Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında? Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor

Güncelleme Tarihi:

Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2023 10:36

Dünyayı değiştiren Covid-19 virüsünün çeşitli varyantları hâlâ aramızda dolaşırken bilim insanları da gelecekteki pandemilere hazırlık yapıyor. Uzmanlar, 'İspanyol gribi' olarak da bilinen 1918 gribinde hayatını kaybedenlerin kemiklerinin önümüzdeki yıllarda yaşanacak salgınlarda kimlerin en ağır etkileneceğine dair ipuçları verebileceğini düşünüyor. İşte gelecekteki pandemide kimlerin hedef grubunda olduğunu araştıran bilim insanlarının ilginç çalışması...

Haberin Devamı

1918-1920 yılları arasındaki 18 aylık dönemde dünya çapında en az 50 milyon kişinin ölümüne neden olan grip salgınında hayatını kaybedenlerin iskeletleri, önümüzdeki yıllarda meydana gelmesi olası salgınların etkilerine dair ipuçları sunuyor.

İnsanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olan 1918 gribinin, 20-30 yaş grubundaki güçlü ve sağlık kişileri etkilemesi o dönem büyük bir şok yaratmıştı. Ne var ki salgın esnasında Birinci Dünya Savaşı'nın tarafı olan Avrupa ülkelerinde sansürün etkin olması nedeniyle, virüsün ortaya çıkışı ve etki alanına ilişkin yazılı kaynaklarda önemli eksiklikler bulunuyor.

Günümüzde araştırmacılar, tarihin bu en önemli pandemisine dair tüm kaynakları bir araya getirmeye uğraşıyor. Zira bilim insanları, 1918 gribinin önümüzdeki yıllarda yaşanması olası salgınlardan kimlerin etkileneceğine dair ipuçlarını verebileceğini düşünüyor.

Haberin Devamı

İşte 1918 gribiyle ilgili araştırmadan ilginç ayrıntılar...

Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor

105 YIL ÖNCE YAŞANAN BU FELAKET ÖNÜMÜZÜ AYDINLATIYOR OLABİLİR

Grip genellikle küçük yaştaki çocukları, yaşlıları ve hastaları hedef alır. 1918’de ortaya çıkan salgın ise dönemin bilim insanlarını şaşkına çevirmişti. Zira hiç tahmin edilemeyecek bir hızla yayılıyor, sağlıklı ve güçlü gençleri kolayca öldürebiliyordu.

Bir başka deyişle genç ve sağlıklı olmak virüsten korunmanın bir anahtarı değildi. Virüs ayrım gözetmeksizin en az 50 milyon insanı öldürdü. Bu o günlerdeki dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 3'üne eşitti.

Bundan 105 yıl önce yaşanan bu felaket, şimdi önümüzdeki yıllarda meydana gelebilecek olası pandemilerdeki risk gruplarının önceden tespiti için önemli ipuçları sunuyor.

1918 gribi halk arasında "İspanyol gribi" olarak da biliniyor. Peki ilk kez ABD'de ortaya çıkmış olmasına rağmen neden bu pandemiye "İspanyol gribi" adı verildi? Hastalığın tam anlamıyla anlaşılamaması sebebiyle ölümler genellikle zatürreye atfediliyordu. Birinci Dünya Savaşı zamanında askerlerin morali bozulmasın diye uygulanan katı sansürler, Avrupa ve ABD basınının salgını açık bir şekilde yazmasına engel oluyordu. İspanya ise savaşta tarafsız bir ülke olduğundan özgür bir basına sahipti. Salgın ilk olarak Mayıs 1918'de Madrid'de duyuruldu ve uzun süre boyunca sadece İspanyol gazetelerinde haber olduğu için adı da "İspanyol gribi" kaldı. İspanyollar ise virüsün Fransa'dan geldiğine inanıyor ve hastalığı "Fransız gribi" olarak adlandırıyordu. Dönemin İspanya Kralı 13'üncü Alfonso ile yakın çevresindeki kişiler de virüse yakalanınca, "İspanyol gribi" yakıştırması pandeminin üzerine yapışıp kaldı. Michigan Üniversitesi'nden doktor ve tıp tarihçisi Howard Markel, "Bir epidemi için bir ülkeyi ya da belli bir topluluğu suçlamak o zamanlar çok yaygın bir alışkanlıktı, bugün bile geçerliliğini koruyor. Asırlar öncesinden kalma bir tavır" ifadelerini kullandı.

‘ORTAYA ÇIKAN SONUÇLAR OLDUKÇA İLGİNÇ’

Geçtiğimiz günlerde bilim dergisi Proceedings of the National Academy of Sciences'ta yayımlanan bir makalede, 1918’de yaşananların önümüzdeki yıllarda yaşanabilecek salgınlara dair önemli ipuçları barındırdığı vurgulandı.

