Güncelleme Tarihi:
Her şey 2007 yılının 25 Haziran’ında başladı... 33 yaşındaki Yekaterina Ilchenko isimli Ukraynalı bir kadın başına
İKİNCİ KURBAN İLKİNDEN SAATLER SONRA ÖLDÜRÜLDÜ
Ilchenko’nun cesedinin bulunduğu sırada, çete ikinci kurbanını bulmuştu bile... 3 genç bu kez hayatını parklarda yaşayarak geçiren evsiz yaşlı bir adamı seçmişti. Saldırganlar adamı bankta uyurken yakaladılar... Roman Tatarevich isimli adamın cesedine yapılan otopsi sonucu, Tatsrevich’in ‘delici olmayan’ çeşitle objelerle kafasıa aldığı sayısız darbe sonucu öldüğü ortaya çıktı.
SERİ CİNAYETLER BAŞLIYOR
Tarih 1 Temmuz’a geldiğinde Novomoskovsk kasabası yakınlarında Yevgenia Grischenko ve Nikolai Serchuk isimli iki kişi daha öldürüldü.
6 Temmuz gecesi ise art arde 3 cinayet işlendi. İlki gece kulübünden evine gitmek için yola çıkan Egor Nechyoloda’ydı. Annesi Egor’u sabah uyandığında apartmanın kapısının önünde buldu. Bir sonraki cinayet saatler sonra işlendi. Kurban gece bekçisi Yelena Shram’dı. Cinayet yine çekiçle işlenmişti. Shram kafasına çekiçle aldığı sayısız darbe sonucu hayatını kaybetmişti. Aynı gece işlenen son cinayetin kurbanıysa üç çocuk annesi Valentina Hanza oldu. Cinayetlerin birbiriyle olan bağlantısı ve benzerlikler Ukrayna Emniyeti’ni de harekete geçirmişti. Ancak katilleri tespit etmek o kadar kolay olmayacaktı.
KURBANLARDAN BİRİ 14 YAŞINDA BİR ÇOCUK
Ertesi gün saldırganlar 14 yaşındaki bir çocuğa balık tutarken yakaladılar. Balık tutan iki çocuktan biri kaçmayı başardı. Ancak diğeri ne yazık ki öldürüldü.
Takvimler 12 Temmuz’u gösterdiğinde saldırganların hedefinde 48 yaşındaki engelli Sergei Yatzenko vardı. Yatzenko’nun cesedi günler sonra bulundu. Diğer taraftan da saldırganların etrafındaki çember giderek daralıyordu.
12 CİNAYET DAHA İŞLENDİ: CİNSEL SALDIRI YOK
Şiddet sarmalını 12 cinayet daha izledi. Polis cinayetlerin arasında bir bağlantı bulmaya çalışıyordu. Soruşturma kapsamında kurbanların hiçbiriyle bağlantılı olmadığı ortaya çıktı. Kurbanlar rastgele seçiliyordu. Kadınlar, çocuklar, erkekler hamileler, engelliler... Öte yandan kurbanların hatırı sayılır bir kısmı da alkol etkisindeyken katledilmişti. Ancak katillerin işledikleri cinayetlerde bazı ortak noktalar vardı. Örneğin cinayetler ‘delici olmayan’ çekiç, sopa, demir çubuklarla işleniyor, katiller kurbanların genellikle kafasını hedef alıyor ve yüzlerini tanınmaz halde bırakıyorlardı. Öte yandan hiç bir kurban cinsel saldırıya uğramamıştı. Bazı kurbanlarınsa değerli eşyaları çalınmıştı. Ancak kurbanların sosyo-ekonomik pozisyonları onların bu önceliğe göre seçilmediğini ortaya koyuyordu.
KURBANLARIN CANLI CANLI GÖZLERİ OYULMUŞTU
Otopsi raporlarında bazı kurbanların henüz hayattayken gözlerinin oyulduğundan bahsediliyordu.
