Güncelleme Tarihi:
Dünyanın ucundaki buz şehrinde 52 gündür tutuklu bulunan Greenpeace gönüllüsü Gizem Akhan, ailesi ve yakınlarına yazdığı, Hürriyet Pazar’a özel mektuplarında neler yaşadığını anlattı.
Murmansk, Rusya’nın kuzeybatı ucunda… Kuzey Kutup Dairesi’ne yakın, sessiz sakin ve elbette ölümcül soğuk bir şehir. Kime sorsanız haritada göstermekte zorlanır ama küresel çevre örgütü Greenpeace gönüllüsü Gizem Akhan 52 gündür orada, demir parmaklıklar arkasında, serbest kalacağı günü bekliyor.
Neler yaşanmıştı, hatırlayalım: Greenpeace, 18 Eylül’de Kuzey Buz Denizi’nde petrol arayan Rus enerji devi Gazprom’a yönelik bir protesto gösterisi düzenledi. Rus güvenlik güçleri ertesi gün uluslararası sulardaki Greenpeace gemisi Arctic Sunrise’a silahlı müdahalede bulundu. Geminin mutfağında gönüllü çalışan Gizem de 29 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınıp tutuklandı. Rus güvenlik güçlerinin gemiye düzenlediği müdahalenin görüntüleri de yayımlandı.
Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencisi Gizem, korsanlık ve holiganlık suçlamalarıyla ve Rusya hukuku uyarınca 22 yıla varan ceza talebiyle yargılanıyor. Küresel kamuoyunun gözü kulağı şimdi dünyanın tepesindeki buz şehri Murmansk’taki cezaevinde. Greenpeace, suçlamaların düşürülmesi ve tutukluların salıverilmesini talep eden iki milyonu aşkın imza toplayıp Rusya hükümetine yolladı, devlet adamları devrede. Aileler soluğunu tutmuş bekliyor.
Tutuklularla avukatlar ve konsolosluk yetkilileri dışında kimse görüşemiyor. Onlardan haber almak için tek yol mektup. Gizem’in neler hissettiğini, bulunduğu durumu, ailesi ve yakınlarına yazdığı, Hürriyet Pazar'a yazdığı mektuplarda okuyacaksınız. Onun her şeye karşın neşesini, umudunu yitirmediğini, sonsuz bir iyimserlikle iki sıra parmaklık arkasından gördüğü dağ manzarasından bile sevinç çıkardığını göreceksiniz. Günlerdir talep etmesine rağmen sağlığı için elzem tiroid testini bir türlü yaptıramadığını da… Geçen hafta hücresinde 25 yaşına basan Gizem, yirmi altıncı yaşını arkadaşlarıyla kutlamak istiyor.
BİLİYORUM Kİ YALNIZ DEĞİLİM
Herkese selamlar Murmansk’dan! Bu kadar çirkin bir yerde, hücrede yalnız başıma böyle iyi hissedebilmek inanılmaz! Çünkü biliyorum ki yalnız değilim. Bu gücü sizin desteğinizden alıyorum. Dünyanın her yerinden destek mesajları geliyor. Sizden de haberler alıyordum ama görmek bir başka! Şimdi daha da sağlam ayaktayım. Bu süreç bizi yıldırmak yerine daha güçlü mücadele etmeyi öğretiyor. Böyle haksız bir karar verenler, bir yerlerde hesaplama hatası yaptılar herhalde… Bunun bizi korkutması, vazgeçirmesi mi gerekiyordu? Onların da yardımıyla, tahmin edebileceğimizden daha fazla dikkat çekmeyi başardık Kuzey Kutbu’nda yaşanan felakete. E biz amacımıza ulaştık! Ve eğer gerçekten bir fark yaratabildiysek, bunun için ödediğimiz bedele değer. Tekrar teşekkür ederim destekleriniz için! Sevgiler, Gizem
BUGÜN KÜÇÜK BİR KARDAN ADAM YAPTIM
Sonunda buralara kar yağdı! Hapishanede de olsam, yılın ilk karını gördüğümdeki heyecan aynı heyecan. Hücrem avluya bakıyor. Hatta hava açıksa ilerideki dağları bile görüyorum. İki sıra parmaklıkların arasından da olsa, güzel bir kar manzaram var diyebilirim. Bugün yürüyüşe çıktığımda küçük bir kardan adam bile yaptım. Havalandırmaya çıktığımız yer 15 metrekare civarı bölümlerden oluşuyor. Duvarların üstü de tabi ki parmaklıklar ve tellerle kaplı. Onun üstünde de çatı var. Ama çatının orta bölümünde açıklık olduğu için, kafesin bir bölümüne kar yağıyor. Kafeslerden birbirimizi duyup konuşabiliyoruz. Zaten yürüyüşten çok muhabbete çıkıyor gibiyiz. Bugün yan kafesteki arkadaşımla kartopu bile oynadık, birbirimizi göremesek de. Tabi ki kartopu telleri aşamadan paramparça olup karşı tarafa geçemiyordu ama denemesi çok komikti! Bir de diğer bölmelerdeki Ruslar “I love Greenpeace!” diye bağırıyorlar, çok gülüyoruz.
