A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2008 10:02
"Bizler, Gazze üzerindeki ablukayı kırmak istiyoruz. Bizler, Gazze Şeridi'ndeki hapishane benzeri kapatma uygulamasının üzerine uluslararası toplumun dikkatini çekmek istiyoruz..."
Gazze Şeridi'nde yaşayan 1,5 milyona yakın Filistinli'ye uzun süredir uygulanan İsrail ablukasını kırmak isteyen İsrailli, Filistinli, İspanyol, İtalyan, Amerikalı, İngiliz ve diğerlerinden oluşan insan hakları gözlemcileri, yardım görevlileri ve gazetecileri taşıyan "S.S. Özgürlük" ve "S.S Gazze'ye Özgürlük" gemilerinin, hava koşullarının da getirdiği uzun bir bekleyişin ardından, Kıbrıs'ta demirlediği limandan bu hafta içinde yola çıkması bekleniyor.
Gemilerin, yeni bir aksilik çıkmadığı takdirde çarşamba ya da perşembe günü hareket etmesi ve iki günlük bir seyr-ü seferin ardından Gazze sahillerine ulaşması hedefleniyor.
"Gazze'ye Özgürlük Hareketi" adlı bir kuruluşun öncülük ettiği, 17 ülkeden 40'tan fazla kişinin bulunduğu gemilerin "özgürlük yolcuları" arasında İsralli sivil toplum kuruluşu "Ev Yıkımlarına Karşı İsrail Komitesi"nin yöneticisi Prof. Jeff Halper, Prof. Norman Finkelstein, 81 yaşındaki rahibe Anne Montgomery, Nazi soykırımından kurtulanlardan Amerikan vatandaşı Yahudi Hedy Epstein (84) ve Orta Doğu Dörtlüsünün temsilcisi olan eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in baldızı gazeteci Lauren Booth da var.
Gemidekiler, İsrail'den izin almaksızın ve İsrail karasularına uğramaksızın, rotalarının doğrudan Gazze olduğunu belirtiyor. Organizasyon sözcüleri, "projeye gelebilecek herhangi bir zararı, uluslararası insan hakları misyonuna bir saldırı olarak telakki edeceklerini" belirtiyor.
Gemidekilerin çoğu, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da gönüllü olarak çeşitli faaliyetlerde bulunmuş, daha sonra Filistin'in her iki yakasına da girişleri engellenmişti. "Bize büyük ihtiyaç bulunmasına rağmen, İsrail hükümeti bunu yapmamıza izin vermiyor. Filistin'e kadar girmeye çalıştık olmadı, havadan girmeye çalıştık olmadı, şimdi kararlıyız. Gemilerle geliyoruz" diyorlar. Bir çoğu, Gazze'ye gemi yolculuğu projesinde 2 yıldır çalışan isimler.
LİVNİ'YE "BİZE KATIL" ÇAĞRISI
Öte yandan, "Gazze'ye Özgürlük Hareketi" kapsamında iki gemiyle gelecek barış eylemcilerinden, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'ye "Bize Katıl" daveti geldi. Livni'ye çağrılarında barış eylemcileri, "Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail politikalarının korkunç etkisini ilk elden görmenizin son derece yaralı olacağı inancındayız" denildi.
Livni'ye hitaben gönderilen davetiyede, Livni'nin iki yıl önceki bir açıklamasına atıfta bulunuldu. Livni'nin "Uzun zamandır Orta Doğu sıfır mantıkla yönetiliyor. Birinin kaybı, diğerinin kazancı olarak görülüyor. Ve bu düşünce tarzı, bölgemize çok acı vermiştir" sözlerini hatırlatan eylemciler, "Bu, kesinlikle doğru bir yaklaşım. Ve biz, bu acıya bir son verme arayışındayız" ifadesini kullandılar.
Gazze de günlerdir gemilerin gelişine hazırlanıyor. Hazırlıklar Kuşatmaya Karşı Halk Komitesi ve Uluslararası Filistin Girişimi'nce ortaklaşa yürütülüyor. Gazze'ye gelecek gemileri karşılamak için Gazzeli balıkçı teknelerinden 15 teknelik bir filo oluşturuldu. Gazeteciler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve yerel halk, gemileri karşılamaya birlikte çıkacak.
Kuşatmaya Karşı Halk Komitesinin başkanlığını yapan bağımsız parlamenter Cemal El Hudari, hem gemidekilerin, hem de ailelerinin tehditler aldıklarını öne sürdü. El Hudari, tehditlerle ilgili olarak İsrail'i suçlarken, doğrudan veya dolaylı tüm tehditlere rağmen, gemidekilerin Gazze'ye yolculuklarından vazgeçme niyetinde olmadıklarını kaydetti. Gemideki barış gönüllülerinin cep telefonlarına, ayrıca ABD'de ve Avrupa ülkelerinde yaşayan ailelerine, "geminin batırılacağı" da dahil, çok çeşitli tehditler geldiği belirtiliyor.
Öte yandan, Gazze'ye özgürlük gemilerinin gelişine destek verenlerden Gazzeli psikiyatr ve sivil toplum kuruluşu yönetici Dr. İyad Sarrac, gemilerin dünyaya bir mesaj vermeyi amaçladığını belirterek, gemilerin bir "çığlığın ifadesi" olduğunu kaydetti.
Sarrac, "Umarım gemiler Gazze'ye girer, Gazze'deki kuşatma sona erer" umudunu dile getirirken, bugüne kadar kuşatma nedeniyle 237 hastanın öldüğünü, bunlardan 35'inin çocuk olduğunu belirtti. Dr. Sarrac, Gazze'de halen yurt dışında tedavi görmek için bekleyen 300'den fazla hasta bulunduğunu da ifade etti.
GEMİLER GAZZE SAHİLLERİNE GİREBİLECEK Mİ?
İsrail Savunma Bakanlığı kaynakları, Filistinlilerle dayanışma için Güney Kıbrıs'tan Gazze'ye gitmeye hazırlanan Yunan bandıralı iki geminin zor kullanılarak durdurabileceği uyarısını yaparken, Dışişleri Bakanlığı da bunun İsrail'in meşru hakkı olduğunu vurguladı.
Gelişme üzerine toplantılar yapan Savunma Bakanlığı yetkilileri, gemilerin Gazze kıyısına erişmesine izin vermenin "tehlikeli bir örnek" oluşturacağı görüşünü taşımakla birlikte, İsrail Deniz Kuvvetlerine henüz söz konusu gemilere ne yapılması gerektiği konusunda talimat verilmediği belirtiliyor.
Bazı yetkililere göre Hamas, eylemcilerin girişiminden kendi siyasi çıkarları için yararlanmak amacında ve bu nedenle gemidekileri balıkçı teknelerinden kurulu bir filo ile açıkta karşılamaya hazırlanıyor.
Dışişleri Bakanlığı Hukuk Dairesince yayımlanan bir durum değerlendirme raporunda da İsrail'in kendisini Gazze'nin karasularından sorumlu kılan Oslo Mutabakatı çerçevesinde göstericilere karşı kuvvet kullanma hakkına sahip olduğu vurgulandı.
Kudüs'teki bir yetkiliye göre Dışişleri Bakanlığı belgesi, güvenlik güçlerine Gazze'nin karasularına girmeleri halinde gemilere el koyma, yolcularını tutuklama, gemileri bir İsrail limanına götürerek tutukluları sorgulama yetkisi veriyor.