Haberin Devamı

1918 gribi nedeniyle hayatını kaybeden insanların kemiklerini inceleyen uzmanlar, kronik hastalıkları bulunan ve beslenme sorunları yaşayan kişilerin olası bir salgında hayatını kaybetme olasılığının diğerlerinin iki katından fazla olduğunu ortaya koydu.

Bulaşıcı hastalık taşıyan ve kronik rahatsızlığı bulunanların bir numaralı hedef olduğunu belirten uzmanlar, hayatını kaybeden gençlerin gen haritasında hastalığa yatkınlıklarının olup olmadığına ilişkin incelemelerin yapılmasının önemini vurguladı.

1918 gribi, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ünün ölümüne yol açarak bugüne kadarki en ölümcül grip salgını oldu. Dünya nüfusunun üçte ikisi yani yaklaşık 500 milyon kişi enfekte olurken 50 milyon ölüm yaşandı. 2009 yılında yine dünyayı etkisi altına alan domuz gribinde bu oran sadece yüzde 0,001 olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının ise tüm dünyada 15 milyon civarında olduğunu duyurdu. 2008 yılında araştırmacılar, 1918 gribini bu kadar ölümcül yapan şeyin ne olduğunu keşfetti: Üç adet gen, hastanın akciğerlerini zayıflatıyor ve bakteriyel zatürrenin önünü açıyordu.

ABD’de bulunan Colorado Üniversitesi'nde antropoloji bölümünde öğretim üyesi olan Sharon DeWitte, "O dönemde kayıtlara geçen kaza kaynaklı ölümler hariç, hiçbir vakayı araştırmaya tabi tutmadan geçemeyiz” dedi.

Haberin Devamı

Michigan Üniversitesi'nde grip pandemisi tarihçisi olan J. Alex Navarro ise iskeletlerin analizinin, “Büyüleyici bir araştırma konusu ve ortaya çıkacak sonuçlar da ilginç olabilir” ifadesini kullandı.

Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor

‘W’ GRAFİĞİNE O GÜNE KADAR HİÇ RASTLANMAMIŞTI

Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan araştırmanın baş yazarı Kanadalı antropolog Amanda Wissler, 1918 virüsünün gençler ve sağlıklı kişiler üzerindeki etkilerini ayrıntılı şekilde incelemeye başladıklarını söyledi. Dönem koşullarında çocuk hastalıklarına karşı antibiyotik veya aşı tedavisinin olmadığını hatırlatan Wissler, genç yetişkinler arasında tüberkülozun yaygın olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

Bu şartlara rağmen grip salgının kimleri etkilediğinin bir bulmaca olarak karşılarında durduğunu söyleyen Wissler, yaşanan şok karşısında sağlıklı olmanın tek başına bir koruyucu olmadığının anlaşıldığını belirtti ve ekledi:

“Grip kaynaklı ölümlerin eğrisi olağandışıydı. W şeklindeydi ve dalgalanmalar yaşanıyordu. 1918 gribi öncesinde bilinen salgınlarda ölüm eğrilerinin U şeklinde hareket ettiği gözlenirdi. Gribin etkilerinden en çok zarar görenler ise o döneme kadar bağışıklık sistemi gelişmemiş bebekler ve yaşlılardı fakat bu bir anda değişti.”

Salgının artış ve azalış grafiğinin W şeklini alması ilk kez 1918 gribinde ortaya çıkmıştı. Bunun en önemli sebebi grip kaynaklı ölümlerin bebeklerde ve yaşlılarda olduğu kadar 20 ile 40 yaş arasındaki kişilerde de hızlı seyretmesiydi.

Haberin Devamı

GRİP KURBAN SEÇERKEN AYRIM GÖZETMİYORDU

O dönem yazılan raporları inceleyen bilim insanları, genç yetişkinlerin de virüse karşı son derece savunmasız olduğunu ve kronik hasta olmalarının önemli olmadığı tespitinin yapıldığını gördü. Bilim camiasının ortak fikri yeni gribin, kurban seçerken ayrım gözetmediği yönündeydi.

Dönemin önde gelen pataloglarından olan Albay Victor Vaughn’un yazdığı ilginç rapor, Massachusetts'te bulunan Fort Devens askeri üssünde meydana gelen ilginç bir olayı gözler önüne serdi. Vaughn raporunda, “Askeri üniformaları içindeki yüzlerce genç adam 10 veya daha fazla kişilik koğuşlara yürüyerek girdi. Ertesi gün koğuşların kapısı açıldığında hepsinin cansız bedenleriyle karşılaşıldı” ifadesini kullanmıştı.

