Gıybet eden yamyamlar

2005’te ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olan John Kunstadter, bahsedilen kişinin kendisi olduğunu belirtti ve Türkçe olarak şunları söyledi:

- Bahsettiğiniz olayın başlangıcını iyi hatırlıyorum. Çok karmaşık bir konu bu. Sonuçları var. Ancak pazartesi günü eşimle uzun bir seyahate çıkmak üzereyiz. O yüzden şimdi dar bir zamana sıkıştırıp telefonda konuşmaktan bir nimetin gelebildiğini göremiyorum.
- Türkiye’deki haberleri yakından takip edemiyorum. Bu tartışmanın devamını da fazla detaylı izleyemedim. Sadece şunu söylemek istiyorum: Müfteri ve münafıka ne denilebilir ki.
- Ben Anadolu’yu çok dolaştım. Anadolu insanını çok yakından tanıma imkânım oldu. Onun sağduyusu, aklıselimi beni her zaman etkiledi. Çok açık, dürüsttür. Bu konuyu yazan, adı geçeni (Fehmi Koru’yu kastediyor) hiç okumuyorum. Ama Anadolu’dan bir tabirle cevap vermek istiyorum. Eğer bu sözü bu şekilde yazamazsınız şöyle yazın: İnsan sadece şey vermekle şey olmaz.
- Türkiye’de bazı insanlar büyük önderiniz Atatürk’ün Nutuk’unu referans noktası olarak okur. Bazıları da daha büyük bir kitap (Kuran-ı Kerim’i kastediyor) okur. O büyük kitapta da günah-ı kebir anlatılır. Büyük günahlar... Anlatılanlardan biri de gıybet etmektir. Gıybet eden ölmüş kardeşinin etini yiyendir. Yani özetle yamyamdır. İşte yapılan bu.
-  Dışişleri Bakanlığı’ndan beş yıl önce emekliye ayrıldım. Şimdi fotoğrafçılık yapıyorum. Dünyanın çeşitli yerlerini dolaşıyorum. Bu aralar fotoğrafçılık projelerim beni daha çok İtalya ve Beyaz Rusya’ya götürüyor.

‘Bize sahte belge getirdiler’

Sahte darbe belgesi tartışması, 2003 Temmuz’undan 2005 Haziran’ına kadar Ankara’da 2 yıl ABD Büyükelçisi olarak bulunan Eric Edelman’ın, Balyoz soruşturmasında yargılanan emekli orgeneral Çetin Doğan’ın damadı Dani Rodrik’e yaptığı bir açıklamayla başladı. Edelman, Rodrik’e kendi döneminde elçiliğe sahte darbe belgeleri getirildiğini söyledi. Eski elçi, daha sonra Hürriyet’e yaptığı ve 6 Temmuz’da yayımlanan açıklamalarında da, “Bize getirilen belge, elle yazılmış bir mektubun fotokopisiydi. Olay 2004’ün yazında oldu. İnceleme sonunda, kesinlikle sahte olduğunu rapor ettiler” dedi. Ertesi gün Hürriyet’te çıkan başka bir haberde güvenilir kaynaklar, bu belgenin daha sonra J.K. adlı Amerikalı bir diplomat tarafından Türk makamlarına bir aracı vasıtasıyla ulaştırılmış olabileceğini söyledi. Yeni Şafak Yazarı Fehmi Koru ise Taha Kıvanç takma adıyla yazdığı köşe yazısında yaşanan karışıklıktan J.K.’yı sorumlu tuttu ve J.K. için ‘saygısız diplomat’ dedi. Koru ayrıca J.K.’nın Ankara’da karıştığı olaylar yüzünden erken emekli edildiğini iddia etti.

Kız kardeşi Avusturya Arşidüşesi

John Kunstadter’in dedesi Albert Kunstadter, Amerika’nın bir zamanlar en büyük tekstil şirketlerinden olan Formfit Company’nin kurucusu. Babası John W. Kunstadter, New York’un önde gelen yardımseverlerinden. Annesi Geraldine Kunstadter, şimdi aile kuruluşu Albert Kunstadter Vakfı’nın yöneticisi. Kızkardeşi Elizabeth Jane ise Avusturya Arşidükü, Macaristan ve Bohemya Prensi Geza von Habsburg’un karısı. Kunstadter, Yale Üniversitesi’nde Rusya ve Doğu Avrupa araştırmaları okuduktan sonra, bir süre Citibank’ın uluslararası ticaret bölümünde çalışıyor. Dış ilişkiler merakı, Kunstadter’e, şimdi ABD-Çin ilişkileri üzerine çalışan ailesinden miras. Dışişleri Bakanlığı’na giriyor ve Beyaz Rusya, Bulgaristan gibi ülkelerde görev alıyor. İlki 1984’te olmak üzere, Türkiye’ye de 3 kez atanıyor ve toplam 9 yıl çalışıyor. Osmanlıca sözcükler kullanarak konuştuğu Türkçesi o yıllardan.
Anadolu’yu gezip 50 bin fotoğraf çekmiş
ABD Büyükelçiliği’nde 3 numara olarak bulunduğu, 2005’te tamamlanan son döneminde ise fotoğrafçılığa odaklanıyor ve Anadolu’yu dolaşıp 50 bin kare fotoğraf çekiyor. 2005’te ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olduktan sonra da kendi ifadesiyle sadece fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başlıyor. Yılın yarısı Washington’da, yarısı yurtdışında. Pazarları kiliseye giden dindar biri. Çektiği fotoğrafları Radzima Photo adıyla kurduğu web sitesinde yayınlıyor.