Güncelleme Tarihi:
Ruzo, nehri aramaya başlamadan önce birçok yer bilimciyle, devlet yetkilisiyle ve bölgede çalışma yapan maden şirketlerinden görevlilerle konuştuğunu ve herkesin ağız birliği ile kendisine “Volkanik oluşumun bulunmadığı bu bölgede bir sıcak su nehrine rastlanmasının imkânsız olduğunu söylediğini” belirtti.
Yaşadıklarını bir Ted Talk’ta anlatan Ruzo, teyzesi onu Mayantuyacu bölgesinin kalbindeki nehrin kıyısına getirdiğinde gözlerine inanamadığını, çünkü nehrin bazı bölgelerinin fokur fokur kaynadığını gördüğünü belirtti.
Southern Methodist Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Ruzo, nehrin herhangi bir volkanın yakınında bulunmuyor olmasına rağmen “suyunda çay demlenebilecek kadar sıcak olduğunu” çünkü faylardan sızan sıcak yer altı suları ile beslendiğini söyledi.
YOK OLMA TEHLİKESİ VAR
Nehrin genişliğinin bazı noktalarda 25 metreye ulaştığı ve derinliğinin de 6 metreyi bulduğunu belirten Ruzo, suyun kaynama noktasına ulaştığı bölgelerde yanlışlıkla nehre düşüp haşlanmış hayvan ölüsüne sık sık rastladığını söyledi.
Nehirle ilgili “Kaynayan nehir: Amazon’da keşif ve macera” isimli bir kitap kaleme alan Ruzo, Ted.com’a yaptığı açıklamada “Doktora çalışmamın ortasında bu nehrin bir doğa mucizesi olduğunu ve eğer bir şey yapmazsak yok olacağını fark ettim” dedi.
Yerbilimci, nehrin çevresindeki bölgede yapılan ağaç kesme çalışmalarının nehri tehdit ettiğini ve eğer önlem alınmazsa kaynayan nehrin yakın gelecekte tarihe karışabileceğini söyledi.