İnfluenza pandemisinin acımasız sonuçlarıyla karşı karşıya kalan Vaughn, "Bu grip, asker sivil ayırmadan, en güçlü olanları bile öldürüyor ve bilimin karşısında kızıl bayrağını dalgalandırıyordu" diye yazıyordu günlüğüne.

SALGINDA KAVAL KEMİĞİ FAKTÖRÜ

1300'lerde yaşanan ve “kara ölüm” olarak da bilinen hıyarcıklı veba salgını üzerine de benzer araştırmalar yapan Dr. Wissler ve Dr. DeWitte, salgının gençler üzerindeki olası etkilerini test etmenin olası bir yolu olduğunu gördü.

İki bilim insanı, tüberküloz veya kanser gibi uzun süredir devam eden hastalıklara ya da beslenme eksiklikleri gibi diğer stres faktörlerine maruz kalan kişilerin, kaval kemiklerinde küçük çıkıntılar oluştuğunu tespit etti.

Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor

ARAŞTIRMA DOĞA TARİHİ MÜZESİNİN ARŞİVİNDE BAŞLADI

Bu ilginç keşif bilim camiasını, salgına yakalanan kişilerin bedensel ve biyolojik özelliklerini gözden geçirmeye yöneltti. New York’ta bulunan Icahn Tıp Fakültesi'nde bir grip uzmanı olan Peter Palese, bu yöntemle kimlerin gribe karşı zayıflık taşıdığını önceden tespit etmenin mümkün olabileceğini belirtti.

Bu yeni varsayım doğrultusunda bilim insanlarının yeni hedefi 1918 gribinde hayatını kaybedenlerin kalıntılarını gözden geçirmek oldu.

Araştırmacılar, Cleveland Doğa Tarihi Müzesi'nde bulunan iskeletleri tek tek arşivden çıkardı. Müzede her birinin adı, ölüm yaşı ve ölüm tarihi kayıt altında tutulan 3 bin kadar kişinin iskeleti bulunuyordu.

Dr. Wissler, pandemi sırasında ölen 18 ila 80 yaşları arasındaki 81 kişinin kaval kemiklerini incelerken, kalıntılara herhangi bir zarar vermekten kaçındıklarını söyledi.

Araştırmacılar özellikle 20 ila 40 yaş arasındaki kişilerin kalıntılarını mercek altına aldı. Pandemiden önce ölen 288 kişinin kemikleri de karşılaştırma amacıyla araştırmaya dahil edildi.

Gelecekteki pandemilerde kimler risk altında Bilim insanları cevabı 1918 gribinde ölenlerin kemiklerinde arıyor

O GÜNE KADAR GENÇ, SAĞLIKLI YETİŞKİNLERİN ÖLECEĞİ GERÇEĞİNE ALIŞKIN DEĞİLDİK’

Sonuçlar oldukça ilginçti. 1918 gribinde enfekte olan ve hayatını kaybedenler üzerinde yapılan kemik ölçümlerinde, genç yetişkinler ve ileri yaştakilerin kemik değerlerinin gözle görülür oranda zayıf olduğu ortaya çıktı. Böylece kemik zayıflığı olanların gribe karşı daha savunmasız olabileceği ortaya çıkmış oldu.

Michigan Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'nda epidemiyolog olan Dr. Arnold Monto, ölçümlerle elde edilen sonuçların tutarlı olduğunu belirtti. Dr. Monto yeni çalışmanın bulgularının ilginç olmakla birlikte bölgesel farklılıklar gösteren denekler üzerinde yapılmadığı için “kesinlik” göstermeyeceğini sözlerine ekledi.

"O güne kadar genç, sağlıklı yetişkinlerin öleceği gerçeğine alışkın değildik” diyen Dr. Monto, 1918 pandemisinde bilim camiasının bunu şaşkınlıkla karşıladığını söyledi.

Dr. Palese ise 1918 gribinin W şeklindeki ölüm eğrisinin makul bir açıklaması olduğunu belirtti.

40 yaşından büyük insanların, geçmişte kendilerine bir miktar koruma sağlayan benzer bir virüse maruz kalmış olma olasılığının yüksek olduğunu ve bu nedenle virüse karşı dirençli olabileceklerini söyleyen Dr. Palese, bu yeni varyantla ilk kez 1918’de karşı karşıya kalan genç yetişkinlerin vücutlarının virüse karşı savunmasız olduğunu da sözlerine ekledi.  

The New York Times'da yayımlanan "Skeletons of 1918 Flu Victims Reveal Clues About Who Was Likely to Die" başlıklı yazıdan derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!