Güncelleme Tarihi:
Panele, İngiltere’nin İzlanda eski Büyükelçisi Kıbrıslı Türk Kökenli Alper Mehmet, avukat Dudu Mehmet Ozoran, Hackney Belediye Meclis Üyesi Mete Çoban ve sosyolog-yazar Semra Eren Nijhar konuşmacı olarak katıldı. Eğitim Danışmanı Ertanç Hidayettin’in yönettiği panelde, referandum kampanyası sırasında görülen yabancı düşmanlığı, artan ırkçılık ve Ankara Anlaşması gibi birçok tartışıldı.
Panelda konuşan Semra Eren-Nijhar, Brexit kampanyası sırasında oy kullananların ‘yanlış bilgilendirildiklerini’ söyledi. Birleşik Krallık’ın aşırı sağcıların ırkçı ajandalarını gündeme getirmek için göçmenliği nasıl öne çıkardıklarını vurgulayan Semra Eren-Nijhar şöyle şöyle konuştu: “UKIP Lideri Nigel Farage, göçmen çocuklarının eğitimiyle ilgili giderleri gündeme getirdi, ancak göçmenlerin ne kadar vergi verdiklerine hiç değinmedi. Bu tarz tartışmalar Birleşik Krallık’ta ırkçılığı normalleştirir. Hem sözel hem de fiziksel ırkçı saldırılardaki artış, referandumun ardından Türklerin de içinde olduğu azınlık gruplarda bir korku iklimi yarattı.”
İDDİALARINI GERİ ÇEKTİLER
Mete Çoban da seçim komisyonu tarafından referanduma ilişkin hazırlanan, eksiklikleri ve insanların yanlış bilgilendirildiklerini gösteren yeni bir rapor sundu. Ayrıca, önde gelen ‘ayrılma’ kampanyacılarının oylamadan sonra iddialarını geri çektiklerini de dile getirdi. Çoban, referandumda oy veren gençlerin yüzdesinin net olmadığını ancak gençlerin geleceğine Birleşik Krallık’ın yaşlı nüfusunun karar verdiğini söyledi. Gençlerin büyük kısmının, Erasmus gibi genç Türkler arasında da çok popüler olan öğrenci değişim programlarından faydalanamayacaklarından korktuklarına dikkati çeken Çoban, hükümete, gençlerin geleceğini etkileyecek kararlarda söz sahibi olduklarından emin olmaları çağrısında bulundu.
VİYANA ANLAŞMASI GÖÇMENİ KORUYOR
Alper Mehmet ise buna karşı çıkarak 17.4 milyon kişiyi Brexit yönünde oy kullandıkları için ‘aptal’ olarak nitelendirmenin büyüklük taslamak olduğunu ileri sürdü.
Paneli izleyen Türk vatandaşları ülkede kalma hakları konusundaki endişelerini dile getirirken, bazı göçmenler ise gelecekleri konusunda korktuklarını söyledi. Yasal olarak şu anda gerekli olmamasına rağmen bazı AB vatandaşları, Birleşik Krallık’ta süresiz oturma izni almak için 65 sterlini ödeyip, 100 sayfalık başvuru formunu dolduruyor. Eski göçmenlik yetkilisi Mehmet, Viyana Anlaşması’nın halihazırda Birleşik Krallık’ta olan yabancı uyrukluları koruduğunu söyledi.
VİZELER DETAYLI İNCELENİYOR
Avukat Dudu Ozoran ise vizeler hakkında yasada hiçbir değişiklik olmadığını ancak referandumdan bu yana vize başvurularının değerlendirilmesinde bariz değişiklikler olduğunu söyledi. “İçişleri Bakanlığı artık daha fazla belge sunulmasını istiyor ve davaları daha detaylı inceliyor” ifadelerini kullanan Ozoran, Brexit’in sonucu olarak gelecekteki Ankara Anlaşması başvurularında gösterilen esnek yaklaşımın azalacağına dikkati çekti.
Panelde konuşan liberal demokrat David Schmidt, anlaşmanın detaylarının bilinmemesinden dolayı ikinci bir referandumun elzem olduğunu ileri sürdü. Schmidt, “Ayrılma yönünde oy kullandık ancak şimdi nereye doğru gittiğimizi bilmemiz ve bu destinasyona varmak isteyip istemediğimize karar vermemiz gerekli” dedi.