HAMİLE KADININ KARNINI DEŞTİLER
Katillerin akıllara kazınan en kanlı cinayeti de hamile bir kadının karnını yararak, hem anneyi hem doğmamış bebeği öldürdükleri vahşi cinayetti.
NASIL YAKALANDILAR
Soruşturmaya ilişkin her şey gizli yürütüldü. Şüphelilerle ilgili bilgiler basınla paylaşılmadı. 7 Temmuz’da öldürülen 14 yaşındaki gencin arkadaşı önce cinayet suçlamasıyla gözaltına alındı. Ancak gencin cinayetin sorumlusu olmadığı anlaşılınca, gencin tarifiyle çizilen robot çizimlere başvuruldu. Ve bu sayede üç şüpheli 23 Temmuz 2007’de kurbanlarından çaldıkları bir cep telefonunu satmaya çalışırken yakalandılar. Viktor Sayenko, Igor Suprunyuk ve Alexander Hanzha... Gözaltı sırasında çıkan arbedede Hanzha, çaldıkları tüm telefonları tuvalete atıp sifonu çekti. Telefonlar kurtarıldı ancak bilgileri kurtarılamadı. Dolayısıyla kurbanları tespit etme umudu da şüphelilerin sorgularına kaldı.
29 SALDIRIDAN 21’İ CİNAYET
üç saldırgan 21’i cinayet olmak üzere 29 ayrı saldırı ve hırsızlık vakasından hakim karşısına çıktılar. 2008 yılında başlayan mahkemede üç şüpheli de suçlarını itiraf etti. Cinayetleri kameraya kaydeden Hanzha, 15 yıl, Sayenko ve Suprunyuk ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu korkunç cinayetlerin sorumluları artık kod adlarıyla anılıyordu; Dnepropetrovsk Manyakları...
CİNAYETLERİ NEDEN İŞLEDİLER?
Üç şüpheli de aynı okula gidiyordu. Okul döneminde zorbalıklara maruz kaldıklarını biliyoruz. Suprunyuk verdiği ifadede bir keresinde okuldaki zorbaların bir apartmanın 14. katında balkonda saatler boyunca asılı bıraktıklarını göz yaşları içinde itiraf etti. Cinayetlere sadece seyirci kalan Hanzha’yı ise kan tuttuğu öğrenildi. Suprunyuk yine ağlayarak kedi ve köpekleri ağacı asarak işkence ettiklerini anlattı.
NAZİ SELAMIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRDİLER
Mahkeme süresince üç katile ilişkin çok sayıda fotoğraf ve video kaydı kanıt olarak sunuldu. Fotoğraflarda üç gencin Nazi selamı vererek fotoğraf çektirdiği, bazı fotoğraflarda da Hitler bıyığıyla poz verdikleri görüldü.
MADDİ SIKINTILARI YOK
Liseden sonra üç saldırgan da geçici işlerde çalıştılar. Pasta ustası, inşaat işçisi, güvenlik görevlisi gibi... Öte yandan gençlerin ailelerinin maddi durumunun iyi olduğu, saldırıları para amaçlı yapmadıkları öğrenildi.
‘HOBİ OLARAK ÖLDÜRDÜLER”
Cinayetlerin neden işlendiğine ilişkin hala net bir sonuca ulaşılmadı. Ancak ortaya çok sayıda iddia atıldı. Bu iddialardan en dikkat çekici olanı şiddet içerikli videolar yayınlayan bir site tarafından bu cinayetlerin sipariş edilmiş olduğuydu. Olayı araştıran dedektiflerden Bogdan Viasenko’nun açıklamalarıysa oldukça çarpıcıydı. Bogdan, ‘Bu adamların cinayetleri hobi olarak işlediklerini düşünüyoruz. Bu adamlara göre insan öldürmek avlanma ya da eğlence gibi bir şey...’
Mert Şuşut, mert şuşut, MERT ŞUŞUT