Süreç en başından beri o kadar yanlış ilerledi ki, aldıkları kararlarla bizi her defasında o kadar şaşırttılar ki! Bu nedenle, sürecin bundan sonra nasıl devam edeceğiyle ilgili kaygılarım var. Bu haksızlığın bir an önce bitmesi ve 26. doğumgünümü de burada geçirmemek dileğiyle.
HÂLÂ TİROİD TESTİNİ BEKLİYORUM
Buradaki koşullardan çok fazla şikayetçi olmuyorum. Koşullar iyi olduğundan değil. Normal şartlarda hepsi ayrı sorun sayılabilirdi. Ama burada her şey genel olarak, bir bütünlük içinde olduğundan, aradan bir şeyi seçip şikayet etmek kolay değil ? O yüzden, bir problemin var mı diye sorduklarında yok diyorum. Ama asıl cevap, “ne sen sor, ne ben söyliyim” Bir taraftan da hapishanede olduğumuzu unutup, çok beklenti içine girmemek lazım. İdare ediyorum işte… Ama sağlık ve yemek gibi temel ihtiyaçları görmezden gelmeleri kabul edilir değil. Mesela, avukatın ve konsolosun bastırmalarına rağmen, hala tiroid testi yaptırmayı bekliyorum. Nasıl olsa çıkacak yakında, gitsin evinde yaptırsın diye mi düşünüyorlar acaba… Umarım!
Dışarıya karşı özel vegan yemek veriyoruz diye yansıtırlarken, benim et yemiyor olduğumu uzun süren görmezden geldiler. Kaldığım koşulları kontrole gelen bir grup üst düzey hapishane insanının yanında “Bundan sonra her öğün vejetaryen yemek alıcaksın” dedikleri halde, gerçekleşmedi. Yemek almıyor olmamın bir önemi yok, ama dışarıya sanki bu konuda hassas davranıyorlarmış gibi haber çıkmasını (avukatım öyle olduğunu söyledi) haksız buluyorum.
DIŞARIDA MIZIKA SESİ
(Gizem’in geçici olarak göz altında tutuldukları binadan yazdığı mektup)
Bugün günümüz çok güzel başladı! Daha yeni yeni uyanıyorduk ki, bir mızıka sesi duyduk. Önce, dışarıdan birinin telefonu çalıyor diye düşündüm. Sonradan fark ettim gerçekten mızıka olduğunu, ama bizim için olduğunu tahmin etmedim tabi. Camımız aralanıyor azcık, direk dışarı açılıyor. Bir baktım ki, iki kişi var camın önünde ve bunlardan biri bizim için mızıka çalıyor. O kadar güzel ki! İçlerinden biri “gizem gizem…” diye cama doğru eğildi ve bana bir mektup verdi. Küçük bir kağıda küçücük küçücük yazmış. Tanımadığın birinden bu kadar güzel bir mektup almak ne acaip… Bir de gözleri doldu konuşurken, ağlamaklı oldu… Ya gerçekten film gibi burada yaşadıklarım!
Son otuz yılda Kuzey Buz Denizi’nde deniz buzunun yüzde 75’i eridi. Buradaki buzlar bir güneş şapkası gibi ışığı yansıttığından küresel ısınmanın önüne geçilmesinde kritik bir role sahip. Bu şapka ortadan kalktığında dünya daha hızlı ısınacak. Greenpeace, bu duruma dikkat çekmek isterken tutuklanan Gizem ve arkadaşları için greenpeace.org/freeouractivists adresinde desteğe çağırıyor.