mal olan ve aralarında amatörlerin de olduğu çok sayıda dağcıyı mahsur bırakan ani bir fırtınayı hatırlatıyor.
Bir ultramaraton şampiyonu olan Katie Arnold, yaşanan felaketle ilgili New York Times'a "Delirmiş durumdayım, aklım almıyor" diye konuştu.
KATILIMCI SAYISI YÜZDE 1700 ARTTI
Sarı Irmak Taşı Orman Parkı'ndaki yarış benzeri uzun mesafe koşuları ekstrem sporcular arasında oldukça popüler. Bu da her yıl daha fazla amatörün ilgi gösterdiği ultramaraton sporuyla ilgili soru işaretlerinin çoğalmasına neden oluyor.
Bir zamanlar fazlasıyla niş bir aktivite olarak görülen ultramaraton, son 20 yılda popülerliğini hızla artırdı. Uluslararası Ultrakoşucular Birliği'nin yakın zamanda gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, 2018'de yapılan bir ultramaratona 600 binden fazla kişi katıldı. Bu sayı 10 yıl öncesine göre yüzde 350'lik, 1990'lara göre ise yüzde 1700'lük bir artışa işaret ediyor.
Ultrakoşu ve arazi yarışları popülerlik kazandıkça organizatörler de daha zorlu ve uzun parkurlar seçiyor. Birçok yarış birkaç yüz kilometre boyunca koşuluyor ve günlerce devam ediyor. Bu mesafelere yüksek rakımlı tırmanışlar ve aşırı yüksek ya da düşük sıcaklıklar da eşlik ediyor. Sporu eleştirenler bazı yarışların sorumsuzluk sınırında dolaştığını ve dayanıklılık yarışının tanımının uzun mesafe koşabilmekten zor koşullarda hayatta kalmaya doğru kaydığını savunuyor.
PARA ÖDÜLLERİ ÇEKİCİ HALE GETİRİYOR
Yarışların katılımcıları çoğu zaman para ödülü (bu yarışta 2300 dolar) uğruna canlarını hiçe sayıyor. Çin'in ünlü arazi koşucularından Yun Yançiao, Cumartesi günkü yarışa katılmadı ama iki arkadaşını (Huang Yinbin ve ultramaraton şampiyonu Liang Cing) kaybetti. Yun Huang ve Liang'ın varlıklı ailelerden gelmediklerini ve bu alanı sporun keyfi kadar para ödülleri için de tercih ettiklerini belirtti. Yun arkadaşlarının ailelerini geçindirmek için bu paraya ihtiyaçları olduğunu da sözlerine ekledi.
Dahası birçok ultramaratonda yarışçılara ihtiyaçları olan besinler verilmiyor. Bunun yerine her koşucunun ihtiyaçlarını kendi ekiplerinin karşılaması bekleniyor. Ancak yarış parkurunun yüksek irtifada zorlu arazilerden geçtiği noktalarda böyle bir destek ekibiyle ilerlemek oldukça zor.
Sporcular genelde ince ve hafif kıyafetlerle yarışıyor
ŞORT VE TİŞÖRTLE DOLUYA YAKALANDILAR
Bir ultramaraton organizatörü olan Candice Burt, sporun aran popülerliği nedeniyle artık yarışçıların araziyi bildiği varsayımı üzerinden hareket edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Güvenlik donanımı listesinin artırılmasını da değerlendiren Burt, "Sizin ihtiyacınız olmayabilir ama yarış sırasında karşılaştığınız başka bir sporcunun ihtiyacı olabilir. Parkurlarda kurtarma ekiplerinin hemen ulaşamayacağı çok nokta olacak" diye konuştu.
ABD ve Avrupa'daki yarışlarda sporcuların yanlarında içinde kalın giysiler bulunan bir acil durum çantası taşıması şart ancak Çin'deki organizatörlerin bu konuda ne kadar ısrarcı olduğu bir muamma. Hatta birçok koşucunun fırtınaya şort ve tişörtle yakalandığı biliniyordu.
Hayatta kalan bir başka yarışçı olan Çinli dağcı Luo Cing'in devlet televizyonu CCTV'de anlattıkları da bunu doğruladı. Parkurda tırmanışa geçtikleri sırada yüksek rakım nedeniyle hava basıncının azaldığını belirten Luo, yol kenarında soğuktan titreyen birçok sporcu gördüğünü de sözlerine ekledi. Cing, "Yüksek kesimlerde havanın çok soğuk olduğunu söylediler. Hepsini tişörtler ve şortlar giyiyordu. Biri bize, 'Aşağı inin, birkaç kişinin ağzı şimdiden köpürmeye başladı' dedi" diye konuştu.
SPORCULAR DURUMUN CİDDİYETİNİN FARKINA VARDI
Dağdan inişi esnasında Çin'in sosyal medya platformu Weibo'da bir video da yayınlayan Luo, görüntülerde, "Ben güvendeyim, şu an geri dönüyorum" diyor. Rüzgarın elindeki telefonu uçurmak üzere olduğu, şiddetli yağmur nedeniyle de arka planın bulanıklığı dikkat çekiyor.
Çeşitli ultramaratonlar dahil birçok ekstrem spor etkinliğinde kazandığı başarılarla tanınan Dean Karnazes de New York Times'a yaşanan trajedinin tüm sporcuları durumun ciddiyetine uyandırdığını söyledi.
Karnazes kendisinin de defalarca hipotermi yaşadığını ve parmaklarının morardığını belirterek, "Bundan sonra hazırlıklı olmadan yola çıkmayacağım ve böyle düşünen tek ultramaratoncu olmadığıma eminim" diye konuştu.