Güncelleme Tarihi:
NATHALIE Arthaud (İşçi Partisi).
François Asselineau (Cumhuriyetçi Halk Birliği).
Jaques Cheminade (Dayanışma ve Gelişme).
Nicolas Dupont-Aignan (Gaullist- Fransa Ayakta).
François Fillon (Cumhuriyetçiler).
Benoit Hamon (Sosyalist Parti).
Jean Lassale (Merkez Liberaller).
Marine Le Pen (Ulusal Cephe).
Emmanuel Macron (En Marche!-Yürüyüş-Bağımsız).
Jean-Luc Melencon (Sol Parti.)
Philippe Poutou (Anti Kapitalist Yeni Parti).
Evet, Fransa’da 23 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde yapılacak iki turlu cumhurbaşkanı seçimlerine katılacak adaylar bunlar.
Hepsinin gözü de Elysee Sarayı’nda.
*
Fransa’daki yasalara göre, 18 yaşını doldurmuş, yurttaşlık ve politik haklara sahip her Fransız aday olabiliyor.
18 yaşını doldurmuş her Fransız da oy kullanma hakkına sahip.
Ama bu adayların yarıdan fazlasının hiç şansı yok.
Çünkü adayların çoğuna tabanın desteği yok.
Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçim sistemine göre, ilk turda mutlak çoğunluğu elde eden, yani oyların yüzde 50’den fazlasını alan aday cumhurbaşkanı (Le President de la Republic Français) seçilir.
Ama şu ana kadar yapılan seçimlerin ilk turunda hiçbir aday yüzde 50’yi bulamadı.
O yüzden de Fransa daha şimdiden 7 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçimlerine odaklanmış durumda.
İkinci turda, birinci turda en fazla oy alan ilk 2 aday yarışacak.
Şu anda ilk turda en fazla şans tanınan adaların başında aşırı sağcı, ırkçı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen ile Yürüyüş hareketinin bağımsız adayı Emmanuel Macron gelmekte.
Acak muhafazakar aday François Fillon, sosyalist aday Benoit Hamon ve Sol Parti’den Jean-Luc Melenchon’a az da olsa da şans tanınmakta.
2012 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde François Hollande ve Nicolas Sarkozy’ye karşı yarışan, ancak toplam oyların yüzde 17.9’unu alarak onların gerisinde kaldığı için 2’nci tur seçimlerine katılma hakkını kaybeden Marine Le Pen, bu kez çok daha iddialı.
Rüzgar da Le Pen’den yana.
*
Sığınmacı krizini, aşırı İslamcıların giriştiği terör saldırılarını seçim malzemesi olarak çok iyi(!) kullanıyor Marine Le Pen.
Çok açık bir biçimde İslam, Müslüman düşmanlığı yapıyor.
Tabii Avrupa Birliği’nde (AB) yaşanan krizi de çok iyi(!) kullanıyor.
Fransa’nın AB’ye mesafe koymasını istiyor.
İktidara gelmesi halinde, AB’nin ulusal egemenlik temelinde yeniden düzenlenmesi için diğer AB üyesi ülkelerle sıkı müzakere edeceğini, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda, Fransa’da AB’den çıkış için referanduma gidilmesi için gereken adımları atacağını söylüyor.
Yani “Frexit” (AB’yi terk) diyor.
Yahudi katliamında Fransızların Nazilerle işbirliği yapmadığını söyleyip, aşırı milliyetçilerin olduğu gibi kararsız milliyetçi kesimlerin de oylarını almayı hedefliyor.
Bu yalanla babası Jean Marie Le Pen’in yolunda ilerliyor.
Ama her şeye rağmen ikinci turda Marine Le Pen ile eski Ekonomi Bakanı olan bağımsız aday Emmanuel Macron’un yarışmasına ve bu yarışı ırkçı liderin yine kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Yapılan kamuoyu yoklamaları da, ikinci turu 39 yaşındaki Macron’un yüzde 38’e karşı yüzde 62 önde bitirip, Fransa’nın şimdiye kadar gelmiş geçmiş en genç cumhurbaşkanı olarak Elysee Sarayı’na çıkacağını gösteriyor.